MARİJUANA +18

6.Bölüm

Nişan yüzüklerini taktıktan sonra onların deyimiyle eğlence başlamıştı. Şampanyalar patlatılmış kadehlere doldurulmuş, tokuşturulmuştu. Tam olarak benim infazım kutlanılıyordu. Saçma bir şekilde Taner çok mutluydu ya benden iyi rol yapıyordu ya da ulaştığı amaç yüzünden mutluydu.

Bir süre herkesle tek tek konuşup hakkımızda diledikleri mutluluk dileklerini kabul ettik, ardından Taner müziğin çaldı sahneye çıkıp mikrofonu eline aldı. ''Öncelikle hepiniz nişana hoş geldiniz. Bu mutlu günümüzde bizi yalnız bırakmayan bütün dostlarıma teşekkür ederim. Sevgilim...'' Kadehi bana doğru kaldırdı. ''Her şeyin en güzeline , en iyisine layıksın.'' Evet layığım o yüzden ilk fırsatta senden kurtulacağım.

Gülerek kadehimi ben de ona kaldırdım ''Sen de hayatım.'' Her şey sahte. Bizim sözlerimiz. İnsanların kahkahaları, elimizde ki yüzüklerin anlamı, bizim mutluluklarımız.

''Bu gün yanımızda olduğunuz gibi haftaya olacak olan düğünümüze de de sizleri yanımızda görmek isteriz. İyi eğlendiğiniz bir gece olsun tekrar hoş geldiniz.'' Ve alkışlar. Demiyor da hepinize iş gözüyle bakıyorum beni ciddiye alın babamın gönlü olsun diye Ceylanla zorla evleniyorum buyurun gelin sizleri yanımızda görmek isteriz diyor. 

Üstümdeki elbise artık sıkmaya başlamıştı. Ayağımda ki ayakkabı artık vurmuştu. Ortamın sıcaklığından terlemiştim. Bir an önce bu gece bitmeli ve ben evime gidip sabaha kadar içmeliydim. Kafamda ki düşünceleri anca öyle siktir edebilirdim. 

Gecenin sonuna doğru artık Taner de yorulmuş kendisini kanepeye atmıştı. Gülfem hanımın bitmeyen enerjisi ve hiç bozmadığı duruşuyla hala misafirlerle ilgileniyordu. ''Annen dünyaya yıkılmamak üzere gelmiş olabilir mi Taner.'' Fısıltıyla sorduğum soruyla Taner annesine döndü.

''Öyledir o bu gün kusursuz olsun diye bir haftadır uyuduğunu bile düşünmüyorum. Burada gördüğün çoğu şeyi bile yurtdışından getirtti. Baya emeği var anlayacağın. Sorsan senin için mi diye tabi ki benim için değil kendi kusursuz yaşamına bok bulaşmasın diye.'' Taner haklıydı gerçekten nişan kusursuz olmuştu.

Belki ben kendi nişanımı yapsaydım. Eğer bir ailem olsaydı aile arasında ev de küçük bir şey olsun isterdim ama Taner ile nişanlanmak öyle bir şey değildi. Camianın hepsi gelmeli görmeli eleştirmeliydi yoksa adı çıkardı. ÜNLÜ İŞ ADAMI TANER BAYSAL NİŞANINI AİLE ARASINDA YAPTI FLAŞ FLAŞ FLAŞ bu benim ne kadar umurumda olurdu orası muamma.

''Ne zaman bitecek peki bu tantana.'' Galiba ağır bir tepki vermiştim Taner hızla bana döndü.

''Tantana dediğin şey bizim nişanımız Ceylan ilk soruna gelirsek sık dişini yarım saatte biter bırakırım seni evine.'' Peki bütün gece dayanmıştım yarım saat daha dayanabilirdim.

Etrafı kolaçan ederken Selçuk babanın bize yaklaştığını gördüm. Asık olan yüzüme tebessüm ekledim. ''Gençler harika bir geceydi. Kızım her şeyin en iyisi olmuş umarım düğünün de böyle geçer.'' Gelip sarıldı, yanaklarıma öpücük kondurup geri çekildi. ''Olay çıkarmayıp kararıma saygı duyduğun için teşekkür ederim Ceylan, güzel kızım emin ol her şey senin de iyiliğin için tek İş için değil bu.'' Tabi efendim.

''Haklısın Selçuk baba. İlk başlarda karşı çıktığım için  özür dilerim.'' Sularına git Ceylan kervan dönecek. Her şeyin bedeli ödetilecek sadece biraz sabır.

''Her insan hata yapar kızım. Önemli olan hatalarımızdan ders çıkarıp doğru yola ulaşmak.'' Kendi hatalarını saymaya kalksak dünyayı 5 kere dolanırdı ama konu benim aslında doğru olan hatama gelince 'her insan hata yapar' oluyordu.

İnsanoğlunun bencilliği buydu işte kendi pislikten görünmüyor iken başkalarının kusurlarına laf söylüyorlardı. ''Doğru söylüyorsun Selçuk baba. Müsadenle ben bir lavaboya gidiyim.'' Baş selamı verip yanlarından uzaklaştım.