Bizim seninle aramızdaki savaş yada yarış değil güzelim.

134 18 0
                                    

Savaş, Yılmaz'a başka çıkar yol bırakmamış ve dosyayı imzalamasını sağlamıştı. Beyzaya haberi verildiğinde başlarda inanmamış daha sonrada sorgulayan gözlerle bakıp nasıl ikna ettiği hakkında bir sürü soru sormuştu. 

Genç adam her ne kadar karısı tarafından sorguya çekilse de babasını ikna etmekte paranın gücünü kullandığını söyleyip incitmek istemediği için işi dalgaya vurarak dikkatini dağıtmaya çalışmıştı. Ama başarılı olduğu söylenemezdi. Ne Beyza sorularına bir son verdi nede Savaş gerçeği itiraf etmedi edemedi. İncinmiş bir kalbi daha fazla incitmeye yüreği el vermedi. Özellikle bu kişi kalbin kıymetlisi olunca daha bir korumacı davrandı.

Son günlerde didişmeyi bıraksalarda fırsat buldukça Beyza meydan okumaya Savaşta meydan okumaları kendi çıkarları için kullanmaktan geri kalmıyordu. Şimdi son bir görevleri kalmıştı. Bugün dönen Melek hanıma Yılmaz'ın imzaladığı dosyadan söz etmek kabul ederse en kısa sürede işlemleri başlamaktı. Aralarında konuştuklarında bu görevi Beyzanın yapmasının daha doğru olacağını karar verdiler. Bu arada bugün ikinci bir haber daha vermeleri gerekiyordu ve Beyza bu işi Savaşın üzerine atmıştı. Annesine yalan söylemek dipsiz bir kuyuda boşluğa doğru çekilmekten farksız değildi. Bunu onun için yapıyordu. Tek amacı yalnızlığına, geçip giden yıllarına, kilit vurmuş kalbine yeni bir umut ekmekti. Sevginin kapıyı ne zaman çalacağı belli olmazdı. Önemli olan kapının kilitli olmamasıydı. İnşallah annesi kalbinin ve hayatının anahtarını eline alıp yeni hayatına yeni umutlar ekecekti. Gözleri doldu. İlerlediği bu yolda sanki annesini kaybediyordu. Sanki hayatından çıkıyormuş gibi hissetti. Bu his kendisine yabancı değildi. Savaşla nikahlarının olduğu günde aynı duygulara kulaç atmıştı. Şimdi bahçede güller arasında dolaşırken gözü birazdan kapıdan girecek arabayı bekliyordu. Savaş bir kez daha annesini almaya giderken kendisini götürmeyi ret etmişti. Kendisi de vakit geçirmek için annesinin en sevdiği yemekleri hazırlamak istemişti. Fakat mutfaktaki aşçının bakışlarından burada benim sözüm geçer ifadesinden ürküp kendini bahçeye attı. Aslında ısrar etse kimsenin birşey demeyeceğinin bilincinde idi. Ama Savaşı zor durumda bırakmak istemedi. Patronlarının karısı mutfakta yemek yaparken kim bilir hangi dedikodulara malzeme verecekti. Birde yaptıklarının onlar tarafından beğenilmemesi ihtimali vardı.  İyi olansa menüyü kendisi belirlemişti. 

Yaklaşık bir haftadır annesini görmüyordu ve bu yaşına kadar en fazla ayrı kaldıkları süreydi. Bahçıvanın özenle yetiştirdiği çiçeklerin üzerinde parmaklarını gezdirdi. Koparmak bu güzelliklere ihanet olurdu. Eğildi ve ciğerlerine mis gibi kokuları armağan etti. Bugün içinde bir tutam huzur bir tutamda endişe vardı. Annesine babasıyla evliliklerine son vermesi için bir fırsat sunarken Savaşla olan evliliğinin devamına karar vereceğini söylediğinde vereceği tepkiden korkuyordu. Gerci damadıyla araraları çok iyiydi. Bu nedenle kızması aklının ucundan bile geçmiyordu. Ya babası ile olan durum bu işe karıştıkları için nasıl bir tepki vereceğini kestiremiyordu. 

Derken beklenen an sonunda geldi demir kapı açılırken yüreği deli gibi çarpmaya başladı. Çok özlemişti. Güllerin arasından çıktı ve hızlı adımlarla yaklaşmakta olan arabaya doğru yürüdü. 

Anneside kendinden farklı değildi. Araba duru durmaz kendini dışarı atmış özlemle ileriye atılmıştı. Hangi insan karşılıksız sever derse ilk sıraya annesini yazardı. Maalesef ikinci sırada olması gereken kişi listesinde yer bile vermeyecek kadar yabancıydı. 

Annesinin kollarına sığınıp kokusunu içine çekti. Biraz önce güllerin mis gibi kokusuna hayran kalan Beyza için anne kokusuyla kıyaslayamıyordu bile. Çocukluğunda ne zaman korksa annesinin yanına yatar sıkıca saran kollarında uykuya dalardı. 

Savaşta özlemle baktı karşısında hasret gideren ikiliye. Bu özlem burnunun direğini sızlattı. Annesi hayatta olsaydı Melek hanımın kızına olan sevgisi ile eşdeğer bir sevgiyle kuşanacağını biliyordu. Güzel olansa artık üç kişilik bir aileye sahipti. Birlikte içeriye geçtiler ve dayı hakkında bilgi aldıktan sonra Melek hanımın ailesinden coşkuyla bahsedişini dinlediler. 

EN ÇOK KİM YANDI? (ACI AŞK) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin