44. Esir Kalp

1.7K 90 16
                                    

İsabelyaaa
Seninle mezara ben/ gecemi gündüz eden/ üçü sen dört heceden/ Elena Elena Elenaaağğ

(Bu şarkıyı hiç dinlemeden ezberledim yeter ama cidden yeter)

Bence bol yorum gelir bu bölüme ne dersinizz. Satır arasında buluşalım

Yeni karakter kilitleri açılıyor 🔒🔓

Uzun bir bölüm kahvenizi alın ☕

Bir cesaret Vlade saydırdığım şeylerden sonra anlık bir pişmanlık yaşasam da bu kısa sürmüştü. Sonuç olarak hak ettiği şeyleri söylemiştim ona. Beni barda Lisaya karışılık gelmeye ikna etmek istemesi çok kaba ve aşağılık bir hareketti. Onun durmayacağını biliyordum. Koşarak hotele girdim ve üç kat yukarı çıkıp arkadaşlarıma yetiştim. Herkes Lisa ve benim odama doluşmuştu. Oğuz Lisayı yatağına yatırırken Alis de onun ayakkabılarını çıkarıyordu. David ise bulduğu buz torbasını alnına bastırmakla meşguldü.

Herkes dağılmıştı. Arkadaşlarımın bu  telaşlı hallerine bakıp yanlış bir karar mı verdim diye düşündüm. Eğer Vladin teklifini kabul etsem bu kadar olay çıkmadan işler hallolurdu belkide. Ancak olan olmuştu ve ben bir kamyon laf ettikten sonra bunların hiçbir önemi yoktu.

Oğuz Lisanın yüzünü ıslatıp onu uyandırmaya çalışıyordu. Ancak Lisa fazla içmiş olacak ki kendine gelmesi sabahı bulacak gibi görünüyordu. Alis onun elindeki pet şişeyi aldı. "Sen git Oğuz. Vlad aşağıda seni bekliyor olmalı. Lisayla biz ilgileniriz." dedi.

Oğuz son kez Lisaya bakıp yanağını okşadı. Lisanın yüzünde gezinen ellerinde küçük yaralar ve yumruk atmaktan kızarıklıklar oluşmuştu.

"Ona iyi bakın." dedi ve kapıya doğru ilerledi. "Ve İstanbulun da tehlikeli olabileceğini unutmayın. Şimdiye dek size hep iyi yanlarını anlattım. Ancak her yerde olduğu gibi burada da kötü insanlar var. Dikkat etmelisiniz." deyip konuşmamıza fırsat vermeden kapıyı çekip çıktı.

Dört gezgin bir odada kalınca yaşadıklarımızı sorgulama fırsatımız olmuştu. Her şey anlık gelişmişti. Rüya gibi gelse de gerçekti.

"Ne yaşadık biz? O barda olanlar da neydi öyle?" deyip başımı eğdim. Bacaklarım titriyordu. Boş olan yatağıma oturdum. İstemesem de çoktan göz yaşlarım akmaya başlamıştı.

David elindeki buz torbasını bırakıp tekli berjere oturdu. "Ucuz kurtulduk. Bu sefer-" başını iki yana salladı. "Gerçekten korktum."

Alis elindeki şişeyi komodine bırakıp Lisanın üzerini örttü. "Bende öyle. Size bir şey olacak sandım. Siz benim ailem gibisiniz. Sizin için her şeyi yaparım. Bu oradaki çam yarmalarına kafa tutmak bile olsa."

"Bundan sonra daha dikkatli olacağız. İyi ki Vlad geldi." dedi David.

Eğdiğim başımı hiç kaldırmadan konuştum. "Vlade o kadar güvenme. Oraya geldiğinde bana bir nevi şantaj yaptı. "

Alis şaşırmıştı. "Vlad mi? Nasıl bir şantaj?"

"Onunla gidersem Lisayı kurtaracağını söyledi."

David öne eğildi. "Ama gitmedin ve yine de kurtardı bizi."

Başımla onayladım. "Evet ama o adam Lisayı kucaklayıp götürürken hiçbir şey yapmadı. Ya da sen ve Alis orada zor durumda kaldığınızda da yapmadı." gözümdeki yaşı sildim. "Adamın biri saçımdan tutup bana beyaz ışığı göstermeye çalışmasa hiçbir şey yapmayacak gibiydi."

Alis hayret etmişti. "Ama Vlad bu. O bize karşı hep iyiydi. Bizimle bir derdi yoktu. Neden yapsın? Eminim Davidin dayak yemesini keyifle izlemek için son dakikaya kadar beklememiştir." 

BİR FANİYE AŞIK +18 (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin