...
Angela "Sana ne getirdiğimi görmedin." Dedi ve arkasından kocaman bir dondurma kutusu çıkardı.
Gözyaşlarımı silerek gülümsedim.
Kendi eviymiş gibi mutfağa giderek iki dondurma bardağına tüm kutuyu bölüştürürken,
"Kötü hissettiğini anlayınca seninle biraz takılır ve kusana kadar dondurma yeriz diye düşündüm."
Güldüm.
"Teşekür ederim."
Sanki evde bizden başka birileri varmış gibi sesini alçalttı.
"Biraz da dedikodu yaparız."
Bir kez daha güldüm.
Kaşlarını çattı.
"Biraz gergin gibisin. Hadi dostum otur oraya."
Evet, gergindim.
Jessica ve Damien'dan sonra böyle olmuştum belki de.
Biraz güvensiz, biraz sessiz, bazen de tepkisiz...
Çok da hissiz, kimsesizdim.
Angela bu kadar rahatken ben kendi evim değilmiş gibi bir rahatsızlıkla koltuğa oturdum.
Artık hiçbir şey bana ait değil gibiydi.
Jessica ve Damien'ı benimsemiştim de ne olmuştu?
Elime geçen tek şey, hayal kırıklarıydı.
Bir cam kırığı gibi her parçası içimi kesen hayal kırıklıkları.
Kesmekle kalmıyor, her saniye daha da kaynatıyorlardı.
İşte hep korktuğum şey gelmişti başıma.
İhanet, en yakınlarımdan yediğim bir bıçak!
"Hey, Rose."
Angela dondurma bardağını gözümün önünde sallıyor, bana garip garip bakıyordu.
Düşüncelerimden silkinerek Angela'nın elindeki bardağı aldım.
Neşeli bir tavırla yanıma oturdu.
"O kadar dalgınsın ki benim gibi yeteneksiz bir vampir bile senin gibi güçlü bir insanı seni okuyabildi."
Kafamı ona çevirince gülümseyerek dostça bir tavırla koluma vurdu.
"Baksana Rose, onları siktir et!"
Dokunuşu ve ses tonuyla yeniden bir huzur dalgası hissedince bir kahkaha patlattım.
"Sanırım haklısın Angel."
Eğlenceli bir sohbet eşliğinde "kusana kadar" dondurma yedikten sonra Angela,
"Hadi bana odanı göster." Dedi herkesi hayran bırakacak harika sesiyle.
Dondurma bardaklarını da müthiş kahvaltı kasemin üzerine attıktan sonra Angela'yla odama çıktık.
"Kusura bakma." Dedim elimle yüzümü utangaç bir maymun gibi kapatarak.
"Odam biraz dağınık, şu aralar pek toplamaya zaman bulamadım.
"Sorun değil." Dedi kızışmış gibi bakarak.
"Bana karşı neden bu kadar...soğuksun? Dostum rahat olsana."
Ben cevap vermek yerine ona garip garip bakınca vampir dişleriyle bana gülümsedi.
"Bir vampir olmam seni yiyeceğim anlamına gelmez."
Yemeyeceğini bilsem de dişlerini görünce ister istemez ürperdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah ve Mavi (Tamamlandı)
VampireÖlümsüzlük uğruna öldüren bir katilin yeni avına karşı bir şeyler hissetmeye başlaması onu istediğini elde etmekten alıkoyabilir mi? Bir avuç güvendiği insandan başka kimsesi olmayan Rose, aslında kim olduğunu bile bilmediğini öğreniyor ve ölmekle...