Herkes senin gibi doğal bir güzelliğe sahip olamıyor.

150 22 0
                                    

'Kimi kandırıyorum ki!' dedi kendi kendine. O Sedef'ti hiç değişmeyecek kendini dünyanın merkezi görmeye devam edecekti. Ekranlarda ve magazin sayfalarında çarşaf çarşaf karısıyla resimleri vardı. Buraya gelmeden önce araştırma yaptığından da emindi. Şimdi kalkmış hiç görmemiş gibi yaparak kendince karısını küçük düşürmeye çalışıyordu. Oysa karısının tırnağı olamazdı. Elinden gelse kolundan tutup kapı dışarı edecekti. Boğazını sıkıp babasının yanına gönderebirdi. Sonuçta ikiside birbiri için yaratılmışlardı. İnsanları hor görmek ortak özellikleri idi. Gözü ister istemez genç kıza kaydı. Sarsılmış olduğu her halinden belliydi. Onun yerini anlatmak için "Karıp Beyza Uludağ. Benim herşeyim ve bu evin hanımı." diyerek takdim etti. 

Ortam gergindi ve gerginliği bozan Melisin sözleri oldu. "Aman anne böyle güzel birinin burda çalışması sence mümkün olabilir mi? Evin hanımı başka birisi olsaydı kıskançlıktan 5 dakika bile bu çatı altında tutmazdı." diyerek araya girdi.   

Savaş her ne kadar Melisi sevmesede annesinden bir tık daha iyi olduğuna inanıyordu. Sözleriyle menfaati için kimsenin gözünün yaşına bakmayacağını itiraf etsede yaşından dolayı görmemezlikten geldi. Zaten böyle bir kadının elinde büyüyen birinin meleğe benzemesi beklenemezdi. Yinede annesi gibi şeytan da değildi.

Hoş olmayan bir tanışma olsada ev sahibi olarak genç çift güler yüzlü olmaya çalıştı. Birlikte salona geçtiklerinde Beyza Oktayın herkesi ayakta karşıladığını gördü. Belinde silahı olan ve korumalar ile dolaşan adamın kibarlığına şaşırdı. Şimdiye kadar kendisine yanlış bir hareketi olmasada bugün farklı davranıyordu. Sanki daha bir kontrollü ve daha resmi bir hali vardı. Baktığında insanın ürpermesini sağlayan bir adamın ekstra  bu kadar kibar olmasına şaşırdı. Gözleri misafirleri üzerinde iken genç adamın bakışları Melis ile buluştuğunda ortamın bir anda buz kestiğini hissetti. 

Aynı duygular Savaş içinde geçerliydi. Bakışları direk Melisi bulduğunda basını çevirdiğini gördü. Bir süre önce ikisinin arasında bir şeyler olduğundan şüphelenmişti. Sorduğunda arkadaşı inkar etmemiş birbirlerini tanımaya çalıştıklarını söylemişti. Şimdi ne olmuştuda Oktay genc kızı öldürecek gibi bakıyordu. Nedenini merak etsede Melisin başına burukluğuyla kim bilir nasıl bir hata yapmıştı. Aralarının açık olduğunu bilseydi arkadaşına katılması için kesinlikle baskı yapmazdı. Bencilce davranıp Beyzanın etrafında tanıdık birileri olursa iyi olur diye düşünmüştü. Ama şimdiden pişman oldu. Dikkatleri kendi üzerinde toplamak için boğazını temizlediğinde Oktay ile göz göze geldiler. Genç adam Sedefe dönüp hoşgeldiniz dediğinde rahat bir nefes aldı. Oktayın öfkesi başına belaydı ve Melise bakışlarından bir an kendiside korktu.

Beyzada olanları dikkatle izliyordu. Biraz önce buz gibi bakan adamın saniyeler içindeki değişimine hayret etti. Kocasının yanına oturduğunda bakışlarını önce Sedefe sonrada Melise yöneltti. Üzerlerindeki kıyafetler oldukça kaliteliydi ve taşımasını iyi biliyorlardı. Ama hiç bir zaman onlar gibi olmak istemezdi. Ayaklarindaki ayakkabıların topukları bile kendi giydiğinin iki katıydı. Üzerinde nasıl yürüdüklerini düşündü. Sedefin üzerinde omuzlarını açıkta bırakan siyah bir buluz vardı. Altınada beyaz kalem bir pantolonla tamamlarken takıları resmen ben burdayım diye bağırıyordu. Melis ise yaşının verdiği öz güneni sonuna kadar taşıyordu. Üzerindeki açık mavi kolsuz elbise bedenini ikinci bir deri gibi sarmıştı. Oturduğunda kısa olan eteği yukarıya doğru kaydı ve bacaklarını daha bir ortaya çıkardı. İçindeki hain kadın bir örtüyle gelip bacaklarını kapatmayı istedi. Deliriyordu galiba elinde olmadan kıskançlık duygusu ile dolduğu için. Gözü direk kocasına kaydı. Her erkeğin dikkatini çekecek kadar güzel bir manzaraydı. Hiçbir şeyden haberi olmayan Savaşın Oktay ile konuştuğunu görünce biraz olsun rahatladı. Kocasının değil ama Oktay'ın Melise kaçamak bakışını yakaladığında elinde olmadan gülüşü yüzüne yansıdı. Oktayın aksine Melis kendinden emin bir şekilde bakışları direk genç adamın üzerindeydi. Özgüvenine hayran kaldı. Gençti güzeldi. Bakımlıydı. İster istemez kendisiyle kıyasladı. Onların yanında gerçekten bu evin bir çalışanı gibi duruyordu.

EN ÇOK KİM YANDI? (ACI AŞK) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin