27. Alis...

1.5K 97 2
                                    

Beğeni ve yorum bırakabilirsiniz.

Gözlerimi her zamanki gibi karanlık odamda açmıştım. Tahminimce saat 7 civarıydı ve odam alışık olduğum şekilde karanlıktı.

Yatağımdan kalkıp siyah ve kalın perdeyi sonuna kadar açıp güneşin nimetlerindem faydalandım. Gözlerim güneşten ötürü kısılırken yüzümü istemsizce buruşturmuştum.

Birkaç gündür rüyalarımda Vladi görmemek rahat bir uyku çekmemi sağlıyordu. Doğrusu korkunç rüyalar görsem de kalbim sanki onun eksikliğini hissediyor gibiydi.

Banyoya gidip ılık bir duş alırken odamın kapısının tıklatıldığını duydum. Alelacele belime havlumu sarıp banyodan çıkıp bir yandan da kapıdaki kişiye sesleniyordum.

"Kim o?"

Lisa kıkırdayıp konuştu "Maalesef ki Vlad değilim. Hadi Melisa kapıyı açsana"

Göz devirip kapıya doğru giderken bir yandan da söyleniyordum.

"Lisa yine saçmalıyorsun. Ayrıca duşta bile rahat yok mu bana" deyip kapıyı açmamla Lisa havluya sarılı bedenime baktı.

"Erkek olsam kesinlikle senden etkilenirdim Melisa"

Yüzümü ekşitip havluya sıkıca sarıldım. "Cıvıma da söyle ne oldu?"

"Herkes aşağıda seni bekliyor. Alis acele etmeni söyledi. Bugün evdekiler oldukça telaşlı"

"Neden telaşlılar?"

Lisa bıkkınca nefes aldı "Melisa sen farklı bir dünyada mısın? Vlad dün söyledi ya. Arkadaşı gelecekmiş. Çalışanlar büyük bir hazırlığa girişti. Belli ki gelen kişi oldukça önemli biri"

Tabi ya! Dün aldığı zarfı masada sırıtkan bir ifadeyle okuyup sonrada İskendere hazırlık yapmalarını ve arkadaşının kendisini ziyarete geleceğini söylemişti.

Tamda Vladin yalnız olduğunu düşündüğümüz bir zamanda Vladin bir arkadaşı çıkagelmişti. Üstelik bu arkadaşını sevdiği de belli oluyordu.

"Tamam Lisa. Birkaç dakikaya aşağıda olurum"

Lisa içime düşürdüğü kıskançlık tohumları ile yanımdan uzaklaşırken bende dolabıma gidip birkaç şey çıkardım. Havaların serinlemesi ile uzun kollu bir bluz ve kot giymiştim. Saçlarımı taramaya vakit olmadığını düşünüp nemli saçlarla aşağı indim.

Salona gittiğimde kısaca arkadaşlarımla küçük bir sohbet faslı gerçekleştirip sonrasında Davidin camış gibi yayıldığı koltuğa oturdum.

"Ya Melisa başka koltuğa otursana. Ayaklarımı uzatıyorum"

"Bende o kokuşmuş ayağını uzatma diye buraya geldim ya zaten. Hadi bana bulaşma da oyununu oyna David" deyip elindeki telefonu işaret ettim.

David umursamazca omuz silkip oyununa dönerken Lisa ise oturduğu yerden salon kapısını dikizliyordu. Büyük ihtimalle Oğuzu arıyordu gözleri.

"Lisa elin nasıl oldu? Daha iyi mi?"

Lisa bakışlarını bir anlığına kapıdan çekip eline baktı. "Ha? O mu? Ah evet iyiyim Melisa. Dün gece Selen geldi ve sana verdiği o merhemi bana da verdi. Doğrusu elimle oldukça ilgilendi. Şimdi daha iyiyim o yüzden"

Biz bunları konuşurken Nazar yemek masanına doğru yaklaşmıştı. Elindeki kahvaltılıları masaya bırakırken bende ona seslendim.

"Nazar, ne zamandır burada çalışıyorsun?"

BİR FANİYE AŞIK +18 (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin