Bahsettiğim gibi bu bölümde smut var, rahatsız olacaklar lütfen okumasın 💞
Kendine bakmaktan çekinen Minho'ya çevirdi gözlerini. Utandığı kıpkırmızı olmuş kulaklarından ve yanaklarından belli oluyordu.
Gerçi Jisung da ondan farksız sayılmazdı. Dergileri karıştırıp geri yerine koyacak ve hiç görmemiş gibi yapacaktı ama şu an önündeki dergilerle basılmıştı. Çok fazla sıcaklamıştı o da emindi ki kendisi de Minho gibi kıpkırmızı kesilmişti.
"Şey ben bunları çekmecede buldum da merak ettim o yüzden baktım hemen geri yerine koyuyorum" diyip aceleyle önündeki yığını kucaklayıp bunları bulduğu çekmeceye ilerledi.
"Senden gizli karıştırdığım için özür dilerim" dedi parmaklarıyla oynarken.
Biraz morali bozulmuştu, demek Minho böyle erkekleri beğeniyor diye düşündü. Kaslı, uzun boylu ve sert çehreli...
Oysa Jisung cılız denebilecek kadar zayıf, oldukça kısa ve her görenin tombul yanaklarını mıncırmak isteyeceği kadar tatlıydı. Minho'nun ideal tipiyle uzaktan yakından alakası bile yoktu.
Minho kendisini seviyordu hem de her şeyden çok bunu biliyordu ama bu onun ideal tipi olduğu anlamına gelmiyordu elbette.
En kısa zamanda spor salonuna yazılacaktı bunu aklının bir köşesine not etti. Boyu için yapabileceği hiçbir şeyi yoktu o her zaman yaşıtlarına kıyasla küçük biriydi. Jeongin bile bir sürü uzatmıştı yıllar içinde ama Jisung hep yerinde saymıştı.
Her gün süt de içmişti oysaki neden böyle olmuştu bilmiyordu. Annesi ve babası da kısa insanlar değildi aslında ama Jisung böyle minicik kalmıştı.
"Ben bir Soonie'ye bakayım" diyip aceleyle kapıdan çıkacağı sırada kapının pervazında duran Minho onu kolundan yakalayıp durdurdu.
"Soonie uyuyor, yine ne geçirdin aklından gözlerin dolmuş" diye sordu yumuşacık bir sesle.
"Hiç, yakalandığım için utandım biraz" dedi gözlerine bakmadan.
"Utanması gereken benim, ayrıca içimden bir ses doğruyu söylemediğini söylüyor" diye üsteledi kendi utanmasını bir kenara bırakıp. Jisung da sıkkınca derin bir nefes verdi onun sözleri karşısında.
"Bu tür erkekleri beğendiğini bilmiyordum" diye mırıldandı sesi varla yok arasında çıkarken.
"Bu tür erkekler mi" diye sordu affalamış bir şekilde.
"Neyse ben şey yapayım, hah şu belgeleri dosyama ekleyeyim" diyip çıkarmayı unuttuğu belgeleri çıkarttığını sanarak aramaya başladı alelacele.
Minho da olduğu yerde put gibi donup kalmıştı kendine geldiğinde çekmeceye ilerleyip Jisung'un yerine koyduğu dergileri çıkarıp bu sefer kendi elleriyle Jisung'un önüne koymuştu.
"Tarihlerini incele hepsini dün aldım, onlar benim ideal tipim olduğu için almadım bu dergileri" diye açıklamaya başladı. Jisung da onun sesini duymasıyla gözlerini onun gözlerine çevirdi.
"Benim hayatım boyunca sadece bir tane ideal tipim oldu, o da 169 boyunda 60 kilo, poğaça kadar yumuşak yanaklı ve tek elimle tüm belini kavrayabileceğim kadar ince belli, benim için dünyadaki en güzel insan olan sensin" dedi onu ikna etmek için gözlerini hiç kırpmadan.
"Bunları neden aldın o zaman" diye sordu kafa karışıklığıyla.
"Benim için açıklaması çok utanç verici ama senin yanlış şeyler düşünüp kendini üzmen benim için daha kötü" diyip girdi söze.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dandelions, minsung
Fanfic...ardından serçe parmağını uzattı. "tamam öyleyse bana söz ver, büyüyünce evleneceğiz eğer sözünü bozan olursa ceza olarak bir kutu çikolata alacak" dedi.