ESKİ KAÇAKLAR

5.2K 220 170
                                    

" sende kiminle oynadığını bilmiyorsun Alev Gürsoy..."

"Ateş indir beni!" diyerek omzundan inmeye çalışıyordum. Ama sımsıkı bir şekilde tutuyordu.

"Güzelim durur musun? Yoksa düşeceksin"

"Ya bıraksana, valla bas bas bağırırım. Beni kaçırıyor diye" dediğimde Ateş durdu.

"Hadi bağır" dediğinde bu cevabı beklemiyordum. Benden cevap alamadığında gülerek yürümeye devam etti. Peki sen istedin bunu!

"İmdaat! Adam kaçırıyorlar!" diye bütün gücümle bağırdığımda, otelde olan insanlar ve görevliler bize bakıyorlardı. " Bu adam kaçırıyor beni imdat!" diye bir kez daha bağırdığımda güvenlik görevlisi bize doğru geliyordu. Ateş'in "siktir" dediğini duyduğumda gururla gülümsedim.

"Sen daha kiminle oynadığını bilmiyorsun Ateş Ozansoy" dediğimde güvenlik görevlisi yanımızda bitmişti. Bir Ateş'e bir bana bakıyordu.

"Ateş bey bir sorun mu var?" dediğinde gülümsemem solmuştu. Ateşse gülerek görevliye bakıyordu. Yok artık buraya kadar eli kolu da uzanamaz ya!

" Hiçbir sorun yok. Sevgilimle tartıştım o kadar, naz yapıyor" dediğinde güvenlik görevlisi gülümseyerek geri yerine geçmişti.

"Yok artık" dedim sinirle gülerek, Ateşse beni hiç duymazlıktan gelerek asansörlerin oraya doğru yürüdü. Kendime geldiğimde geri Ateş'in elinde debelenmeye başladım.

"Ya arkadaş indirsene beni! Seninle gelmek istemiyoruz! "dediğimde beni yere indirmişti. Sonunda! Ona sinirli bir şekilde baktığımda parlayan gözlerle bana bakıyordu.

"Aynı şekilde sende kiminle oynadığını bilmiyorsun Alev Gürsoy. Ben bitti demeden bitmez, şimdi yürü" diyerek geri kolumu tutarak açılan asansörün içine soktu. Asansörün en köşesine geçtim ve ona sinirli bir şekilde bakmaya başladım.

"Sen neden sürekli insanlara 'sevgilim' kalıbını kullanıyorsun ben senin sevgilin miyim? Biz seninle ayrıldık Ateş, anlıyor musun? Ay-rıl-dık! "

"Ben insanlara doğruyu söylüyorum. Bir kere benim olmuşsan benimsindir. " dediğinde sabır dilercesine derin bir nefes aldım. Ateş üstüme doğru geldiğinde parfümünün o güzel kokusu burnuma geliyordu. Kendine gel! Çenemden tutup yüzüne bakmamı sağladı.

"Hala seviyorsun beni" dedi acı çeker bir sesle

"Ne yazık ki" dedim birden, Ateş bir adım gerileyerek yüzüme baktı. " Ama unutacağım. Çünkü hayatımda hiç kimse bana bu kadar acı yaşatmadı. Babam bile beni bu kadar üzüp ağlatmadı. " dediğimde dolan gözlerimi kaçırdım.

"Alev biliyorum bir hata yaptım" dediğinde elimi kaldırdım.

"Sen bir hata yapmadın Ateş, sen birden çok hata yaptın. Sen o Banu denen kızla beni kıskandırmaya çalışırken ben senin yerine geçmeye çalışan erkekleri engelliyordum. Hiç düşündün mü beni o durumda"

"Her gece, her saat, her dakika, her saniye, her salise seni her zaman düşündüm. Dediklerinde o kadar haklısın ki, diyecek hiçbir bulamıyorum. Öfkeme yenik düşmüştüm. Abimin saçma planını bir türlü çözememiştim. Gözüm öfke ile körelmişti. " diyerek kendini açıklamaya çalışıyordu.

Asansörün kapısı açıldığında Ateş susmuştu. İçeriye iki genç girerken yanlarından geçip gittim. Koridorda Balımı gördüğümde hızla yürüdüm.

"Kızım nerede kaldın?"

"Benim yüzümden geç kaldı" diyerek Ateş yanımızdan geçip bir odaya girmişti. Balım soran gözlerle bana bakıyordu.

Takıntılı Sosyopat ( KİTAP OLDUU!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin