"Her şakanın altında bir gerçeklik yatar..."
"Uyuyor mu?"
"Evet. Siz çıkın, ben onu uyandırırım" uykumun arasında birileri konuşuyordu. Ama yorgunluktan gözlerimi açamıyordum. Ayak sesleri duymaya başlamıştım.
"Alev" uykumun arasında birisi adımı söylüyordu. Gözlerimi araladığımda korkmam bir oldu.
"Benim, sakin ol" diye Ateş beni sakinleştirmeye çalışırken korkudan elimi kalbime atmıştım. Kalbim güm, güm atıyordu.
"Korkutmak istememiştim. Eve geldik" dediğinde kafamı olumlu bir şekilde sallayarak arabadan indim. Dışarı çıktığımda kışın o soğuk gece rüzgarını içime çektim. Dışarısı buz gibiydi.
"Hadi içeri geçelim üşüdün" diye Ateş elini belime atarak yürümemi sağladı. Apartmana girdiğimde içim ısınmıştı. Dışarısı bugün çok soğuktu. Ateşe baktığımda lunaparktaki halinden eser yoktu. Yine o sosyopat haline bürünmüştü. Buz gibi bakışlarını yakaladığımda dışarıdaki buz gibi hava ile eş değer olduğunu anladım. Ona daha fazla bakmadan eve doğru yürüdüm. Kapıyı çaldığımda Balım gülümseyerek kapıyı açmıştı. İçeriye geçtiğimde Emir elinde mısır kovaları ile bizi karşılamıştı.
"Günaydın kırmızılı " dediğinde istemsizce gülmüştüm. Emir arkaya bakarak genişçe sırıttı. "Sende hoş geldin inek kafalı" dediğinde Ateş " Hay senin inek kafana so-"derken cümlesini yarıda kesmişti. Balım ile bana baktıktan sonra yanımızdan hızla geçip kendini odasına kapatmıştı. Gözlerimi devirerek salona geçtiğimde bizimkiler çoktan bir film belirlemişti ve bizi bekliyorlardı.
"Korku filmi mi izleyeceğiz?" dediğimde Balım parlayan gözlerle beni onayladı.
"Evet, fragmanını izledik ve çok güzeldi."
"Adı ne filmin?"
"Sakın dinleme" dediğinde kaşlarımı çatıp koltuğa oturdum. Balım ve Emir yanımdaki büyük koltuğa oturmuşlardı. Ateş'in kapısı açıldığında üzerini değiştiğini anlamıştım. O da aynı benim gibi televizyona baktıktan sonra bana baktı.
"Sende iyi oraya kuruldun. " dediğinde oturduğum yerden kalkacağım sırada eli ile durdurdu.
"Şaka yapıyorum otur. Orası bundan sonra senin yerin "diyerek yanıma oturmuştu.
"Evet muhteşem dörtlü bir araya geldiğine göre artık ışıkları kapatabiliriz"
"Kapatmasak" diye atladığımda Emir kaşlarını çatarak hafif gülümsemişti.
"Ne o korkar mısın?" diye Ateş'in alaycı sesi kulaklarıma dolduğunda dik durarak ona soğuk bir şekilde baktım.
"Hayır tabi ki de, ben Balımı düşündüğüm için söyledim." Dediğimde Emir araya girdi.
"Merak etme sen sevgilimi. Ben onun yanındayım" diyerek ışıkları kapatmıştı. Kapatmasan iyiydi be Emir. Gerçi onlar korkmaz ki televizyonun tam karşısında Ateş ve ben otururken televizyonun sağında Emir ve Balım oturuyordu. Yani olan bana oluyor. Ateş filmi başlattığında istemsizce gerilmiştim. Arkasındaki ses o kadar mı insanı geren bir ses olur.
Ateş "Nasıl oluyor ise bunlar yeni bir eve taşınınca başına bela geliyor " dediğinde hepimiz gülmeye başlamıştık. "Ne var yani, taşınmayın başınıza gelmesin haksız mıyım?" dediğinde Emir gülerek araya girdi.
"Aynen Ateş. Kırsın dizini otursun demi?"
"Kesinlikle"
🔪
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Takıntılı Sosyopat ( KİTAP OLDUU!)
Teen FictionBambaşka bir şehirde hiç beklemediği bir hayat Alevi bekliyordu. Annesi ve babasının boşanması ile Bursa'ya taşındılar. Şan şöhret hayatlarını İstanbul da bırakmışlardı. Artık farklı bir hayatları vardı. Taşındığı semtte hiç beklemedik olaylar geliş...