54. Bölüm - 💙 Final 🖤

9.8K 564 344
                                    


-7 yıl sonra-

Başlarda idrak etmesi çok zor olsa da zaman geçtikçe alışmış, onun anılarından kaçmak yerine onlarla barışık yaşamayı öğrenmiştim. Artık onu hatırladığımda yüzümde acı değil, tatlı bir gülümseme oluşuyordu. Duygularımı gizlemek yerine onlardan bahsetmenin daha iyi geldiğini fark etmem uzun zamanımı alsa da bu gerçek, acılarımı büyük oranda hafifletmişti.

O günlerden sonra yoğun bir huzur arayışına girdim, beladan olabildiğince uzak durdum ve çok daha sakin bir hayata geçiş yaparak derslerime odaklanıp okulu bitirdim. Adrian ile ilişkimiz ikimizin de olgunlaşmasıyla durulmuştu ve eskisi kadar sık kavga etmiyorduk. Mutluyduk. Kendimi eğitmiş; duygularımı kontrol etmeyi, dengeli yaşamayı, aşırı tepki vermemeyi öğrenmiştim.

İkimiz de vampir okulundan büyük bir başarıyla mezun olduk. Haliyle sarayın içindeki birçok soylu onların gardiyanları olma yönünde tekliflerde bulundu fakat Adrian da ben de bu fikre sıcak bakmayarak daha sakin bir yaşamı seçtik ve mütevazi bir eve taşınıp kendi düzenimizi kurmaya başladık. Evlendikten bir sene sonra da hayatımıza neşe katan bebeğimiz, Isabelle dünyaya geldi.

Her şey tam istediğim gibiydi. Yıllar sonra birçok bedel ödedikten sonra sevdiklerimle mutlu bir yaşama kavuşmuştum. Angela, Larry ile ilişkisini sürdüremeyip ayrıldıktan iki yıl sonra kendi gibi bir şifacıyla evlenmişti. Evlerimiz yakındı ve sürekli birbirimize gelip gidiyor; eğlence geceleri düzenliyor, müzik dinleyip film izliyor ve yeni yemekler deniyorduk.

Okulda fiziksel güç derslerine ilgimi kaybettiğim için sanat alanında kendimi çok fazla geliştirme fırsatı bulmuştum. Mezuniyetten sonra çalışmayıp evde küçük vampirlere piyano dersi vermeye başladım.

Her şey oldukça güzeldi fakat yine de bazı geceler uyku tutmuyordu. Lise zamanlarımı, annemi ve tabi ki Erik'i düşünüyordum. Kendime sorular soruyor ama bunu kendimi suçlamadan yapıyordum. Bu benim birkaç ayda bir yaptığım bir rutin haline dönüşmüştü. Benim geçmişe yolculuğum...

Anlaşılan bu gece de onlardan biriydi. Uzun uzun yanımda yatan hayat arkadaşıma, Adrian'a baktım. Derin bir uykuya dalmıştı. Artık uzatarak kullandığı siyah saçlarını onu uyandırmamaya dikkat ederek yüzünün önünden çektim ve güzel yüzünü ortaya çıkardım. Yıllar geçtikçe daha da çekici hale geliyordu.

Yanağına küçücük bir öpücük kondurduktan sonra yavaşça yataktan kalktım ve bir süre beşiğin içinde uyuyan Isabelle'i seyrettim. Tıpkı babasına benzeyen siyah, uzun kirpikleri vardı. Yumuşak dudakları hafif açık, tıpkı Adrian gibi derin bir uykuya dalmıştı. O kadar saf ve güzeldi ki onu izlemeye doyamıyordum. Bu dünyada sahip olduğum en değerli varlığım olan küçük bebeğimi bana verdiği için Tanrıya minnetar olarak mutfağa gittim ve kendime bir kahve yaptım. Sonra da salona geçip pencereyi açarak serin havanın iliklerime işleyip beni rahatlatmasına izin verdim. İçimde güzel hisler vardı.

Karanlıkta bir müzik duyar gibi oldum ve gözlerimi açtım. Gerçekten de bir yerden hoş bir müzik geliyordu. Nereden geldiğini bilmiyordum ama müziği dinlemeye başladım. Bir yandan da hep kalbimde hissettiğim Erik'in bağını dinliyordum. Öldüğü gün neden kopmamıştı bilmiyordum ama hep oradaydı. Güzel bir esinti gibi içimde hafif hafif esiyordu. Bir cevap, bir ses olmasa da var olduğunu biliyordum. Kahvemden bir yudum aldıktan sonra tekrar gözlerimi kapattım ve her kelimesinde anlam bulduğum o şarkıya odaklandım.

Şerefe sevgilim,

İşte burada...Sen ve sana aşık olan çocuk...

Siyah ve Mavi (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin