korkunç gün

3.1K 481 729
                                    

Son derse de girip çıktıktan sonra Minho ve Changbin küçüklerini almak için sınıflarının kapısında bekliyordu.

Dördü gülüşe gülüşe kapıya doğru yürümeye başladılar. Minhoyu gören Jisung büyük bir neşeyle yanına koşup koluna sarılıp yılışmaya başladı.

Hyunjin onun bu şımarık hallerini görünce gizlice gülüp daha sonra kusma taklidi yapmaya başladı.

"Hyunjincimmm" dedi Jisung gülüp dişleri arasından konuşarak. Bunun asıl anlamının iğnelemek olduğunu hepsi biliyordu ama Hyunjin bilmemezlikten gelmeyi tercih etmişti.

"Söyle canım sincabım" dedi bir öpücük göndererek.

"Neden öyle şeyler yapıyorsun canım arkadaşım" dedi küçük yumruklarını sıkıp göstererek.

"Oy oy oy ellerinin tatlılığına bakın küçücük" dedi yumruklarını tutup burnundan bir makas alarak

"Sana vururken böyle demiyorsun ama" dedi kaşını kaldırıp gülümseyerek meydan okuyordu.

"Yeter" dedi Seungmin. Sesi beklenenden biraz yüksek çıkmıştı artık bu ikisinin kedi köpek gibi dalaşmasından bıkmıştı.

"Yeter, Jisung lütfen kavga etmeyin zaten yarım akıllının teki iyice kötü yapacaksın" dedi bezgince.

"Seni duyuyorum Kim Seungmin" dedi Hyunjin kaşlarını çatıp trip atarak.

Minho ve Changbin artık alışık oldukları durumu gülerek izlerken kendine sırnaşmaya devam eden küçüğünün saçlarını karıştırdı.

"Nasılsın" dedi Minho Jisunga gülerek.

"Çok iyiyim" dedi yanaklarını koluna sürterek.

"Kedi gibisin Ji" dedi Minho gülümsemesi daha da büyürken.

"Hadi gidelim artık" dedi Changbin. Tüm okulun dağıldığını bir tek kendi gruplarının kaldığını fark edince.

Changbin Felix'in yanına geçip konuşup gülerek çıkışa ilerlemeye başladık.

Minho ve Jisung da birlikte çoktan kendi dünyalarına dalmıştı.

"Başbaşa kaldık" dedi Hyunjin kolunu Seungmin'in omzuna atarak.

"Ne yazık ki" dedi Seungmin gülmemeye çalışarak.

"Hepsi çift oldu, biz de olalım diyeceğim ama Jeongin'e ihanet edemem lütfen üzülüp ağlama sorun sen de değil bende" dedi üzülüyormuş taklidi yaparak.

"Ben sana bakar mıyım salak, ben zeki ve olgun kişilerden hoşlanıyorum" dedi Seungmin kendine güvenine gülerek.

"Ee sen de yok mu peki zeki ve olgun birisi" dedi göz kırpıp.

"Hyunjin olsa bilirdiniz zaten en yakın arkadaşlarımdan saklayacak değilim herhalde" dedi gözlerini devirip.

"Kızma kuçu kuçu" dedi omzunu omzuna vurarak.

Bahçeye çıktıklarında Minho ve Jisung onlardan ayrılıp mahallerine doğru yürümeye devam ettiler.

"Bu akşam babamın arkadaşına yemeğe gidiyoruz" dedi derin bir nefes verip.

"Bu akşamdı değil mi unutmuşum" dedi Minho ona bakıp.

"Gelmeyeceğine emin misin" dedi koca gözlerinin ve uzun kirpiklerinin altından bakarak. Bunun nolur benimle gel demek olduğunu çok iyi biliyordu Minho.

"Gelemem çok ödevim birikti" dedi Minho elini tutup af diler gibi okşayarak.

"Tamam o zaman, bu arada sen nasılsın, nasıl hissediyorsun, evde her şey yolunda mı, yemek yiyor musun, artık yiyor gibisin tekrar sağlıklı görünüyorsun" dedi endişeyle gözlerini yüzünün her yerinde gezdirip bir şeyi olup olmadığını kontrol eder gibi.

dandelions, minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin