17.Bölüm

12.5K 1K 383
                                    

Gözlerimi açtığımda bir çift mavi ya da siyah gözle karşılamaktan korkuyordum ama neyse ki içimi büyük ölçüde rahatlatan odamın kum beji rengindeki tavanını gördüm.

Yatakta yavaşça doğrulduktan sonra bağdaş kurdum ve perdemi aralayarak güneş ışınlarının odama doğru sızmasını sağladım.

Kedimiz Oscar kafasını "girebilir miyim?" Der gibi uzattıktan sonra vücudunu sündürerek kapıdan içeri girdi.

Ona uzun zamandır vakit ayırmadığımı hatırlayınca vicdan azabı çekerek gülümsedim ve yanıma gelmesi için iki kez dizime vurdum.

Acelesi yokmuş gibi paytak paytak yürüyüp yatağıma zıpladı ve bağdaşımın ortasına oturarak gözlerini kapattı.

Bir yandan Oscar'ın kafasını okşayarak mırıltılar çıkarmasını dinlerken bir yandan olanları düşünüyordum.

Erik son sözlerini söylediğinden beri ne ortalarda görünüyor ne de gecenin bir yarısında beni gelip taco yemeye götürüyordu.

Adrian'ın dediklerini hatırladım.

Bu sadece sana oynadığı bir oyun. O hiçbir şey hissetmez anladın mı? Sadece öldürmek. Bu kadar. Başka bir şey istemiyor.

Haklı olabilirdi, hatta büyük ihtimalle haklıydı da.

Beni öldürmek istediğini kendi ağzıyla söylemişti zaten.

Belki de en baştan bulaşmamalıydım ona.

Ama ne fark ederdi ki?

Bir vampir istediğini zaten kolaylıkla alamaz mıydı?

İstese beni şuan bile çok basit bir şekilde öldürebilirdi.

Peki bu neden içimde bir ürperti oluşturmuyordu?

Çünkü içimde bir yerler her zaman ona güveniyordu.

Nerden geldiğini bilmesem de onun kötü olduğuna inanmakta inat ediyordum.

Ve sanırım...onu özlüyordum.

Erik ortalarda olmayınca Adrian da haliyle bana ilgi göstermiyordu.

Kendini ne kadar sadece koruyucu meleğimmiş gibi davranmaya zorlasa da kaçamak bakışlarını her zaman üzerimde hissediyor ve bazen düşüncelerine sızmaya çalıştığımda garip şeyler görüyordum.

Midede oluşan kelebekler, bir bahar şarkısı ya da küt küt atan bir kalp gibi.

Adrian'da beni çeken bir şeyler vardı ama bu Erik'e karşı hissettiklerimden çok farklıydı.

Erik'i gördüğümde içimde bir şehvet oluşuyordu sanki, bağlılık, yaramaz duygular.

Onsuz yapamazmışım gibi oluyor ve sanki bir büyü bedenimi kaplıyordu.

Biliyordum, bu Adrian' ın bahsettiği şeydi.

Erik'in her kızda uyguladığı çekim gücü.

Ama onun dışında bir şeyler vardı, biliyordum.

Bazen büyüyü hiç hissetmiyor ve sadece masum bir Erik görüyordum.

Bu çok nadir de olsa o masumluk onun içinde bir yerlerde vardı işte.

Adrian.

Onda ne büyü vardı ne başka bir şey. Tamamen net ve gerçekçiydi.

Sözleri, bakışları, gözleri... Bir anda bir buz gibi içimdeki alevi söndürüp beni kendine çekiyordu.

Siyah ve Mavi (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin