Merhabalar...
Marijuana'nın bitişinden sonra kısa bir mola verip iki kitap ve bir texting üzerine çalışacağım. Şuan sayfamda iki kitap bir texting var göz atmak isterseniz ulaşabilirsiniz.
Bir yandan bitmiş kitabımı sayfalamakla uğraşıyorum, bir yandan Marijuana'nın final sürecindeyim. On bölüm kaldığında geri sayım başlayacak, aniden veda etmek istemiyorum.
Bu bölüme gelirsek baştan sona cinsel içerik (+18) barındırıyor. Okumak istemeyenler es geçebilir, uyarıda bulunmak istedim.
Sınır: 100 beğeni 50 yorum.
Keyifli okumalar...
Beklediğim yerde durmadan yatağa adımladım. Önce sağ dizimi dayayıp yatağa eğildim. İki dizimle çıktığımdaysa emekleyerek bacaklarının arasında bedenine dokundum.
"Avaz avaz inlesen de kim duyacak seni Ceylan?"
Geçen gece Çetin Soylu yüzünden yarım kaldığımız için istediği gibi inletebilirdi. O gün bu gündür sonu gelmeyen sevişmemizin hasretini çekiyordum.
"Dilediğin gibi..." Gerisi dilimin uçuna gelmeden yatağa serildim. İki elimi başımın üstünde birleştirip bedenini üstüme sermişti.
"Bizi basacak baban yok. Uygunsuz bir yerde de değiliz ve ben doyumsuz bir adamım." Yeni uyanmış sesiyle bu kadar yakınımda fısıldaması içimdeki ateşe bir kibrit yaktı.
"Kabul et, hiç olmadık yerlerde içimde olmayı seviyorsun." Araba da emniyette ki odasında...
"İçinde olmayı sevmediğim bir an bile olduğunu düşünüyorsan, kendimi sana iyi açıklayamamışım demektir." Ne ara bu duruma geldiğini anlamadığım sertliğini alt bedenime bastırdı. "Bu gece güzelce anlatırsam anlar mısın?"
"An-" Hissettiğim noktayla yutkundum. "Anlarım." Hadi ama onu kudurtmak için buradaydım. Şimdi irademe bir balta indiremezdim. "Henüz öpmedin bile. İyi bir öğretmen olduğuna emin misin?"
Dudaklarının arasından çıkan dili dudaklarımı yalayıp geçti. "Öpmek mi?" Başımı ne kadar alan el verdiyse salladım. "Dudaklarım, ellerim, arzuladığın parçam... Bu gece dokunmadık yerini, girmediğim deliğini bırakmayacağım emin olabilirsin sevgilim."
Sözlerini sindirmeden dudaklarıma yapışmadı bir oldu. Uzun uzun dolanmadan dili ağzımın içini işgal etti. Sabırsızlıkla öptüğü, tattığı yerlere yetilemiyordum. Her zamanki dokunuşunu hissetme çabama aceleciliği karşı çıkıyordu.
Bir eli bacağımı bulup beline sarmasına yardım etti. Diğer eli boynuma sarılmış halde yüzünü yüzüne yaslıyordu. Bu kolayca ağzımın içinde kaşif yapmasına, dudaklarıma işkence uygulamasına yardım ediyordu.
Boşta kalan ellerimi omuzlarına yerleştirdim. Nefessiz kaldıkça usulca itip geri ait olduğu yere dönmesine müdahale ediyordum. Dilini dilime kaydırdığında boynumdaki eli sıkılaştı. Daha ne kadar kafam yatağa gömülebilirdi bilmiyorum ama bütün boynum avuçlarının arasındaydı.
"Fırat." Duyulmadı, dilim ismine bile dönmeyecek kadar ona aitti. Ne kadar süre öpmeye devam edeceğini bilmesem de bu kadarı bana yeterli değildi. Asla öperek yetinen bir ikili olmadığımız yan yana olduğumuzda harlanan ateşten belliydi.
Öptü, öptü, öptü...
Sonu gelmez savaşı elinin bacaklarımdan kalçama çıkmasıyla son buldu. Boynumdaki eli düştüğünde yerini dudakları aldı. "Boynun..." Öpmek yerine burnunu dayayıp kokladı. "Nabzın burada, kokun burada ve benim dudaklarımın arasında eridiğinde izi kalıyor. Bir yuvan olacaksa orası burada."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MARİJUANA +18
Teen FictionDünyaya uyuşturucunun kucağında gelen Ceylan Aydinç, yaşadığı 25 senelik ömründe ilk defa bir çıkış yolu arar. Karşısına beklenmedik bir anda sonunu getirmek için çıkan Arslan Fırat Beydemir, hayatının dönüm noktası olur. Uyuşturucu bağımlısı kadın...