Aynaya uzun bir bakış attıktan sonra yüzüme güzel bir gülümseme takınarak aşağıya indim.
Beni görmesiyle annemin parmakları dudaklarına doğru gitti.
"Harika görünüyorsun, canım kızım."
Sesi deli gibi titriyordu ve çok duyguluydu.
"Adeta bir melek gibisin. Siyah meleğim benim."
Saçlarımın arasından öpünce başımı yana yatırdım ve gülümseyerek,
"Teşekkürler." diye fısıldadım.
"Keşke.." dedi.
"Baban da bu halini görebilseydi."
"Anne lütfen böyle yapma." Dedikten sonra kafasını ellerimin arasına aldım ve kendim bile inanmayarak,
"Biliyorsun, o bizi görebiliyor." Diye ekledim onu avutmak için.
Burnunu çekti.
"Biliyorum canım biliyorum."
Babamı ne kadar seviyor ve özlemiş de olsam hala benden sakladığı gerçeklere inanamıyordum.
Küçükken beni dizine oturtur, ileride bir prenses olacağımı söylerdi.
Vampir olacağımı düşünmemiştim ben hiç.
Bir prenses olacaktım ve prensimle evlenecektim.
Damien'ı ve babamın sözlerini hatırlamamla gözlerim yaşardı.
Kapıdan çıkarken annemin dolmuş gözlerine son bir kez baktıktan sonra avucumun içini öperek ona doğru üfledim.
"Görüşürüz anne."
Bir kez daha burnunu çekti.
"İyi eğlenceler tatlım."
Eğlenebileceğimden pek de emin olamayarak dışarda beni bekleyen arabaya doğru yürümeye başladım.
Adrian son model arabadan inerek siyah takımı ve siyah kravatı ile beni karşıladı.
Güzelliğimden olsa gerek şaşırıp gözlerini kırpıştırınca ne kadar tatlı olduğunu düşünmeden edemedim.
Önümde diz çöktü ve elini uzattı.
"Harikulade görünüyorsunuz prensesim, şimdi izin verirseniz baloya gideceğiz. Kavalyeniz olabilir miyim acaba?"
Onun bu haline gülmemek için kendimi zor tutarak gözlerimi yuvarladım.
"Adrian..."
Müthiş bir hızla kalktı ve işaret parmağını dudağıma bastırdı.
"Şişşt."
O ön kapıyı benim için açarken ben gülüyordum.
Koltuğa yerleştikten sonra arkada oturan Angela'ya bakarak,
"Hey Angel." dedim.
"Adrian'a ne olduğu hakkında bir fikrin var mı?Yoksa balodan önce ona bir şeyler mi içirdin?"
Siyah saçlarını savurarak kıkırdadı.
"Şoktan çıkabilirsem sana hiçbir fikrim olmadığını söyleyebilirim belki."
Hemen yanında oturan Daniel'in hayranlıkla dolu bakışları gözümden kaçmamıştı.
Oysa ki Daniel Angela için sadece bir kavalyeydi.
"Hey Daniel! Amanda dansa kimle gidiyor?"diye sordum kıkırtımı saklamaya çalışarak.
Büyülenmiş gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah ve Mavi (Tamamlandı)
VampireÖlümsüzlük uğruna öldüren bir katilin yeni avına karşı bir şeyler hissetmeye başlaması onu istediğini elde etmekten alıkoyabilir mi? Bir avuç güvendiği insandan başka kimsesi olmayan Rose, aslında kim olduğunu bile bilmediğini öğreniyor ve ölmekle...