Önceki bölümü okuduğuna emin ol.
Duyduğu soruyla birlikte Minho'nun kalbi çok hızlı atmaya başlamıştı. O kadar hızlı atıyordu ki Minho dışardan sesinin duyulduğunu emindi. Kendini sakinleştirmek için derin bir nefes aldı.
Bakışlarını Jisung ile buluşturdu. İkili hiçbir şey demeden birbirlerinin gözlerine kenetlenmişti. Sessizliği ilk bozan Minho oldu.
"Sen benimle mi evlenmek istiyorsun" dedi.
Jisung hiç tereddüt etmeden kafasını salladı. "Tabiki seninle evlenmek istiyorum, söyledim ya dünyadaki en sevdiğin kişiyle evlenmeliymişsin senden başka kimseyle evlenmek istemiyorum. Kimseyi seni sevdiğim kadar sevmek istemiyorum. Peki ya sen, sen de benimle evlenmek ister misin" dedi.
Minho, Jisung'un hangi duygularla sevmekten bahsedildiğini bilmediğine emindi. O daha Minho için hala bir bebekti ama yine de bunu duyduğu için kendini çok mutlu hissetti.
O da hiç tereddüt etmeden başını salladı "Tabiki seninle evlenmek isterim, seni sevdiğim kadar kimseyi sevemeyeceğime eminim" dedi.
Bununla Jisung kıkırdadı ve Minho'nun kızarmış yanağına bir öpücük bıraktı. Ardından serçe parmağını uzattı. "Tamam öyleyse bana söz ver, büyüyünce evleneceğiz eğer sözünü bozan olursa ceza olarak bir kutu çikolata alacak" dedi.
Minho Jisung'un bu söylediğine güldü. Jisung çikolata yemeyi çok severdi ama Minho küçüğünün bu söz sonucunda çikolata yemeyeceğine dair kendine söz verdi. Serçe parmaklarını buluşturup ayırdılar. İkili hala birbirine bakarak gülüyordu.
Jisung Minho'ya dönerek "Hadi inelim buradan eve gidip hediyeni tamamlamam gerekiyor" dedi.
Minho bir haftadır Jisung'un ne hediye hazırladığını öğrenmeye çalışıyordu ama Jisung'un inadı tutmuş en ufak bir ipucu bile vermiyordu.
"Tamam hadi gidelim önce ben ineceğim, sakın inerken düşme eğer dengeni kaybedersen benim üstüme atla tamam mı" dedi.
Jisung kafasını olumsuz anlamda salladı. "Olmaz canın yanar" dedi.
"Hayır Sungie yanmaz ben senin süper kahramanınım unuttun mu" dedi.
Jisung Minho'ya güldü. Jisung ne zaman Minho'ya göre tehlikeli bir şey yapmak istese Minho önce reddeder Jisung'u durduramayacağını anladığında ise kendisinin bir süper kahraman olduğunu söyleyerek yapmak istedikleri şeyi tek başına yapardı. Bunlar genelde bir yerlere kaçan topu almak ya da bahçeden elma çalmak gibi işlerdi.
"Tamam o zaman" dedi. Yavaşça aşağı inmeye başladı. Böylece Minho'nun üstüne atlamasına gerek kalmamıştı.
İkili Jisung'un evine doğru yürümeye başladılar. Minho Jisung içeri girince kadar onu bekler sonra kendi evine doğru giderdi. Bu artık onlar için alışıldık bir durumdu.
Bir hafta geçmiş Minho'nun doğum günü gelip çatmıştı. Annesi Minho için çikolatalı bir pasta hazırlamıştı. Aslında Minho en çok çilekli pastayı seviyordu ama Jisung çikolataya bayılıyordu. Bu yüzden annesinden çikolata pasta istemişti.
O sırada Minho doğum günü için hazırlanmaya başladı. Aynanın karşısında saçlarına şekil vermek için uğraşıyordu ama bir türlü istediği gibi olmuyordu.
Abilerinden yardım almak için onların odasına doğru yürümeye başladı ve kapılarını tıklattı. İçeriden gel sesini duymasıyla odaya girdi. Jimin ve Chan birlikte şarkı dinliyorlardı. Karşılarındaki küçük kardeşlerini görünce ikisininde yüzünde kocaman bir gülümseme oluşmuştu.
Chan "Ne oldu bakalım ufaklık" dedi.
