Sınıfa girdiğimde Damien ve Jessica'nın suratı görülmeye değerdi.
Jessica'nın gözleri kıpkırmızı olmuş, eski halinden eser kalmamıştı.
Damien ise pişmanlık ve sinirle karışmış gözlerini bana dikmiş, tip tip bakıyordu.
Jessica'nın yalvarırcasına bakan gözlerini görmezden gelerek bulduğum ilk yere oturdum.
Kimle oturursam oturayım Jessica'dan iyidir diye düşünürken korkunç, alaycı bir ifadeyle bana bakan bir çift kristal mavisi gözle karşılaştım.
Erik.
"Hayır." diye düşündüm.
"Sana bir daha kanmayacağım. Sen tehlikelisin."
O garip büyü yine yavaş yavaş vücudumu ele geçirmeye başlarken Erik'in bir bahar tatili şarkısını andıran ahenkli sesi kulağımda yankılandı.
"Hadi ama kim sokuyor aklına bu saçma şeyleri. Adrian mı? Onu unut ve benden korkmayı bırakarak aşkının korkunu hapsetmesine izin ver."
Başım yeniden dönmeye başladı.
Göz temasımızı bozmayı başardığımda hemen ön sırada oturan Adrian'ın bana baktığını farkettim.
Zihnimde her zamankinden farklı bir ses yankılandı bu sefer.
"Keşke sen de beni duyabilsen Rose. O zaman seni bu lanet heriften kurtarmak çok daha kolay olurdu."
Duyabiliyordum! Başımın deli gibi ağrımasına neden olsa da onu duyabiliyordum.
İşe yarayacağından pek emin olmasam da,
"Duyabiliyorum zaten." diye düşündüm.
Adrian'ın sakin gözleri iri iri açıldı.
"Sen çok özelsin."
"Sen Hayatımda gördüğüm en özel insansın."
Erik'in sesi zihnimde yankılanınca bir anda her şey dağıldı.
"Psişik güçleri olan bir insan. Harika! Bu çok daha eğlenceli olacak."
Sinirle kaşlarımı çatarak gözlerimi ona çevirmemle yeniden aynı şey oldu.
Sanki tüm dünya yerle bir olmuş, sadece o ve ben kalmıştık.
Dudağı bir gülümsemeyle kıvrılırken tam bayılacağımı hissediyordum ki Adrian'ın sesini duydum.
Adrian kimdi?
Siyah gözlerinin Erik'in gözlerine yansıdığını hayal ettim.
"Ona vıcık vıcık bakmayı kes Erik!"
Nedense onun sesiyle her şey bir anda bozuldu.
Erik Adrian'a küfrederken o umursamaz bir şekilde,
"Cehenneme git." demekle yetindi.
Bu psişik şey olayı başımı ağrıtmıştı.
Adrian kolumu sert sayılabilecek bir şekilde tutup,
"Buraya geliyorsun Rose." dedi.
"Yer değiştiriyoruz."
Başımı salladım ve çantamı alıp Kimyacının sert bakışları altında Angela'nın yanına oturduktan sonra son bir kez Erik'e baktım.
Yenilgiye uğramış ve şaşkın görünüyordu.
Eski kibirli haline dönmesi çok da uzun sürmedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah ve Mavi (Tamamlandı)
VampireÖlümsüzlük uğruna öldüren bir katilin yeni avına karşı bir şeyler hissetmeye başlaması onu istediğini elde etmekten alıkoyabilir mi? Bir avuç güvendiği insandan başka kimsesi olmayan Rose, aslında kim olduğunu bile bilmediğini öğreniyor ve ölmekle...