Emir "Nasıl bir oyun?" dediğinde şaşırmıştım.
"Daha önce oynamış olmanız lazım, doğruluk mu? Cesaret mi gibi ama bunda şişe yok. Sırayla herkes birisini seçecek ve soru soracak" dediğimde hepsi beni onaylamıştı.
Balım" Güze oyun o zaman ilk kim başlıyor" dedi.
Ateş "Emirden başlasın ve bu şekilde ilerlesin. Size uyar mı?" dediğinde hepsi "Uyar tabi" demişti.
Emir yerinde dikleşip hepimize baktı. Sonra bakışları sevgilisinde durmuştu. "Aşkım" dediğinde Balım gülerek yüzüne baktı.
"Sor"
"En beğendiğin ünlü kim?" dediğinde gülerek Balıma baktım. Çünkü kim olduğunu biliyordum.
"Bu sorumu tabi ki de Tolga Sarıtaş" dediğinde Emir kaşlarını çattı.
"Ne? Hani şu sarışın mavi gözlü olan"
"Yok yeşil saçlı mor gözlü" dediğinde gülmeye başlamıştık. Emir "Neyini beğeniyorsan " diyerek bozularak önüne dönmüştü.
Balım gülerek burnunu sıktı "Sen kıskandın mı?" diyerek onunla uğraşıyordu. "Kıskanmadın hadi sorun" dediğinde sıra Balımdaydı.
"Emir" diye sevecen bir sesle ona seslenmişti. Ama göründüğü üzere sorusu hiç sevimli değildi.
"Hah sıra bende değil mi? Sor bebeğim"
"İnstagram da kaç kızı ekledin?" dediğinde Emir öksürerek ona baktı.
"3 yada 5" dediğinde Balım tek kaşını kaldırdı.
"6,7 " dediğinde Balım sinirle ona baktı. "Lan doğru düzgün cevap ver. Yemin ederim şu yanan odunların arasından bir tane alır yüzüne yapıştırırım" dediğinde kaşlarım havaya kalkmıştı. Ensemde bir nefes hissettiğimde Ateşti.
"Bu oyun kan çıkmadan biter mi sence?"
"Balım ve Emirden bahsediyoruz..." dedikten sonra onları gösterdim. Ateş kaşlarını çatarak ve gülümseyerek "Kesinlikle kan çıkacak" dediğin gülerek ona baktım.
Emir" Ya sevgilim nereden bilebilirim ki" dediğinde Balım sertçe karnına vurdu.
"Otele gittiğimizde telefonunu derhal bana vereceksin"
"Sen sakin ol bebeğim, tabi veririm" dediğinde Ateş elini şıklatarak onların dikkatini dağıttı.
"Oyuna devam mı gençler" dediğinde ikisinden olumlu cevap geldiğinde sıra Savaş'taydı.
Savaş sırayla bize baktıktan sonra bana döndü. "Alev" dedi şüpheci bir sesle, anlaşılan merak ettiği bir soru vardı.
"Efendim Savaş"
"Az önce bir imada bulundun üstü kapalı" dedikten sonra Mert'e baktı. "Hatta Mert'te üstüne alınıp enseme vurdu hatırladın değil mi?" dediğinde sertçe yutkundum. Ben o imamı takacağını hiç düşünmemiştim.
"Evet"
"Hah güzel, ima da bahsettiğin kişi kimdi?" dediğinde elimi enseme atmıştım. Asude bunu söylersem bana kızar mıydı? Belki de Savaş çoktan fark etmişti ağızımı arıyordu.
"Şey, ben onu lafın gelişi söyledim" dediğimde Savaş buz gibi bana bakarak tek kaşını kaldırdı.
"İnanır mıyım?" dediğinde Ateş'ten bir gülme sesi geldi. Elini belime sararak kafasını omzuma koydu.
"Bebeğim bu yalanı Mert'e söylesen yerdi ama karşında ki Savaş" dediğinde oflayarak Ateş'e baktım.
"Sen sussana" dediğimde gülerek geri çekildi. Savaş'a geri döndüğümde benden bir cevap bekliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Takıntılı Sosyopat ( KİTAP OLDUU!)
Fiksi RemajaBambaşka bir şehirde hiç beklemediği bir hayat Alevi bekliyordu. Annesi ve babasının boşanması ile Bursa'ya taşındılar. Şan şöhret hayatlarını İstanbul da bırakmışlardı. Artık farklı bir hayatları vardı. Taşındığı semtte hiç beklemedik olaylar geliş...