BİR FANİYE AŞIK +18 (TAMAMLANDI)

4. Ters Giden Bir Şeyler

Yorumlarınızı bekliyorum. 🐾🐤

Keyifli okumalar

Uzun ve heybetli adam tüm görkemiyle bize yaklaşırken bende onu izlemekten geri durmuyordum. En sonunda salonun ortasına gelip görkemli bir bakışla beni süzdü. Sadece beni.

"Hoşgeldiniz evime" derken hala sadece bana bakıyordu.

Aramızda birkaç adım mesafe olan bu adamdan gözlerimi alamıyordum. Kalbim kan pompalamayı artırmıştı. Artık deli gibi çırpınan kalbim benden yardım bekliyordu. Onun maviliklerine bakarken buna engel olmak mümkün değildi. Gözlerinin etrafı kızarmış ve göz rengini daha da ortaya çıkarmıştı. Bizim bakışmamızı bozan Alis oldu.

"Hoş bulduk Bay Vlad. Bizi evinizde ağırladığınız için teşekkürler. Gezginlerin böyle birbirine destek çıkması ne güzel"

Alis istekle konuşurken Vlad hala bana bakıyordu. Beni izlerken zevk aldığı belliydi. Alis sözlerini bitirince bakışını benden çekip Alise baktı.

"Ah ne demek. Burada istediğiniz kadar kalabilirsiniz bayan..." diyerek düşündüğü sırada Alis hızlıca konuştu.

"Alis" dedi adını söyleyerek "Benim adım Alice Miller" dedi.

Hemen ardından David Vladın endamına bakıp oturduğu yerden kalkarak konuştu.

"Ben de David Farmer"

Lisa neşeli ve çocuksu haliyle yerinden zıplayarak kalktı.

"Lisa Nice" dedi kendisini tanıtarak.

Vlad sırayla hepsine bakıp küçük bir gülümseme ile izledi. Mırıldanır gibi konuşarak hepsine hitaben cevap verdi.

"Memnun oldum" dedi ve küçük bir baş selamı verdi.

Vay canına! Belli ki bu adam çok kibar ve soylu biriydi. Ona hayran olmamak elde değildi. Karşımdaki yıkık dökük harabe gibi olan arkadaşlarımdan bakışını çekip bana baktı.

"Bayan" dedi ve minik bir gülümseme ile adımı bastırarak söyledi "Melisa sizinle tanıştığıma da memnun oldum" dedi bana ayrı bir baş selamı verdi .

"A-adımı nereden biliyorsun?" derken istemsizce kekelemiştim. Kendimi henüz tanımamıştım ama adımı biliyordu.

Karşımdaki adam beyaz ve pürüzsüz boynundaki damarları belli edercesine gerildi. Boğazındaki adem elması yukarı çıkıp indi. Kırmızı dudaklarına küçük bir sırıtış yayılarak gülünce onu ilk kez bu kadar büyük gülerken gördüğümü fark etmiştim. Bembeyaz keskin dişlerini sergilercesine sırıtıyordu.

"Sanırım konuştuğum kişi Bayan Melisa olmalıydı. Arkadaşlarınız isimlerini söyledi. Geriye sadece siz kalıyorsunuz. Ve-" deyip bana boylu boyunca baktı. "Melisa da siz olmalısınız" derken hala güken gözlerle beni izliyordu.

Ah aptal gibi hissettiğimi söylememe gerek yok herhalde. Bildiğiniz aptallığın kitabını yazarım o ayrı.

"Ah üzgünüm. Doğru diyorsunuz Bay Vlad" dedim tebessümle. Utandığımı belli etmek istemesem de yanaklarıma hücum eden kan çoktan kızarmama sebep olmuştu.

"Lütfen oturun. Konuklarımı ayakta bekletmek istemem" dedi tok sesiyle konuşarak.

Onun komutuyla hepimiz birden yerlerimize oturmuştuk. Salonun dört bir yanına yüzsüzce attığımız sırt çantalarımızı fazla kirli bir görüntü oluşturuyordu. Bu ev çok güzeldi. Ancak içindeyken sanki daima düzenli ve ciddi olmamız gerekiyor gibi hissediyordum.