10.05.2022
Bu gün mekana gidecek gücü sabah kendimde bulamadığım için Barbarla haber yollayıp gece iş başı yapacağımı söyledim. Gün boyu 2 gündür başıma gelen her şeyi düşündüm. Şimdiye kadar dert etmediğim, her dediğini yaptığım baba yerine koyduğum adamın söylediği şeyler beynimi kemirdi.
Ya beni bulduğu günden beri ona beslediğim saygı ve sevgi yüzünden yaptığı her şeyi alttan almıştım ya da artık yaptığı şeylerin boyutu aşabileceğimin üstündeydi.
Bir çare bulamazsam dediği Tanerle evlenme olayını gerçekleştireceğini çok iyi biliyordum. Sattığı tek bedenim değildi. 25 senedir ruhumdan arta kalan bir kaç duygularımı da satıyordu. Bu sefer kesin sonu bulmuştum.
Bitmiştim.
Cani dünyanın bana biçtiği bu kader beni bitirmişti.
Evlenemezdim her gün beni aldatacağını bildiğim adamla evlenemezdim.
Belki Selçuk baba ya da uyuşturucu sonum olmamıştı ama Taner sonum olurdu.
Evin içinde dolanıp bir yandan çözüm yolu arıyor bir yandan kafam dağılsın diye içiyordum. Ben düşündükçe delirecek gibi oluyordum. Bir an dün karşıma çıkan polisler kaçış yolu olarak gelse de duydukları an beni öldüreceklerini bildiğim için susmayı tercih ettim.
Kaçıp gitsem bulurlardı. Şikayet etsem ölürdüm ama burada kalırsam da ölürdüm. Polisler olayı kendi çözseler hapse girerdim. Belki de normal bir çalışan gibi göründüğüm mekandan masum çıkma şansım vardı ama hapis yatma düşüncesi de beni bitirirdi.
Sona gelmiştim. En azından çözüm yolu bulana kadar dikkat çekmeden gidip gelmem lazımdı mekana. Belki Selçuk babayı ya da Taneri ikna edip bu evlilik olayından kurtulabilirdim. Bu olasılık çok düşüktü ama denemeye değerdi.
Gerçekte değerim kaç milyardı.
Yıkılma Ceylan. Yıkılma Ceylan şimdi değil boşa giden zamanın için dayan Ceylan.
Geceye az kaldığını fark edip toparlanmaya çalıştım. Kendimi banyoya attığımda yüzümde eksilmeyen morluklara baktım. Kollarımda damardan aldığım uyuşturucular yüzünden oluşan morlukların haddi hesabı yokken bir Tanerin sürüklerken oluşturduğu parmak izleri vardı. Boynum dün Selçuk babanın boğarken uyguladığı baskıyla kızarmıştı.
Ezikler, çürükler, morluklar, kızarıklar hepsi bir kaç makyaj malzemesine bakıyordu.
Uzun uzun aldığım duşun ardından uzun koyu kahverengi saçlarımı kurulayıp at kuyruğu yaptım. Yüzüme kalıcılığından ve kapatıcılığından emin olduğum fondöteni boca ettim bronz tene sahiptim boca ettiğim fondöten rengimi açmıştı. Boynuma da yedirdiğim malzemeyle açıkta yara kalmamıştı. Ruj maskara allık bir kaç ürünle daha yüzüme renk kattım.
Yüzüme bakınca sanki derdi olmayan dört dörtlük bir kadındım. Yüzünde pembe renklerin arkasındaki yaraları gören olmadığı sürece hayatım on numaraydı.
Giyeceğim elbise de de belli olmasın diye kollarımdaki morluklara da fondöten uyguladım. Tek kusuru olmayan yer bacaklarımdı galiba. Dizimdeki büyük dikiş izini saymazsak.
Dolaba gidip gece için giyeceğim saten kısa elbiseyi çıkardım altına rujumun rengine uygun kırmızı stilettoyu geçirdim. At kuyruğu saçlarım parlak elbisem yüksek topuk ayakkabılarım ve ayakkabım renginde çantam evet kusursuz. İçimdeki ölü enkaz bana bakıp iç çekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARİJUANA +18
Teen FictionDünyaya uyuşturucunun kucağında gelen Ceylan Aydinç, yaşadığı 25 senelik ömründe ilk defa bir çıkış yolu arar. Karşısına beklenmedik bir anda sonunu getirmek için çıkan Arslan Fırat Beydemir, hayatının dönüm noktası olur. Uyuşturucu bağımlısı kadın...