Sana elindekileri yedirmekten zevk duyardım, ama şans benden yana değil.

137 18 0
                                    

Beyza Savaş ile anlaşmıştı, yinede içi hiç rahat değildi. Genç adamı bahçede bırakıp üzerini değiştirmek için odasına çıktı. Aralarındaki buzların eridiğini göstermek için diline biraz daha hakim olması gerekiyordu. Bunu yapabileceğinden emin değildi. Önce makyajını silip elini yüzünü yıkadı. Üzerine rahat birşeyler giymeliydi. Savaş aldıklarını giymediği için bir kaç kez söylensede kendi rahat kıyafetlerini giymeyi tercih ediyordu. Sonuçta etrafında olmasını istiyorsa bu halini kabullenmek zorundaydı. Zaten bu zenginleri hiç anlamıyordu. Her şeyin en pahalısını giyiyorlardı. Ama hiç rahat değildi. Sofraları bir orduyu doyuracak kadar doluydu ama yemeye korkuyorlardı. Etraflarına bir sürü insanı topluyorlardı ama kimseye güvenmiyorlardı. Çoğu para kazanmak için gecelere kadar çalışıyordu fakat kendileri için değil el gördü diye yaşıyordu. Onlar gibi olmadığını göstermek için evinde nasıl yaşıyorsa burdada aynen devam etmeye kararlıydı. Açık olan saçlarını dağınık bir şekilde tepesinde topladı ve annesinin yanına inmek üzereyken telefonuna gelen mesajı okumak için durdu. "Hala bahçedeyim kendim ve senin için kahve istedim. Bence aramızın iyi olduğunu göstermek için iyi bir fırsat."

Beyza kendisine sorma gereği bile duymadığı için kızdı. Zaten karşısındaki adam zordu. Başına gelecekleri de kolay olmayacağını ortaya koyan mesaja karşı "Hiç zaman kaybetmiyorsun. Demi" diye yazdığında fark etti, yüzyüzeyken iki kelime edemezken mesajla daha fazla iletişim halinde idiler.  

Merdivenleri indiğinde "Seninle geçireceğim zaman o kadar değerli ki…"  diyen yazıyı okuduğunda ister istemez gülümsedi. Aralarında bir anlaşma vardı. Annesini mutlu olduğuna ikna etmesi gerekiyorsa  adamın suyuna gitmek için mecburen yönünü bahçeye çevirdi. Dışarı adım attığında çalışanlardan Sevim'in elinde kahvelerle Savaşa doğru yürüdüğünü gördü. Sırf huzurunu bozmak için durup "Benim için ise işkenceden farksız."diye yazıp yanınada başı sargılı bir emoji ekledi. 

Yavaş adımlarla ilerlediğinde Savaşın gelen mesajı okuduğunu gördü. Huzursuz etmek için gönderdiği mesaja gülüyordu. Verdiği tepkilere bir türlü alışamamıştı. 

Tam genç adamın karşısında oturuyordu ki  " Yanıma otur." diyen sesi duydu. Beyza etrafına bakındı. Kimsenin duymayacağından emin olunca kaşlarını çatıp sert bir dille " Bence bu kadar abartmaya gerek yok." diye karşı çıktı. 

Savaş sinsice gülüp "Sakın bakma annen perdenin arkasından bizi izliyor." diye oturması için ikna yolunu seçti. 

Mecburen genç adamın yanına otururken yüzünde sahte bir ifade vardı. Sakin görünmeye çalışıyordu. Fakat başarılı olduğu söylenemezdi. Ne zaman yakınında olsa kalbinin ritminden korkuyor ne anlama geldiğini düşünmek istemiyordu. 

Savaş sessizlik içinde kahvelerini içerken bakışlarını sık sık karısına çeviriyordu. Dünden bugüne okadar çok şey değişmişti ki bazen gerçekliğinden şüpheye düşüyordu. Her zaman sesini duymak için fırsatlar yaratırken şimdi sessizliğin ve huzur diye adlandırdığı anın keyfini çıkarıyordu.  

Taki Belkıs elinde telsizle gelene kadar. Yılmaz denen adamın beklenmeyen ziyaretinden sonra girip çıkanlar daha bir dikkat ediliyordu. Bu durum çalısanların dikkadini çekmiş kendi aralarında fısıldaşmalara neden olmuştu. Gerçeği bilen bir tek Belkıs'tı. O ne derse sorgusuz kabul edilir, izinsiz iğnenin yeri değişmezdi. Genç çifti birlikte görmenin mutluluğu yüzüne yansırken  "Beyza girişte adının Hasan Menen olduğunu söyleyen biri seni görmek istiyormuş." dediğinde genç kızdan ziyade Savaştan onay bekler gibiydi. 

Beyza beklenmeyen misafirin geliş nedenini merak ediyordu. Geri çevirmenin saygısızlık olacağını biliyordu. Bu nedenle "Gelsin." dediğinde Savaşın adamın adını duyduğunda yüzünde oluşan sert ifadeyi fark etti. Hasan ziyaretlerine geldiğinde durumdan hoşlanmadığını açıkça mesajında yazmış buda yetmez gibi baskın yapar gibi eve gelmişti. Gördüğü ifade keyfinin yerine gelmesine neden oldu. Hasan denen adama karşı Savaşın tavırlarından emin olamadığı için annesininde yanlarında olmasını  gerektiğine karar verdi. Giden kadına seslendi. "Belkıs abla anneme Hasan Menen geldi diye haber verir misin?" diye rica etti. 

EN ÇOK KİM YANDI? (ACI AŞK) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin