16. Bölüm

12.3K 1.1K 706
                                    

Öncelikle küçük bir anket. Erik mi Adrian mı? Bu soruyu cevaplamanızı istiyorum, teşekkürler.

Tarifi edilemez bir korku vücudumu sardığı halde ben bir adım bile geri çekilemedim. Zaten çekilsem de onun gibi güçlü bir varlıktan kaçmak imkansızdı.

Gerçi kaçmak isteyen de yoktu çünkü Erik...O çok farklıydı. Ben ona karşı ne hissettiğimi bir türlü anlayamıyordum.

Aşk mı, nefret mi?

Güvensizlik mi, sonsuz güven mi?

Yanında mutlu mu hissediyordum, korkmuş mu?

Erik benim için hep bir gizem ve korkulu bir rüyaydı.

Her gün gördüğüm bir rüya.

Adrian öleceğimi söylediği halde ben Erik'e karşı koymamış, ona güvenmiştim.

Erik burnunu boynumda gezdirirken nefesimi tuttum.

Boynumun üzerinden fısıldayınca, nefesi nefesime değdi ve bu da ürpermeme neden oldu.

"Sen, çok farklısın."

Konuşmaya çalıştım ama yalnızca kekeleyebilmiştim.

"Ne-ne gibi?"

"Çok güçlüsün, hiçbir kıza bu kadar yakın olamadım. İraden...taş bir duvar gibi. Bir türlü kırılmadı. Ve bu benim çok hoşuma gidiyor, sen en eğlenceli olansın."

"Ne demeye çalışıyorsun?"

"Diyorum ki sen basit biri olsaydın, şuan sevdiklerin mezarın başında ağlıyor olurdu."

Yutkunmaya çalıştım ama boğazımda bir şeyler takılıp kalmıştı sanki.

Kalbim yerinden çıkıp, ağzıma doğru yol alacak ve oradan da dışarı fırlayacakmış gibi hissediyordum.

"Şşşştt. Sakin ol küçük kız. " dedi Erik boynumdaki gözlerini bana çevirerek.

Kafasını kaldırıp bana baktı ve bir süre dudaklarımı izledi.

Kendimi zorlayarak kafamı ona doğru çevirdim ve ben saçlarımla boynumu kapatırken o gülmekle yetindi.

"Erik, beni büyülüyorsun ama bu büyünün dışında başka bir şeyler var biliyorum. " dedim korkakça.

Birden alaycı ve korkunç suratı yerini korkak, çekingen bir çocuğun halini aldı.

"Hayır Rose, böyle şeyler söyleme. Ben bugün seni öldürmek için buraya gelmiştim."

Şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırdım.

"Ama olmuyor Rose. Sen...Ben bunu yapamıyorum."

Birden benden uzaklaşarak duvara fırladı. Birkaç saniye sonra nedenini anladım.

Adrian ona çarpmak yerine bana çarpmak üzereydi ki kendini durdurdu.

Ve evet, sanırım durdurmasaydı şuan kemiklerimi birleşiyor olurlardı.

Son hızla koştuğu halde Erik'i yakalayamadığı için dizlerini kırarak bir fren yapmıştı.

Siyah ve Mavi (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin