53. Bölüm 🌹

6.5K 498 195
                                    


Kafamı atılan okun sahibine çevirdiğimde elinde yayıyla karşımızda dikilen kişinin Ethan olduğunu gördüm.

Soru sorar gözlerle ona baktığımızda,

"Odadaki faciayı gördüm." dedi.

"Böyle tek başınıza onu kurtarmaya çalışmanız pek de akıllıca değil. Okula gelen orduyu görmediniz mi?"

"Başka ne yapabilirdik ki?" diye yanıtladım.

"O kargaşanın içinde kimsenin bize yardım etmek için kendini tehlikeye atacağını sanmıyorum."

Ethanın "Bence o kadar emin olmayın." diye gülümsemesiyle yanımızda bir sürü vampirin belirmesi bir oldu. Savaştan henüz çıkmış üstü başı kan ve kir içinde vampirlerin arasında Jason ve Larry de vardı. Larry yanımıza gelip Angela'ya sarılırken ben de Jason'a ve diğerlerine teşekkür edercesine gülümsedim.

İnce tişörtünden kasları belli olan, üst sınıflardan olduğunu tahmin ettiğim bir çocuk sırtında taşıdığı geyiği önümüze attı. Tıpkı diğeri gibi bu da tam boynundan vurulmuştu.

Bir ateş yaktıktan sonra Ethan geyik etlerini pişirip vampirlere dağıttı. Bu işi daha önce çok kez yapmış gibiydi. Biraz önce sadece üç kişiyken şimdi bir düzineden fazlaydık. İçim biraz olsun rahatlamıştı ve Adrian'a kavuşabilme umutlarım her saniye daha da artıyordu.

Kendi payıma düşen eti aldıktan sonra yemeye başladım. İlk kez geyik eti tadıyordum. Diğer etlere göre daha yağsız ve sertti ama oldukça lezzetliydi.

Yemek faslı bittikten sonra birkaç kişi nöbet tutmak için beklerken diğerleri biraz dinlenmek için ağaçlara yaslanarak uyumaya başladılar. Gözlerimi kapatmadan önce son kez Ethan'a baktım.

"Neden Ethan, neden geldin?"

"Sanırım koca oğlana bir özür borçluyum." dedi uzaklara bakarak.

"Teşekkür ederim." diye fısıldadıktan sonra Erik'in omzuna yaslandım ve birkaç dakika içerisinde uykuya daldım.

...

Omzuma dokunan elle adeta yerimden sıçrayarak uyandım. Uyumadan hemen önce Adrian'ı düşündüğüm için hasta bebeğinin yanında bekleyen bir anne gibi tedirginlikle dalmıştım uykuya.

"Hadi." dedi Ethan.

"Gitme vakti."

Nöbet tutan diğer öğrenciler de uyuyanları uyandırıyordu.

Ayağa kalkıp üstümü silkeledikten sonra Erik ve Angela'ya dokundum. Angela yavaşça gözünü açtı, olanları yeni hatırlamış gibi garip garip etrafına bakındı. Birkaç saniye sonra çoktan gözleri dolmuştu ve çenesi titriyordu.

Ben elimi çekingence omzuna koyup,

"Onu kurtaracağız." dedikten birkaç saniye sonra bir çığlık attı ve sabit durmak için olsa gerek elini toprağa yasladı. Gözlerinin rengi değişmişti. Ben korkuyla ona bakarken bağırdı,

"Ona ulaştım, her şeyi görüyorum."

"Nasıl?" diye sordum heyecanla doğrulduktan sonra.

"Acı çekiyor. O da bana ulaşmaya çalışıyor. Bunu uzun süre yapamayabilir."

Ethan dikkat kesildi ve beni biraz kenara iterek Angela'nın omuzlarından tuttu.

"Acele etmelisin Angela. Gördüğün her şeyi söyle. Kaç kişiler? Ne konuşuyorlar?"

"Bi- bir kulübe. Donatılmış bir masa. Her şey kırmızı. İçeride altı kişi görüyorum. Kapı aralık. Dışarıda da vampirler var. Kardeşim acı çekiyor. Bir tablo...Bu Erik'in portresi."

Siyah ve Mavi (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin