haneul

2.7K 465 216
                                    


Yorum, yorum, yorum, yorum, yorum.

Keyifli okumalar.

Jisung, Minho, Felix, Felix'in anne babası ve arkadaşlarıyla yurt bahçesine gelmişti. Yerleştirildiği yurt neyse ki okuluna yakındı da değiştirmek zorunda kalmayacaktı.

Bir de okulundan, Minho'sundan ve arkadaşlarından ayrı kalsaydı hepten bir çöküş yaşardı. Neyse ki Tanrı bu zavallı çocuğa acımıştı.

Yurdun bahçesi hepsine çok kasvetli gelmişti. Yurdun dışındaki sokak yemyeşil olsa da yurdun bahçesi tuhaf bir şekilde bomboştu. Bahçeye hakim olan tek renk beton grisiydi.

Oysa burada bir sürü çocuk yaşıyordu, boş alana bir park yapılsa ne kadar mutlu olurlardı. Felix'in babası bunu aklına not etti. Buradaki çocuklar için bir park hediye edecekti.

Her çocuğun oynamaya, gülmeye ve mutlu olmaya hakkı vardı. Hepsi suskun bir şekilde etrafı incelerken ilk konuşan Hyunjin oldu.

"Burada bir sürü arkadaşın olacak ama ben hep en yakın arkadaşın olarak kalacağım değil mi" diye sordu Jisung'a biraz aklının dağılması için.

"Hah, Jisung'un en yakın arkadaşı benim bir kere" diye lafa daldı Felix.

"Hiç de bile hem en büyük arkadaşlıklar nefretle başlar siz hiç birbirinizden nefret etmediniz ki" diyerek dalaşmayı sürdürdü.

"Salak, o arkadaşlıklar değil aşklar bir kere" dedi Felix ellerini yumruk yapıp parmak uçlarında yükselerek boyunu uzatmaya çalışıyordu. Bu onların arkadaşlık dilinde sana meydan okuyorum demekti.

"Felix, arkadaşınla bu şekilde konuşma çok ayıp" diyerek annesi onu uyardı. O da omzunu silkip başka tarafa baktı.

Jisung ise kendisi için birbirini yiyen ikiliye kıkırdadı. Onlar sayesinde gerginliğini biraz olsun üstünden atabilmişti.

"Durun kavga etmeyin ben hepinize yeterim, ama benim en yakın arkadaşım Seungmin üzgünüm" diyerek arkadaşının koluna girip başını omuzuna koydu.

Seungmin, diğer ikisinden çok daha olgun olduğu için sessizce olanları izliyordu. Bu yüzden Jisung kendisini dışta hissetmesin diye ona sırnaşmaya başladı. Seungmin de onun bu sırnaşmalarına gülmeden edemedi.

"Yaa Jisung ama biz aynı zamanda sıra arkadaşıyız" diye dudaklarını büzdü sarışın çilli.

"Şaka yapıyorum Felix, hepiniz benim en sevdiğim arkadaşlarımsınız, ayrım yapamam" dedi gülüp sarılması için yanına çağırırken.

Felix ve Hyunjin seve seve kabul ettiler bu sıcak sarılmayı.

Saat ilerlemeye devam ediyordu, Jisung'un artık yurda giriş yapması gerekiyordu.

"Jisung'cum artık girsen iyi olur, hem yerleşir biraz dinlenirsin" dedi Felix'in annesi şefkat dolu bir sesle.

Jisung Minho'nun elini tutup ondan güç alıyordu bir süredir.

"Biz hep yanındayız sakın korkma tamam mı" dedi Minho küçüğüne dönüp perçemlerini düzeltirken.

Jisung da derin bir nefes alıp kafasını salladı.

"Jisung biz seni en kısa zamanda yanımıza alacağız hiç merak etme, bir süre bu şekilde olmalıymış" dedi Felix'in babası küçük çocuğa güven vermek için gülümserken.

Jisung da ona karşılık olarak küçücük bir tebessüm yerleştirdi yüzüne.

Minho"Ben her gün geleceğim, eğer içeri almazlarsa bu duvarın arkasında olacağım" dedi parmağıyla bahsettiği duvarı işaret ederken.

dandelions, minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin