Ülkeleri erkekler, erkekleri de kadınlar yönetir.

131 21 0
                                    

Gecenin yorgunluğunluğundan mıdır yoksa yatağın rahatlığından mı  Beyza zaman kavramını yitirmiş olarak öğleye doğru gözlerini açtığında saate inanamadı. Uyandığı yerin farkındaydı ve yatağın diğer ucuna bakmaya korkuyordu. Gece ateşinin düşmesini beklerken uyuya kaldığına inanamadığı gibi birde sarılmasının farkına varmadığı için kendine kızıyordu. Diğer bir kızgınlığı da yatakta uyuması için zorlamasıydı.  Her ne kadar fırsatçı biri olsada sırf söz verdiği için yatağın ucunda uymasını hatırladığında kızgınlığı saniyeler içinde uçup gitti. Zaten son zamanlarda ne kadar uğraşırsa uğraşsın kızamıyordu. Bulunduğu duygu değişimi hem korkmasına hemde geceyi aynı yatakta geçirdikleri için yüzüne bakacak cesareti kendinde bulamıyordu. Uyuyor numarası yapıp kıpırdadığında yatakta tek başına olduğunu gördü. 

Şimdilik rahat nefes alabilirdi. Ya sonrası elinden geldiği kadar odada kalmanın yollarını düşündü. Fakat her şey mi kendisine düşmandı. Kalp kendi kalbiydi onu gördüğünde deli gibi atıyordu. Aklı doğru düzgün çalışan tek organıydı fakat şu şıralar karşısına çıktığında nasıl davranacağını bilmiyor ona da güvenmiyordu. Şimdide midesi guruldamaya başladı. Sanki  bir kaç saat aç kalsa ölürdü. Bedeni bile kendine savaş açmış kocasının karşısına çıkmak için bütün dirayetini yok ediyordu.

Pes etmek zorunda kaldı. Etmeyipte ne yapacaktı. Bütün gece onun sağlığı için didinen kendisi iken odada korkaklar gibi sakalanmayı ret etti. 

Yataktan bir hışımla kalkıp banyoya girdi. Onunla aynı odayı ve aynı banyoyu paylaşıyordu. Aklına gelen düşünce ile  banyodan çıkıp giysi odasına girdi ve unuttuğu giyecekleri de yanına alıp kendini banyoya kilitledi. Alışkanlık haline getirmesi gerekiyordu yoksa yakalanması an meselesiydi.

Neyseki hazırlaması uzun sürdü. Ne kadar geç o kadar iyi diye düşündü. Aşağı inmeye hazırdı, etrafına baktındığında yatağını hala toplamadığını fark etti. Aslında önce yatağını toplamalıydı. Koltukta uyuduğunu kimsenin bilmesini istemiyordu. Her ne kadar gecenin büyük kısmını kocasının yatağında geçirmiş olsada.

Aynı dakikalarda Savaş misafiri Oktay ile hararetli bir tartışmanın ortasındaydı. "Söylesene senin amacın ne?"

"Kısa bir sürede olsa mutlu olmak istiyorum."

"Ölecek gibi konuşma! Senin gibi bir sürü insan tedavide başarılı oluyor."

"Gerçekçi olup kendimi o güne hazırlamanın nesi kötü."

"Bak son kez söylüyorum tedaviyi aksatma. Ne demek dün kontrolümü unuttum."

"Unuttum işte." dediğinde gece ateşlendiğini elinden geldiği kadar gizlemeyi tercih etti.

 "Bu kız sana iyi gelmiyor."

"Tam tersi ilk defa yaşadığımı hissediyorum."

"Söylesene durumundan haberi varmı?"

"Daha söylemedim."

Oktay ellerini cebine koyup "Demek daha söylemedin!" diye tekrarladı. Bir kası sorarcasına kalkarken " Peki ne zaman söylemeyi düşünüyorsun." dediğinde zafer kazanmış bir ifade sergiliyordu.

Savaş yaptığın yanlış olduğunu biliyordu. Fakat Beyzayı kaybetme korkuyla yüzleşmeye hazır değildi. Sesinde umutsuzluk ve yorgunluk vardı "Yapamam." diye sonunda itiraf etti. Özellikle dün geceden sonra buna gücü yoktu.

"Ne demek yapamam."

"Yapamam işte."

" Sana bir hafta veriyorum. Sen söylemezsen ben söylerim."

EN ÇOK KİM YANDI? (ACI AŞK) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin