5. Bölüm

19.2K 1.3K 1.2K
                                    


Adrian manyağı ile aynı ortamda olmak beni gerse de Angela'dan hoşlandığım için bir şey demiyordum.

Herkes sessizce yemeğini yerken Erik birden yanımızda belirdi. "Size katılabilir miyim?"

"Hayır!"

"Neden olmasın?"

Adrian ve Angela aynı anda "Hayır!" derken benim olumlu cevap vermem ortamı daha da germişti.

Kaydım ve Erik'e oturması için yer açtım.

Ben hariç herkes ona bir mikropmuş gibi bakıyordu.

Tepkisini görmek için gözlerini Erik'e çevirdiğimde gayet umursamaz bir şekilde kolasını yudumladığını gördüm.

Ona baktığımı fark edince göz kırparak baş döndürücü bir şekilde gülümsedi.

Yaramaz bir çocuk gibi hissetmiştim. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.

Damien bunu fark etmiş olacak ki hemen kıskanç sevgili moduna girdi.

"O göz bebeklerini yerinden çıkarmamı istemiyorsan..."

Erik Damien'a acırcasına alayla baktı.

Yarım kalan cümlesine de gülmeyi ihmal etmemişti.

Tamam, sanırım şu durumda Damien biraz haklıydı. Beni kıskanmasını gayet normal buluyordum.

Özellikle de yanımda böylesine çekici bir çocuk oturuyorken.

"Yeter Erik." dedim sıkılı dişlerimin arasından.

Ardından Damien'a dönüp,

"Birbirinizle uğraşmayı kesin." diyerek kaşlarımı çattım.

Tam Erik bir şey daha söylüyordu ki Adrian araya girdi.

"Kapa çeneni."

...

Neyse ki günün kalanı sorunsuz geçmişti. Okulun son zili eve gitme zamanı geldiğini bildirircesine çalmaya başladığında içim rahatladı.

Adrian "Hata yapıyorsun." diyerek yanımdan geçerken suratımı buruşturdum.

Neler oluyordu Allah aşkına?

Önce evimin aşağısında yaşanan olaylar, sonra da bu garip üç kişi.

Erik gözlerini bana sabitlediğinde gözleri bana o geceki mavi gözleri hatırlatınca istemsiz olarak bir adım geri çekildim.

"Seni eve bırakmamı ister misin?" dedi erkeksi ses tonuyla.

"Ortalıkta bir takım olaylar olduğunu duydum. Korkuyor olmalısın."

"Hayır." dedim.

"Korkmuyorum. Her şeyin mantıklı bir açıklaması olmalı."

Son kişi de sınıftan çıktığında Erik gözleriyle beni adeta delip geçti.

"Peki ya bunun? Bunun da mantıklı bir açıklaması var mı?" Sesini alçaltmış, dikkatle bana bakıyordu. Korkuyordum.

"Neyin?" diyebildim. Titreyen sesi içimdeki heyecanı ele vermişti.

Birden dibime girdi ve dudaklarını dudaklarıma yaklaştırdı.

"Bunun."

Nefesini hissedebiliyordum. Mavi gözleri direkt olarak dudaklarıma sabitlenmişti. Tüm sadakatimi bir anda yıkabilecek bakışlarına karşı koyamıyordum. Yanındayken sanki garip bir büyü beni ele geçiriyor, beynimi kullanmamı engelliyordu. 

Siyah ve Mavi (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin