64. Bölüm

2.4K 180 175
                                    

Merhabalar...

Bir günlük gecikme için kusura bakmayın lütfen. Yazıp atmak için fırsatım olmadı. 

Yeni textingimi yayınladım. Umarım beğenerek okursunuz.

Sınır: 100 beğeni 50 yorum. 

Keyifli okumalar... 

Ceylan Soylu'dan...

Aynanın karşısında giydiğim elbiseyi düzeltirken bir yandan da telefondaki şahsa laf yetiştirmeye çalışıyorum. Arslan Fırat Beydemir beye 'özledim' adlı mesajımı attıktan sonra alamadığım 'bende seni' mesajıyla hazırlanmaya başlamıştım. 

Olduğu yeri bulmak içinse en ummadığım kişinin eline düşmüştüm. "Bulacaksın Alkan. Beraber olduğu bir arkadaşımı tanıyor olduğuna eminim." 

"Kızım tanımaya tanıyorum da arayıp ne diyeceğim adamlara. Sen savcıyı arasana o çoktan biliyordur." Yakıştığına emin olduğum elbiseyle oynamayı bırakıp makyaj masasına oturdum. 

"Devletin savcısını kullanmak içimden gelmedi."

"Lan neyim ben senin gözünde?" Savcıyı kandıramasam da kandıracağım kişisin Alkancım. 

"Alkan beş dakika için bana konumu atmazsan seni Efsuna şikayet ederim. Yemin ederim doğduğuna pişman eder. Ayda yılda bir şey istedim senden. Bulursun sen yiğidim, hadi görüşürüz." Telefonu kapattığımda yüz makyajım bitmişti. 

Kırmızı rujumla son rötuşları geçip kendimi son kez aynada kontrol ettim. Bence kısa sürede gayet güzel hazırlanmıştım. En azından Fırat'ın ilk beni gördüğünde şok olmasına yeterdi. 

Topuklularımı giyerken gelen bildirim sesine gülümsedim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Topuklularımı giyerken gelen bildirim sesine gülümsedim. Daha da geç kalmadan çantamı alıp hızlıca odamdan çıktım. Fırata ulaşmadan babama yakalanmasam iyi olurdu. 

Güvenlik ve tehlikeye bulaşmamam acısından bu saatte dışarı çıkmama -özellikle Fırata gidecek olmama- biraz karşı çıkabilirdi. 

Ses çıkarmadan çıkış kapısından kendimi dışarı attım. Koşa koşa arabaay ulaştığımda navigasyona Alkanın attığı konumu girip yola koyuldum. Saat gece ikiyi bulmuştu. Bence erkek adamın bu saatlerde dışarıda olması -özellikle barda- hiç etik değildi!

Nerede ahlak nerede edep nerede ya hu nerede?

Savaşa gider gibi kuşandığım sinirimle seyrelmiş trafiği aşıp bara ulaşmıştım. Girişinde durup indiğimde valeye arabayı bıraktım. 

Girişinden bile büyük duran mekanda Fıratı bulmak vardı... Buraya kadar gelmişten onuda hallederdim. Üstümü düzeltip içeri girdim. Fazla kalabalık ve ses beklerken daha sakin bir ortam beni karşıladı. 

Amacım ortam olmadğı için hızla içeirye göz gezdirdim. Bir yandan yürüyüp bir yandna bakınmamın sonucu iki metre bir adama toslamak olmuştu. "Pardon, yanlış-"

MARİJUANA +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin