Siyah ve Mavi (Tamamlandı)

50. Bölüm

Korkuyla bakan gözlerimi Erik'e diktim.

"Neler oluyor?"

Korku, gözlerinin derinliklerinde kendini saklamaya çalışsa da ben onun orada olduğunu anlıyordum. 

"Bilmiyorum." dedi sakin görünmeyi deneyerek. 

"Koş!"

Hızla seslerin geldiği yere, ana binanın önüne doğru koşmaya başladık.

Gördüğümüz manzara karşısında "apışıp kaldık" desek yeriydi.

"Aman Tanrım!"

Etraf adeta kan gölüne dönmüştü.

Kırmızı gözlü vampirler bahçeyi doldurmuş, sivri dişleriyle dehşet saçarak bağırıyorlar ve önüne gelene saldırıyorlardı.

Şaşkınlıktan olsa gerek Adrian'ın yanımda belirdiğini fark etmem bile birkaç saniyemi almıştı.

"Irklar barış anlaşmasında değil miydi ?" diye sordu benden çok Erik'e bakarak.

Erik mavi gözlerini kargaşadan Adrian'a doğru çevirdi.

"Anlaşılan bozmuşlar."

Korkuyla araya girdim.

"Angela nerede?"

O kadar çok gürültü ve çığlık vardı ki yan yana olmamıza rağmen birbirimizin sesini duymak için bağırmak zorunda kalıyorduk.

Adrian bana kaçamak bir bakış attı.

"Revirde Bayan Victoria'ya yardım ediyor."

Ben rahat bir nefes alırken Erik bağırdı.

"Arada kalmışlar!"

Ne?

"Onların tarafındalar, Kayla da aralarında.

"O zaman ne bekliyoruz?" derken son kez bakar gibi Adrian ile Erik'e baktım ve gücümü topladıktan sonra vampirlerin arasına daldım.

Erik ve Adrian da başka yönlere doğru koştular.

Ben ne yapacağımı bilmez bir şekilde bahçenin ortasında dikilirken sarışın bir kız av olarak beni seçmiş olacak ki gözlerini bana dikti.

Beni görünce kafasını öldürdüğü kızın boynundan çekmesiyle kız yere yığıldı.

O ağzından akan kanlarla üzerime doğru yürürken hâlâ ne yapmam gerektiğini bilmiyor, korkuyordum.

Ama derhal bir hamle yapmam gerekiyordu. Dilimi dişlerime sürterek sivrileşmelerini sağladım ve üzerine atlayarak onu yere devirdim. Bir darbe yememek için kafamla sertçe kafasına vurmamla boğuk bir çığlık koparıp tırnaklarıyla yüzüme derin bir yara oluşturacağından emin olduğum bir çizik attı. Acıyla geri çekilmem beni üzerinden atması için iyi bir fırsat olmuştu. Kollarımı sıkıca tutup kenetlemesi için de. Yüzüm yanıyordu ve kafamı hareket ettirmem bile ölecekmişim gibi hissettiriyordu. Ama kız beni parçalamadan önce bir şeyler yapmam gerektiğinin de farkındaydım. Kollarımı kurtarmak imkansız gibi olduğu için bu sırada vampir dişlerim devreye giriyordu. Yaram çok acısa da dişlerimi müthiş bir hızla boynuna geçirdim ve kanını içime çektim. Ağzıma dolan sıcak kan onun arada kalmışlardan olduğunu ele veriyordu. İnleyerek boğazından bir hırıltı çıkardı ve acının etkisiyle kollarımı bıraktı.

Hazırlıksız yakalanmış olsa da kurtulması da çok uzun sürmemişti. Beni sertçe itekleyerek kendinden oldukça uzağa savurdu. Yere sürtülen kolumun acısı yüzümünkine eklenirken ben ne yapabileceğimi düşünüyordum.