Günler birbirini kovalarken Jisung ve Minho yine birlikte vakit geçirmeye devam ediyorlardı.
Bu zaman zarfında Minho'nun okulu kapanmış, beklendiği gibi sınıf birincisi olarak ilk senesini sonlandırmıştı.
Şimdi yaz tatilinde Jisung ile bisiklet sürmeyi öğrenmiş, birlikte geziyorlardı.
Tabi bisiklet kullanmayı öğrenmek kolay olmamıştı. Defalarca kez bisikletten düşmüşlerdi. Öyle ki Jisung'un bacakları ve kolları Minho'nun yapıştırdığı yara bantlarıyla doluydu.
Minho, Jisung'a göre bu işte daha başarılı olmuştu. Ya da Jisung Minho'nun öyle olduğunu düşünmesini sağlamıştı...
Ailesi Minho'ya söz verdikleri bisikleti ona almamıştı. Minho ise Jisung her ne kadar onu rahatlatmaya çalışsa da kendini mahcup hissediyordu. Onun da bir bisikleti olsaydı ikisi aynı anda sürebilir, yarış yapıp Jisung'un kendisini geçmesine izin verebilirdi.
Jisung, Minho'nun duygularını çok iyi okuyabiliyordu, onu konuşarak rahatlatamayacağını anladığında bisiklet kullanmayı öğrenemiyor taklidi yapmaktan başka çaresi kalmamıştı.
Şimdi birlikte geldikleri, Han nehrinin kıyısında uzanıp gökyüzünü izlemeye başladılar.
Jisung parmağıyla bulutu işaret edip "Bence tavşana benziyor" diye inatlaşmayı sürdürüyordu.
Gökyüzündeki bulutları hayvana benzetmece oyunu oynuyorlardı. Ama bir bulutta anlaşmazlık yaşadılar.
"Hayır Ji, baksana bildiğin aslan işte bu kafası bu da yeleleri" dedi Minho bulutu işaret ederek.
"Yine de bence tavşana daha çok benziyor" dedi kaşlarını çatıp dudaklarını büzerek.
"Sen böyle sevimlilik yaparsan ben fikrimi nasıl savunacağım ki bu yaptığın hile" dedi Minho ona gülerek.
"Farkındaysan sevimlilik yapmıyorum sana kızıyorum Minho" dedi Jisung.
"Ooo Ji lütfen yapma çok korkuyorum, Aman Allah'ım ne yapmalıyım kendimi nasıl affetirebilirim" dedi Jisung'a yanaşıp ona sarılarak.
"Asıl şu an senin yaptığın hile, seni oyunbozan" dedi Jisung kendisine sarılan kolu işaret ederek.
Minho "Umrumda değil ki, sana sarılabiliyor olmak daha önemli" dedi.
İkili hiç ses çıkarmadan sarılarak gökyüzünü izlemeye devam ettiler. Bu sefer sessizliği bozan Minho oldu.
"Okula başlayacaksın heyecanlı mısın" diye sordu.
"Hem de nasıl, artık teneffüslerde seninle buluşacağım böylece daha az özleyeceğiz birbirimizi, bir sürü yeni arkadaş edineceğim, oyunlar oynayacağız, okumayı öğreneceğim aşırı heyecanlıyım" dedi.
"Ben de senin bana yaptığını sana yapmalı mıyım? Minho arkadaş edinme, Minho beni unutma, Minho benden ayrılma" diye Jisung'u taklit ederek sıralamaya başladı gülerek.
"Ben böyle bir şey yapmadım" dedi Jisung inkar ederek.
Minho gözlerini kocaman açıp inanamaz bakışlarını Jisung'a çevirdi.
"Ne yapmadım işte hadi kanıtla" dedi.
"Ji sen çok kurnaz bir tilki, ayrıca çok inatçı bir keçi ve inanılmaz sevimli bir sincapsın" dedi.
Jisung Minho'nun dedikleriyle gülmeye başladı sonra birden yanaklarında onun dişlerini hissetti. Minho dürttüğü yanakları dayanamayıp ısırmıştı.
"Ahhh Minho, kedilikten köpekliğe mi geçtin" diye sordu.
"Hayır sadece yalancı şirinler cezalandırılmalı ayrıca acıktım yanaklarının poğaçaya benzemesi benim suçum değil" dedi omuzlarını silkerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
dandelions, minsung
Fanfiction...ardından serçe parmağını uzattı. "tamam öyleyse bana söz ver, büyüyünce evleneceğiz eğer sözünü bozan olursa ceza olarak bir kutu çikolata alacak" dedi.
