"Sakin ol aşkım." dedi Damien elini saçlarımda gezdirerek.
Ona daha da sıkı sarıldım ve ağlamaya başladım.
"Neyin var Rose? Haydi söyle bana. Seni bu kadar üzen kimse söyle de doğduğuna pişman edeyim."
Gülmemek elde değildi.
Gözyaşlarım bir bir dökülürken bir yandan da gülüyordum.
Erik ve onu doğduğuna pişman etmek. Daha çok Erik Damien'ı doğduğu yere geri sokar gibi geliyordu.
Damien sessizce saçlarımın arasından öptü.
"O zaman sadece uyu."
Damien'ı sevmemin bir diğer nedeni de buydu. Bana hiç başka bir şekilde yaklaşmamıştı.
Tamam, hiç değil.
Yine de tedirginliğinin benden kaynaklandığını tahmin edebiliyordum.
O konuda biraz hassastım ve asla taviz vermiyordum.
Gözlerimi kapattım ve Damien kokan yatakta, sevgilimin kolları arasında karanlığa gömüldüm.
...
Tam anahtarı takmış kapıyı açıyordum ki aklıma o geceki olaylarların gelmesiyle parmaklarım anahtarı kapıda bırakarak indiler.
Penceremin önündeki ağacın önüne doğru birkaç adım attım.
İçimden bir ses bu işte o garip üçlünün parmağı olduğunu söylüyordu.
Etrafa dikkatle baktım ama ne kan ne de başka bir ipucu vardı.
Kafamı ağacın tepesine çevirdiğimde karanlıktaki o mavi gözleri hatırladım. Ve Adrian'ın geceyi daha da karanlık yapan siyah gözlerini.
İçim ürpermişti. Korkmamak mümkün müydü? Kimdi bunlar? Önce bahçemdeki cinayet, sonra Adrian'ın saçmalıkları, yetmezmiş gibi Erik'in kırmızı gözleri..
Hiçbir şey bulamayınca arkamı dönmüş gidiyordum ki bir şey dikkatimi çekti.
Eğilerek yerdeki bilekliği aldım.
Oldukça eski ve değersiz görünüyordu.
Silinmeye başlamış harfe dikkatlice baktım.
"A"
Yutkundum."Yok canım. Başka A harfi ile başlayan insan yok sanki. Sadece bir tesadüf."
Kendimi ne kadar avutmaya çalışsam da aklımda o isim yankılanıp duruyordu.
"Adrian."
Evet, bir ipucu bulmak istiyordum ama bunu beklemiyordum.
Belki Bir "E " harfi bulsam şaşırmazdım ama Adrian'ı tam olarak tanımasam da iç sesim onu savunuyordu.
"Sadece bir harf. " dedim kendi kendime.
"Büyütmeye gerek yok."
"Üstelik o gece yaşananlar belli değil. Hatta gerçek olup olmadığı bile şüpheli."
Bilekliği avucumda sıkıca tutarak kapıya doğru ilerlerken içim biraz rahatlamıştı.
Hayır, sanırım vazgeçtim.
Rahatlık bir saniye bile sürmemişti.
Kapı aralıkken nasıl rahat olabilirdim ki! Üstelik...
" Anahtar!"
"Biraz önce buradaydı."
Korkuyla kapıyı iteledim.
"Senden korkmuyorum. Her ne isen çık ortaya."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah ve Mavi (Tamamlandı)
VampireÖlümsüzlük uğruna öldüren bir katilin yeni avına karşı bir şeyler hissetmeye başlaması onu istediğini elde etmekten alıkoyabilir mi? Bir avuç güvendiği insandan başka kimsesi olmayan Rose, aslında kim olduğunu bile bilmediğini öğreniyor ve ölmekle...