sessiz çığlıklar

3.5K 541 470
                                    

Jisung ve Minho bu süreçte birlikte ve arkadaşlarıyla çok güzel zaman geçiriyor, hepsiyle her geçen gün daha da samimi oluyorlardı.

Ama Jisung hiç yalnız kalmadıklarıyla ilgili bazen mızmızlanıyordu.

Minho da onun bu tatlı isteğini elbette geri çevirmedi. Bu pazar ikisi birlikte zaman geçireceklerdi.

Minho uzun zamandır Jisung'a kitap okumadığını fark etti. Abilerinin kitapları arasında bulduğu "Şeker Portakalı" kitabını alarak Jisung'lara gitti.

Biraz oyun oynadılar, ardından Minho Jisung'un yatağının başlığına yaslandı, Jisung da hemen onun dizlerine bir kedi gibi kıvrılıp yattı.

Minho kitabı okumaya başladı, aynı zamanda boşta kalan eliyle de Jisung'un saçlarını okşuyordu.

Jisung kitabı çok sevmiş olacak ki, tüm ilgisi kitaptaydı yoksa sevdiği Minho'nun huzur veren sesi miydi, karar vermekte zorlandı.

Şu an Jisung Minho'ya inanılmaz sevimli görünmüş bütün ilgisi onun üstüne toplandığı için daha fazla direnememişti.

Minho kitabı okumayı bırakıp kucağında yatan küçüğünün yanaklarını elleri arasına alıp sıkıp sevmeye başladı.

Jisung ise bunu beklemediği için başta şaşırmış şimdi ise kahkahalarla gülüyordu.

"Çok güzelmiş bu kitap" dedi sevimli bir şekilde.

"Ben de sevdim ama o kadar tatlı göründün ki gözüme bir süre sonra dikkatim dağıldı" dedi Minho.

Jisung bununla birlikte kıkırdayıp, Minho'ya daha çok sırnaştı. Böylece ikili uzun zaman sonra başbaşa bir gün geçirdiler.

Her şey onlar için çok güzel gidiyordu, zaman böylece akıp gitti. Şimdi Minho 7. sınıf Jisung ise 6. sınıfa geçmişti.

Okul evlerine yakın olduğu için annelerinin onları almak için okula gelmelerini istemediler.

Çıkışlarda her zamanki gibi buluşup, sohbet edip gülerek evlerine gidiyorlardı.

O gün okul çıkışı Minho, tam eve vardıklarında sırasının altında unuttuğu kitabını hatırladı. O kitaptan yarın için ödevi vardı bu yüzden dönüp alması gerekiyordu.

"Ji, ben kitabımı okulda unuttum sen eve geç ben hemen alıp geleceğim" dedi.

"Ben de geleyim" diye teklifte bulundu.

"Gerek yok, zaten hemen alıp döneceğim eve uğrayıp sonra size gelirim" diyerek reddetti.

"Tamam öyleyse bekliyorum" dedi yanağını öpmeden önce.

"Hemen geleceğim çok özleyip ağlama sakın" dedi gülerek.

"Çok konuşmada hemen al gel" dedi Jisung gülerek.

Minho ona el sallayarak okula dönmek için yola koyuldu. Daha hızlı gitmek için her zamanki gittikleri yoldan değil de caddedeki yoldan gitmeye karar verdi.

Hızlı adımlarla yürürken Jisung'a ukelele aldığı dükkanın önden geçmişti. Bir süre müzik aletlerini incelemişti.

Bir gün çok parası alınca Jisung'a hediye etmek için çok güzel bir gitar beğenmişti. Bunu düşünerek gülümsedi ve yürümeye devam etti.

Caddenin ilerisinde babasını gördü. Bu saatte orada ne işi vardı ki diye düşündü.

Yıllardır hep çok yoğun olduğunu söylerek evden çok erken çıkıyor geceleri ise çok geç bir saatte dönüyordu. Öyle ki hafta sonları bile evde durmuyordu.

dandelions, minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin