21. Bölüm

6.6K 256 6
                                    

Her pazartesi yeni bölüm

Efsunun evinde konuştuğumuz gece Arslan Fırat savcıya bildireceğini ve geri kalanıyla ilgilenmeyeceğini söyleyip odayı terk etmişti. Bana kalsa onu uzun uzun ikna ederdim ama zamanımız yoktu. Dahası her şey ortaya çıkmaya çok meyilliydi.

Sabahın erken saati -daha kargalar bokunu yemeden- Arslan Fıratın uyandırmasıyla uyanıp emniyet müdürlüğüne gelmiştik. Alınan ifadem ve beyanım sonucu bir sürü sorguya çekilmiştim. İfadelerim sonucu tam bitti derken şuan savcıyla yani bardaki Yavuzla karşı karşıyaydım.

Duyduğuma göre planı kabul eden savcıydı ve o savcı da Yavuzdu. "Şimdi dediklerimi kabul ettiniz öyle mi? Direkt gidip bulunmamı mı sağlayacaksınız?"

"Tabii ki hayır. Önce plan yapacağız işine yarayacak ekipmanlar hazırlanıyor şuan. Her şey kusursuz olmalı diğer plan gibi eğer batırırsak bir daha elimize bu şans geçmez. Çok uzadı artık iplerini çekmemiz lazım. Bana Arslan Fırat amiri çağırın." Son sözlerini yanımda duran polis beye söyledi.

"Bir şey merak ediyorum beni test ederken neyden emin oldunuz?" Çünkü artık kendimi salak gibi hissediyordum.

"Arslan Fırat bu devletin bir polisi. Hiçbir Türkiye Cumhuriyeti bireyini heba etmem ki dediğim gibi o bir polis. Sana güvenmem lazımdı. Sen Arslan Fıratgili fark ettiğinde emin olmak istedim. Eğer yanıma gelip mesleğine devam ediyor olsaydın her şey bitecekti. Sen  beni şaşırttın ve oradan beni postaladın. Demiştim sana bir gün ayık kafayla konuşacaktık o gün bu gün." Ah harika testten geçmişim. Hayatım sanki yeteri kadar sınavla dolu değilmiş gibi.

Biz konuşurken Arslan Fırat geldi. "Beni istemişsiniz savcım." Kibarlık tek savcıya var herhalde. 

"Gel Arslan amirim güzelce konuşalım." Arslan gidip odadaki kanepelere oturdu. "Sende geç Ceylan hanım Arslanın yanına." Yok yaklaşmayım sonra saldırıya geçiyoruz. Yanı boşken diğer tarafındaki kanepeye oturdum. "Arslan artık görevde yoksun."

"Pardon. Ne demek yoksun savcım." Ovvv çok kritik. "Ben kaç yıldır bu işteyim şimdi bırak diyemezsin abi." Savcıya ne oldu canım.

"En azından bu operasyondan uzak durmanı istiyorum. Bütün her şeyden haberin olur yine ama Ceylanla iletişimin olmayacak. Siz ikiniz haberleşince olanı gördük. Bir kez daha buna yol açmanıza sebep olamam." Laf sokmuştu ama haklıydı. 

"Tamam zaten Arslan Fırat bu planı pek sevmemişti. Savcı haklı daha sağlıklı olur." Amirim tabii ki sinirli bakışlarını bana atmayı eksik etmemişti. "Bakma bana öyle dün söylenip duruyordun ki savcının dediği doğru bir kere iletişime geçtik ben soluğu başka ülkede aldım." Bunun suçlusu Arslan Fırat değildi ama uzak durması lazımdı.

"Benim suçumdu yani. Tamam abi uzak duruyorum. Bana sadece haber verin onların inini gidiyim bitireyim uzamasın sıktı." Onu sıkan bendim ki o da haklıydı. Kahretsin ki ben dışında herkes haklıydı. 

"Trip mi atmaya başladın sen. Yok oğlum sana bu iş yaramadı sen dağlara geri dön. Sakin ol sadece Ceylanla haberleşemeyeceksin. Diğer her şeyden haberin olacak." Dağlardan nasıl geldiğini çok merak ediyordum. Hatta onu dağdan şehre nasıl kabul ettik onu merak ediyordum. Dağ ayısı.

"Bazen keşke orada kalsaydım diyorum savcım. Bu illeti deştikçe daha derine iniyorum. Bazen yetemeyeceğimi düşünüyorum. Al bak sona geldik derken yine nerelere düştük." Onla alakalı değildi bu yılanların kökü sağlamdı. Kaç yıllık uyuşturucu çetesiydi elbette ki zorlayacaktı.

"Anlıyorum amirim ama son şanstayız dua et tökezlemeyelim. Ben toplantı odasındayım. Vedalaşın Ceylan odaya gelsin." Bize neden hep vedalar kalıyordu. Savcı sözlerini söyleyip odayı terk etti.

MARİJUANA +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin