Arabadan indiklerinde kendilerini bekleyen bir grup gazetecinin flajları eşliğinde içeri girdiler. Kocası bu tür durumlara alışkın olduğunu hal ve tavırlarından belli ederken kendisi adım atmakla atmamak arasında kendine işkence ediyordu. Belindeki kendisini yönlendiren el olmasa belkide dakikalarca gazetecilere farkında olmadan poz verecekti. Muhtemelen resminin altındaki hoş olmayan yorumları okuyarak güne merhaba diyecekti.
Baş sayfalara çıkmaktan kurtardığı için kocasına minnet mi duysun yoksa kendini bu durumlara düşürdüğü için lanet mi yağdırsın bilemedi. Günler geçtikce sade hayatına özlemi dahada artıyordu. Şimdi evinde pijamalarını giyip televizyonun karşısına kurulmak ve kendi durumundaki insanların haberini izlerken kusurlar aramak olmalıydı.
Davetin verildiği salonun kapısından içeri girdiğinde gözlerine inanamadı. Kendisine küçük bir yemek olduğu söylenmişti. Fakat gördükleri bunun tam tersini gösteriyordu. İçeri adım attıkları an bütün bakışları üzerinde hissetti ve farkında olmadan tırnaklarını kocasının koluna geçirdi.
Birlikte bir kaç basamağı indiklerinde insanların kendi aralarında fısıltılarını duyumsadı. Sadece genç adamın duyacağı bir sesle "Senden kurtulmayı iple çekiyorum." diye fısıldadı.
"Şişşt gülümse insanların gözü üzerimizde." diyen kocasına sahte bir gülümse gönderdi. Annesinin çıkmadan önceki uyarısı kulaklarında yankılanırken "Kör değilim görebiliyorum." dediğinde ifadesi kendini ele veriyordu. Merdivenlerin sonuna geldiklerinde kendilerine doğru gelen Oktayı gördü. Kalabalığı izler gibi yapıp görmemezlikten gelmeye çalıştı. Fakat cüsse olarak bunun mümkün olduğu söylenemezdi. Kocasından bir kaç santim uzun ve etrafındaki insanlara korku salan ifadesi uzak durmasına neden oluyordu.
Oktay arkadaşını göz hapsinde tutarken "Sizi burada görmek ne güzel." dediğinde imalı bir bakış attı. O sırada "Keşke duygularımız karşılıklı olsaydı." diyen Beyzanın ağzının içinde homurdandığına şahit oldu. Savaş karısının sivri dilli olduğunu söylemişti. Bir kaç kerede şahit olmuştu. Arkadaşı gibi duymamazlıktan geldi ve birlikte kalabalığın arasına ilerledikçe yeni evli çiftin peş peşe tebrik ve iyi dileklere tebessümle karşılık vermek zorunda kaldıklarına şahit oldu..
Beyza zaman ilerledikce ait olmadığı bir kalabalığın arasında boş boş dolaşırken yüreğindeki korkunun yüzüne yansımaması için elinden geleni yapıyordu. Zorlanıyordu aklı muhakeme yeteneğine tamamen kapanmıştı. Annesini üzmek istemiyordu. Biliyordu yıllar önce ailesine sırt dönmek aralarının açılmasına neden olmuştu. Küçük bir arının annesine verdiği zararın tek iyi yanı aralarındaki bağın dahada güçlenmesine vesile olmuştu. Bu olayda bir diğer kurbanda kendisiydi. Leblebi büyüklüğündeki bir canlının başına açtığı belalara inanamıyordu. Gerci bütün suçu bir arının üzerine yıkmakta akıl işi değildi. 'Acaba Savaşla inatlaşırken aklım neredeydi.' diye kendini sorguladı. Şimdi inadının cezasını çekiyordu. Tanımadığı yüzlerce kişinin arasında sahte bir tebessümle dolaşırken aynı karşılığı karşısında sahte ifadelerle kendisi ve kocası olacak adamla tebriklerini kabul ediyordu. Üzerindeki bakışlarından kaçmak için içinde büyük bir istek duyuyordu. Buna engel olan kocasının belindeki eli ve yüz hatlarındaki aklının ucundan geçire diyen ifadesiyle karşı karşıya kalınca mecburen lavaboya gitmek için izin istedi.
Kendisine eşlik etmeyi teklif ettiğinde elinden geldiğince kibar olmaya çalışarak yanından ayrılıp lavaboda elini yıkayarak aynada makyajını tazeleyerek zaman geçirmeye çalıştı. Kendini kalabalığın arasına atmak için çıkmak üzereyken telefonunda mesaj bildiriminin sesini duydu. Ekranda "Daha ne kadar orda saklanmayı düşünüyorsun" diye yazan mesajı ile karşı karşıya kaldı. Kocası kendini sinirlendirmek için bir kez daha mesajlaşma yolunu bulmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EN ÇOK KİM YANDI? (ACI AŞK)
General FictionBeyza'nın kaderi çiçekten çiçeğe uçması gereken küçücük bir arının kanatlarına yazılmış. Küçük olduğuna bakmayın kendisi genç kızın hayatını temelinden sarsacak kadar büyük bir imzanın tek sahibi. Gelin görün ki şimdi bir peçetenin arasında cansız y...