Minho onlara masum bakışlarıyla bakarak "Abi saçımı yapar mısınız bir türlü istediğimi gibi olmuyor" dedi.
Jimin gülerek "Niye ki şu an çok yakışıklı görünüyorsun, Jisung için mi bu özel hazırlık" dedi.
Minho utanarak başını salladı. Abileri Minho'nun bu sevimli hallerine asla karşı koyamıyorlardı. Onu yanlarına çağırarak saçlarına şekil verdiler ve ona gösterdiler. Minho gördüğü görüntüden memnun olmuş bir şekilde gülümsedi. İki abisinin de yanağından öperek yanlarından ayrıldı.
Kapının zilini duymasıyla Minho'nun kalbi hızlı hızlı atmaya başladı. Gelen Jisung ve Mina teyzeydi. Hemen odasından ayrılarak onları karşılamak için saçını bozmamaya çalışarak kapıya koştu.
Annesiyle kapıyı açıp, Jisung'a kocaman bir gülüş verdi. Jisung hayran gözlerle ona bakıyordu. Elinde ise bir hediye paketi tutuyordu. Jisung ve annesi de içeri geçti. İki yetişkin sohbet etmeye başlayınca Minho da Jisung'un elinden tutarak odasına getirdi.
Jisung hala hayran bakışlarıyla ona bakarken konuştu "Miyo çok yakışıklı görünüyorsun" dedi.
Minho biraz utanarak "Sen de her zamanki gibi çok tatlısın Sungie"dedi. Aynı zamanda da zaafı olan yanaklarını dürttü.
Jisung yüzünü astı "Ama ben tatlı değil yakışıklı olmak istiyorum, ya okuldaki arkadaşların da seni benim gibi çok severlerse" dedi.
Minho omuzlarını silkti. "Başkalarının sevgileri umrumda değil, ben her zaman en çok seni seveceğim" diyerek küçüğüne sarıldı.
Jisung duyduklarıyla rahatladı. Minho'nun evine çok sık gelmezlerdi, daha çok sokakta ya da Jisung'un evinde oyun oynarlardı. Bu yüzden Jisung etrafı incelemeye başladı. Gözüne çarpan oyuncak arabayı eline aldı.
O araba Jisung'u görmeye gittikleri gün Minho'nun Jisung'tan daha güzel olduğunu düşündüğü kendine ait ilk ve tek oyuncağıydı. Jisung da çok beğenmiş olacak ki incelemeye başladı.
Minho Jisung'a "Beğendin mi" dedi. Jisung kafasını salladı.
"O zaman senin olsun" dedi.
Jisung hemen kafasını olumsuz anlamda salladı. "Hayır olmaz çok oynamak istersem size gelip oynarım" dedi. Jisung Minho'nun çok oyuncağı olmadığını biliyordu. Bu yüzden bunu kabul edemezdi.
"Senin olsun, seni ilk gördüğümde annenden seni bize vermesini istedim ama o size gelip istediğim kadar sevebileceğimi söyledi eğer sadece hayır deseydi ben de ona bu arabayı verebileceğimi söyleyecektim"dedi.
Jisung duydukları ile güldü. Ardından Minho'nun yatağına çıkıp onun yanağına bir öpücük kondurdu. Minho ise kıpkırmızı olmuştu. Birbirlerini her zaman öpmelerine rağmen her seferinde Minho'nun kalbi çok hızlı atıyordu.
"Tamam ama istediğin zaman geri alabilirsin anlaştık mı" dedi. Minho da gülerek kafasını salladı.
"Hem o oyuncak en sevdiğim değil bunu daha çok seviyorum" dedi oyuncak ayıyı göstererek.
Jisung "İyi ki onu istememişim o zaman sen onu da vermeye çalışırdın" dedi.
Minho ona bakarak "Oyuncakları seviyorum ama en çok seni seviyorum ayrıca o oyuncağı da sen bana verdiğin için seviyorum" dedi.
"Ben de seni çok seviyorum " dedi. İkili kıpkırmızı yüzleri ile bakışlarını birbirlerinden kaçırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dandelions, minsung
Fanfic...ardından serçe parmağını uzattı. "tamam öyleyse bana söz ver, büyüyünce evleneceğiz eğer sözünü bozan olursa ceza olarak bir kutu çikolata alacak" dedi.