Senin için özel olduğumu duymak ne hoş.

150 20 0
                                    

Günler hızla geçiyordu ve bugün Melek hanım gideli üç gün olmuştu. Evde yokluğu herkes tarafından hissediliyordu. Savaşta bu insanlar arasındaydı. Değer verdiği bir insan için endişelenmesi de çok normaldi. Özelliklede Hasan denen adamın ilgisini öğrendikten sonra kayıtsız kalmakta zorlanıyordu. Aklını kurcalayan hala Yılmaz denen adamla evli olmasıydı. Normalde bu duruma karışmaması gerekiyordu. Fakat yanlarında ne kadar kalıp koruyacağı meçhuldü. Eğer hayatı için ilerde kendisine ikinci bir şans verilmezse giderken gözünün arkada kalmasını istemiyordu. Bu duruma bir çare aramaya başlamıştı bile. Oktay'dan Yılmaz denen adamın nerede yaşadığını bulmasını istemişti. Bundan sonraki görevi Beyza ile konuşmakdı.  Onun bilgisi olmadan harekete geçmesi mümkün değildi. Yarım saat önce eline geçen bilgilere bakarken karısının aşağı inmesini bekliyodu. 

Aradan bir kaç dakika geçmişti ki merdivenlerde ayak sesleri duydu. Normalde evde çalışanlardan biri olma ihtimali de vardı. Ama Beyza ayaklarını yere vurarak iniyordu yürüyüşüyle de farkını gösteriyordu. Gerçi tanıdığı diğer kadınlardan farklı olduğu okadar çok özelliği vardı ki. Mesela kendisinden esirgediği gülüşü. Etrafındaki insanlara olan yakınlığı. Bu özellikleri de acımasızca kendisinden mahrum bırakıyordu. Ama layık gördüğü huylarıda yok değildi... Özellikle hırçınlığı ve inadı gibi. Savaş olumlu olumsuz karısının bütün özelliklerine hayrandı. İçinden geldiği gibi davranmasını seviyordu. Birazdan duyacaklarına vereceği tepkiyi merak ederek kapıyı açtı ve başını uzatıp "Beyza biraz bakar mısın?" diye seslendi. Biliyordu ki karşı çıkmadan gelecekti. Çünkü Melek hanım gitmiş olabilirdi ama çalışanların gözü sürekli üzerlerindeydi. Bununda nedeni nasıl yaptıysa Belkıs ve Sevimi etkisi altına almış sık sık arayıp ikisi hakkında bilgi aldığını öğrenmişlerdi. Buda Savaş için değil ama Beyza için sıkıntı demekti.

Savaş kapıda beklerken geçmesi için az da olsa yana kaydığında gözlerini karısından alamadı. Üzerinde sıfır kol mavi diz üstünde bir elbise ile hoş göründüğünü düşünürken kendi üzerindekilerle yanına hiç yakışmadığını aradaki yaş farkını göz önünde tutarak huzursuz oldu. Gri pantolon gri yelek ve beyaz gömlek ile içinde oluşan fırtınanın büyüklüğünden kendini tanıyamıyordu. Geçmişte kalbinin kimseye yakınlık duymayacağını düşünürken şimdilerde duygularını dizginlemeyi beceremiyordu. Düşündükleriyle kendini o kadar kapatmıştı ki karısının sesini duyduğunda bulunduğu ana geri döndü. 

Beyza sinirlenince her zaman yaptığı gibi ellerini göğsünün altında bileştirdi ve çenesini kaldırıp "Bana öyle bakmayı keser misin?" diye uyarıda bulundu.

İnkar etme gereği duymadığı için "Elimde olan bir şey değildi. Kusura bakma aklımı başımdan aldın." diye karısını gözlerini bile kırpmadan keyifle izledi. Yüzündeki ifade buz dağını bile eritecek bir yeteneğe sahip iken gözlerini üzerinden çekmeyi ret etti.

Beyza içinde yeni yeni oluşan kıpırtılara karşı  gururunu üstün tutmaya çalışırken nasıl olupta hiçbir şey hissetmiyormuş gibi davranacağını bilmiyordu. Düşünce olarak sevmek gözyaşı ve acı demekti. Annesi gibi gözyaşı dökmemek için kalbinin kapısını kilitleyip içeriye kimsenin girmesine izin vermemek... Acıdan uzak durmak demekti. Karşısındaki adamı gördüğü ilk anda gözlerindeki ışıktan korkmuştu. Korkmaya da devam ediyordu. Savunma merkezi karşısındaki adam yüzünden darbe alsada, içindeki korkuları saklama yoluna gitti. Etraflarında kimsenin olmamasını şans olarak saydı. Sadece başbaşa kaldıklarında düşüncelerini özgürce ifade edebiliyordu. " Bu sefer ne yumurtlayacaksın?" diye söylendiğinde dün gece mum ışığında yedikleri yemeği unutması mümkün değildi. Yemeğe dair hatırladığı bir diğer olumsuz taraf ise yemek boyunca servis için bekleyen Sevimdi. 

Savaş gözlerini kısıp " Dün gece hoşuna gitmediyse bir dahaki sefere daha yaratıcı fikirler bulacağımdan emin olabilirsin." diyerek devamının geleceğini söylemek istedi. Hatta aklında bir kaç tanesi için planlamaya geçmişti.

EN ÇOK KİM YANDI? (ACI AŞK) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin