Gün ışığının son hüzmeside gözden kaybolup karanlık çökerken üçüncü kattan tüm görkemiyle inen adama baktı gezginler.
Kendi üzerlerindeki spor şık kıyafetlerin aksine Vlad oldukça çekici ve ağır giyinmişti. Her zamanki pelerini omuzlarında bedenini örtüyordu. Ellerini ise siyah bir eldivenle kapatmıştı. Bastonunu kıvrak hareketlerle kullanıp basamakları iniyordu. Koridorda yankılanan botlarının sesine Vladin tok sesi karıştı.
"Umarım ki sizi çok bekletmedim" dedi zarif bir gülücükle.
Melisa hayran olan bakışlarını kaçırıp konuştu.
"Hayır bizde yeni hazırlandık zaten"
Vlad gülümsemesini bozmadan gezgin grubuna yaklaşıp küçük bir baş selamı verdi. Herkes onun bu zarif tavırlarını sevse de tuhaf buluyordu. Onu orta çağda yaşayan bir dük veya kont olarak hayal etmişlerdi. O soyluluk ve zerafete sahipti.
"Çıkalım mı efendim?" dedi Oğuz
"Evet Oğuz. Büyük aracı çıkardın mı?" dedi Vlad pencereden dışarıya bakınarak.
Oğuz evet anlamında başını salladı.
"Kapıda sizi bekliyor efendim."
Vlad memnunca gülümseyip başını salladı. Kalabalığa çıkmayı sevmezdi. Ancak Melisa için değeceğini düşündü.
"Çıkalım mı Vlad?" dedi Alis sevecen sesiyle.
"Olur Alis. Lütfen siz önden buyurun. Ben eğer izin verirse Melisa ile geleceğim yanınıza" diyerek Melisaya doğru kıvırdığı kolunu uzattı.
Onun titreyen kalbini ve iç sesiyle olan savaşını duyabiliyordu. Tek yapması gereken uzattığı koluna girmekti.
Vlad tatlı bir tebesümle Melisaya güç vermek ister gibi konuştu.
"Eğer sende istersen Melissa"
Melisa çekingen bir halle Vladin koluna girip dışarıdaki kendilerini bekleyen araca yöneldi.
Vlade bu kadar yakın olmak heyecanlanmasına sebep oluyordu. Ellerindeki titremeyi Vladin hissetmemesi için dua etti. Ancak zihninden geçenleri işittiğinden bihaberdi.
'Allahım lütfen Vlade rezil olmayayım. Lütfen lütfen lütfen...'
Aynı anda Vladin yüzüne bir sırıtış yayılmıştı. Bu tatlı kadının iç sesiyle olan savaşı onu güldürüyordu.
Büyük ve uzun aracın arka tarafındaki karşılıklı koltuklara yayılmış Lisa ve Davidin ortasında çaresizce Alis sıkışırken karşı koltuklarına da Vlad ve Melisa oturmuştu.
Ardından şoför koltuğunda Oğuz arka taraftaki otomatik sistemi çalıştırıp kapıyı kapattı.
Vlad yanındaki güzelliğe bakıp kulağına eğilerek konuştu.
"Sorun yok değil mi Melisa? Benden rahatsız olmanı istemem"
Bunu çok yakın oturdukları için demişti. Melisanın yine histerik bir krize girmesini istemiyordu.
Melisa ise beklemediği bu şeyle utanmıştı. Yüzü alev alırken zoraki bir gülümseme ile yalan söyledi.
"H-hayır tabi ki. İyiyim Vlad."
'Hayır iyi değilim ciğerlerime dolan deniz kokusunu hissediyorum. Ah bayılacağım'
Vlad onun söylediği yalana inanmış gibi yapmakla yetindi. Ve zihninden geçenlere de gülmemek için gayret etti. Doğrusu Melisanın bu halleri onu eğlendiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR FANİYE AŞIK +18 (TAMAMLANDI)
Romance+18, sahnelere uyarı koydum rahatsız olan o kısımları okumayabilir. Bacaklarımı beline sarıp kendime çektim ve içime daha çok girmesini istedim. Zevkten titrerken daha fazlasını istememek aptallık olurdu. Dudağımı ondan kurtarıp nefes nefese konu...