Seni alırken daha hanım hanımcık hayal etmiştim.

268 33 0
                                    

Annesi akıllı bir kadındı ve ne derse desin inandırması imkansızdı. Gerçeği de anlatamazdı, bunun için iyi bir yalan bulmalı ve inandırıcı olmalıydı. Ve bu yalan Savaş'tan da kurtulmasını sağlamalıydı da nasıl.

Geçici olarak kalacağı evin salonunda bir sağa bir sola dolanırken hiç yapmadığı bir şeyi yapıp tırnağını dişlemeye başladı. Bir çare arayacağım derken kendisini izleyen iki çift gözü üzerinde hissedince durup seyircileriyle göz göze geldi. Elinde tepsiyle kendisine gülümseyen kadını görünce ne yapacağını bilemedi. "Şey.." demeyi denedi ama aklına hiç bir şey gelmiyordu.

Belkıs gerginliğini anlamış olacak ki " Size yiyecek bir şeyler getirdim." diyerek masaya yerleştirirken Beyza kendi kendini bu duruma düşürdüğü için çıldırıyordu.  Evin hanımı olmadığı halde öyleymiş gibi davranan kadına 'Bizim evliliğimiz gerçek değil.' demek istedi. Aklından geçenlerle bir anda yüzünde güller açtı. Karşısındaki kadına utanmasa sarılıp teşekkür edecekti.

Bu evliliğin sadece bir oyun olduğuna inandırması hiçte zor olmamıştı. Zor olan karşısında pişmiş kelle gibi sırıtan adamın varlığı ile yalan söylemesini zorlaştırıyordu. 

Son zamanlarda söylediği yalanları birer odun olarak düşünürse cehennemde uzun süre kalacağını gösteriyordu. Buna tek nedende Savaş denen gereksizdi.

Beyza aldığı nefesi bezgince dışarıya verdi annesine yalan söylemek hiç hoşuna gitmiyordu. Allahtan telefondaydı ya yüz yüze olsalar yalan söylediğini saniyesinde anlardı. "Evet anne haklısın ama  kabul etmemin tek nedeni bu işten ekmek yiyen yüzlerce kişi var. Onların ekmeğinden olmasını istemedim." Dediğinde tek kaşı kalkmış kendisini dinleyen kocası ile göz göze geldiğinde gördüklerinin etkisiyle nefesi kesildi. Kaslı kollarını göğsünde birleştiğinde gömleğinin kumaşı gerilmiş ve ortaya seyirlik bir sahne sergiliyordu. Hipnotize olmuşta ve  aklı geçici olarak devre dışı kalmıştı. Uyanması için annesinin sesine muhtaç olduğundan habersizken hayata kaldığı yerden devam etmesini sağlayan "Sen şimdi bana hiç tanımadığı bir adamla geçici bir süre için evlendiğini mi söylüyorsun." diye neredeyse azarlayan bir tonda konuşarak dikkatini tekrar telefona vermesine sebep olmuştu.

"Evet anne. İnan bana magazincilerde gelmeseydi sadece adamlara evli olduğumuza inandıracak tık. İşin içine gazeteciler girince yalancı çıkmamak için mecbur kaldık resmi olarak evlenmeye." diye yalanına yenisini ekledi. 

"Bak beyza bu anlattıkların bana hiç mantıklı gelmiyor. Arasan ve aşk oldum evlendim desen havalara uçardım ama sen evlendim yakındada ayrılacağım diyorsun. Bunlar gerçekten inanılmaz." 

"Anne benim yerimde sen olsan ne yapardın." Dediğinde başkalarının kendisi yüzünden zor durumda kalmasını istemeyeceğini bildiğinden kadıncağızın vicdanına oynamayı seçti. 

Bir süre düşünerek sessiz kalan kadın "Bilmiyorum." dedi ve ekledi "Peki o nasıl biri?"

"Kim?"

"Kim olacak evlendiğin adam."

"Anne zaten tanıyorsun. Bize Savaş adında biri gelmişti hatırlarsan dosya için."

Hattın diğer ucunda bir süre sessizlik oldu. Daha sonrada "Hatırladım." diyen bir ses. "Peki o nasıl biri?"

"İyi birine benziyor." Dediğinde Savaş oturduğu yerde merakla söyleyeceklerinin devamını beklediğinde Beyza durumu fark edip gözlerinde şeytanca parıltılar saçarak  "Akıllı desem akıllı birine hiç benzemiyor, deli desem galiba biraz var." Dedi ve ciddi olmaya çalışarak "Anla işte bizim mahallenin delisine benziyor." dediğinde bakışlarını kesiştiğinde gördüğünü neye yapacağını bilemedi. Gözleri o kadar koyulaşmıştıkı dibi görünmeyen bir kuyunun karanlığına çekiliyordu. 'Lanet olsun bu adam bana büyü yapıyor..' diye geçirdiği sırada "Benimle dalga geçmekten vazgeçmedin demi!" diye azarlayan annesinin yardımıyla ayakları yere basar oldu.

EN ÇOK KİM YANDI? (ACI AŞK) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin