Kahvaltı masasında kimsenin ağzını bıçak açmıyordu. Melek hanım kızıyla damadının akşam önüne koydukları dosyanın şokunu üzerinden hala atamamıştı. Nasıl atabilirdi ki yıllardır bu anın gelmesini bekliyordu. Hayatı boyunca kendine en çok kızdığı ve en büyük hatası dediği adamdan sonunda boşanacaktı. Yıllardır sevdiğini zannettiği adam tarafından terk edildiğine mi yansın... kızının baba özlemiyle yandığına mı yansın… yoksa ailesi tarafından istenmeyen evlat olduğuna mı. Tek bir hata telafisi olmayan bir sürü hatayı da peşinden sürüklediğinde düzeltmek için artık çok geçti. Yinede bu gününe şükretmesi için nedenleri de yok değildi. Birkaç ay önce daha doğrusu küçük bir arının ölümle burun buruna getirmesi hayatında yepyeni bir yol çizeceğini bilemezdi. Ailesinin tuz bastıkları yürekleri nihayet erimiş varlıklarını hissettirmeye karar vermişlerdi. Kendiside artık kararlıydı bundan sonra daha sağlam adımlarla ilerlemeye devam etmesi için elinden geleni yapacaktı. Yinede aralarında yeni sorunların başlayacağının da sinyallerini almıyor değildi. Bunun için bir süre uzak durmasının daha doğru olduğuna inanıyordu. Kızının evlendiği bütün aile tarafından biliniyordu onları daha mutlu edecek haber şüphesiz Yılmaz'dan boşanması olacaktı. Birkaç defa ondan ayrılıp daha düzgün biriyle evlenmesi yolunda üstü kapalı imalarda bulunmuşlardı. Bu yüzden bir süre gizlemesi daha doğru olacaktı.
Ailesinden Yılmaz dan boşandığını gizlemesi gerekirken kızındanda ailesinin kendisine uygun bir eş aramasını gizlemesi gerektiğine karar verdi. Duyarsa ailesiyle yeni başlayan bağının sonsuza kadar kopacağını tahmin ediyordu. Zaten onlar istiyor diye tanımadığı biriyle evlenecek değildi. Neymiş kadın başına tek başına yaşayamazmış. Şimdiye kadar yaşadıysa bundan sonrada yaşayabilirdi. Bu saatten sonra hiç bir erkeğe güvenmesi söz konusu olamazdı. Yılmaz'dan boşanması yeni hatalara adım atacağı anlamına gelmezdi. Kızı her ne kadar evlenmiş olsada onu bu koca şehirde tek başına bırakmazdı. Yılmazla geçen yıllarını hatırladı. Evliydi ama hep yalnızdı. Sabaha doğru gelir sabahta erkenden çıkar ve bazı zamanlarda günlerce görünmezdi. Zor günlerinin tek hediyesi uğurum, dayanma gücüm dediği yavrusuydu. Onun sayesinde dayanmıştı bütün zorluklara. Onun sayesinde savaşmıştı. Yine onun sayesinde yaşayacaktı. Kim bilir yakında küçük bir kız çocuğu yada erkek sağlıklı olsunda diye geçirdi içinden.
Gözü uğurum dediği kızını bulduğunda dalgın olduğunu fark etti. Acaba kendisi için mi üzülüyordu. Bu ihtimali düşününce içinden bir parça koptu. Oda en az kendisi kadar yaralıydı. En mutlu günlerinde karabulut gibi üzerinde gezmezdi. Bu nedenle gülümsemeye çalıştı fakat kendisini gördüğü yoktu. Mutlu olduğunu görmeye ihtiyacı vardı. Gözünün kenarından damadına baktı oda tıpkı kızı gibi dalgındı. Kendisiyle ilgisi olmadığına karar verdi. Bir dertleri vardı belli ki. Oysa akşam söyledikleri tek haber boşanma haberi değildi. El ele tutuşup evliliklerinin devamına karar verdiklerini söylediklerinde nasılda mutlu olmuştu. Şimdi ne olmuştu da bu duruma gelmişlerdi.
Saniyeler geçtikce aklı mantıklı bir neden aradı. Sonunda tek bir ihtimal üzerinde durdu ve belki dedi içinden. Emin olabilmek için bir müddet izlemeyi tercih etti. Eğer tahminleri doğruysa nasıl sorulurdu ki böyle bir şey diye kendince bir cevap aradı. Kızına özel olarak sorsa inatçı yanı yine ağır basacak geçiştirecekti. Ôzellerini dillendirmek kendine yakışmazı. Damadı dürüst birisiydi ve kızına olan ilgisini ilk günden ifade etmişti. Bir taraftan kahvaltısını yaparken göz ucuyla ikisini izledi. Sık sık genç adamın gözleri kızının üzerinde iken hüzne şahit oldu. Daha fazla ortamın sessizliğine dayanamadı. "Karar verdiniz mi?" diye sorarak daldıkları ruh halinden çıkmalarını sağladı. İkisinin bir ağızdan hangi konuda sözlerine içten içe gülüp önündeki çayını yudumladı.
Direk soramayacağına göre öğrenmenin dolaylı yoluna saptı. "Balayına gidip giyeceğiniz konusunda." dediğinde Beyza duyduğundan dolayı lokması boğazında kaldığında kısa sürede olsa endişelendi. Neyseki öksürük nöbeti kısa sürdüğünde yerine şaşkınlığı ve kızaran yanaklara bırakınca gülerek karşılık vermek istedi. Ama yapamadı ikisinide utandırmak istemiyordu. Kızı bu evliliğe bir oyun olarak başlamış olabilirdi. Ciddi olduklarını söylüyorlarsa gerçek bir çifte yakışır şekilde davranmaları gerekiyordu. Alacağı cevap içindeki kuşkulara da son verecekti. Bir çok kez uzaktan izlemiş ve genç adamın bakışlarından kızına olan ilgisini görmüştü. Ama kızından emin olamamıştı… halada olamıyordu. Anne yüreği emin olmak istiyordu. Sonuçta evlendikleri halde kendisinden uzun süre saklamışlar ve ekranlarda birlikte görülme seydiler saklamaya da devam edeceklerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EN ÇOK KİM YANDI? (ACI AŞK)
General FictionBeyza'nın kaderi çiçekten çiçeğe uçması gereken küçücük bir arının kanatlarına yazılmış. Küçük olduğuna bakmayın kendisi genç kızın hayatını temelinden sarsacak kadar büyük bir imzanın tek sahibi. Gelin görün ki şimdi bir peçetenin arasında cansız y...