lohusa

543 88 51
                                    

Bebekleri erken doğduğu için doktor bir süre daha gözetim altında tutmuştu, sonunda her türlü test tamamlandığında Jisung'un yanına gitmeye hazırdı. Minicik elleri yerinde durmuyor sürekli kıpır kıpır hareket ediyordu.

Jisung bebeğini ilk kez göreceği için çok heyecanlanmıştı, Minho kucağına aldığını çok iyi olduğunu söylemişti ama hala tedirgindi biraz kendi gözleriyle görmeden de rahat edemeyecekti içi.

Yatağında doğrulmuş bebeğinin getirilmesini bekliyordu. Etrafı çok kalabalıktı, tüm arkadaşları yanlarındaydı, Loona teyze de gelmişti torununu görmeye kucağında da diğer torunu oturuyordu. Hanni de çok heyecanlıydı, sürekli kardeş nerede diye soruyordu babannesine.

Minho da Jisung'un elini tutmuş arada öperek heyecanını geçirmeye çalışıyordu.

"Jisung o kadar güzel ki" dedi Felix odaya geçmeden önce camekanın arkasından izlemişti yeğenini.

"Fındık gibi burnu var" dedi Seungmin de onu onaylayarak.

"Bakalım Jisung kime benzetecek" diye sordu Hyunjin de kıkır kıkır gülerken çünkü hepsi Minho'nun minik bir kopyası olduğu konusunda hemfikirlerdi.

Onlar konuşup gülüşürken kapı aralandı, küçük beşiği içinde yatan yavrusunu görünce Jisung'un kalbi yerinden çıkacak gibi oldu.

O kadar güzeldi ki, kelimelerle tarif edilemezdi güzelliği. Ona bakarken içinde bir şeyler eriyormuş gibi hissetti. Gözleri parlıyordu resmen.

"Bebeğim" diye seslendi yumuşacık bir sesle.

"Tanrım çok güzelsin" diye devam etti adeta hipnoz olmuş gibi bakıyordu küçük bedenine.

"Minho o çok güzel" dedi bakışlarını sevgilisine çevirdi, Minho da başıyla onayladı onu gözlerinin içi gülerken.

"Kucağıma alabilir miyim" diye sordu hemşireye, kadın da onaylayıp dikkatle Jisung'un kolları arasına bıraktı.

"Birtanem" diyip bir öpücük bıraktı minik burnunun ucuna, nazikçe okşadı yanaklarını.

"Minho'ya benziyor" diye cevap verdi Hyunjin'e bakıp kocaman gülerken.

"Sadece benzemiyor resmen klonlanmışsın hyungu, birazda senin genlerinin katkıda bulunması gerekiyordu" diye takıldı Jisung'a.

"Bence Ji'ye de benziyor siz abartıyorsunuz" dedi Minho da cevap olarak.

"Mesela neresi" diye sordu Changbin de dalga geçerken.

"Yanakları, dudakları" diye sıraladı bebeğini incelerken.

"Yanakları da dudakları da birebir sen" dedi Jisung da onun söylediklerine gülerken.

"Baksana üst dudağı daha büyük, sen babaya mı benziyorsun bebeğim" diye sordu bıcır bıcır onunla konuşurken.

Ardından gözlerinin dolduğunu hissetti. Bebekleri çok küçüktü fazla küçük acaba erken doğduğu için mi böyle olmuştu diye geçirdi aklından. Ona iyi bakamadım mı yoksa diye geçti başka bir ihtimal de.

Hüngür hüngür ağlamaya başladığında odadaki herkes şok olmuş bir biçimde ona bakıyordu. Minho da ne olduğunu anlamadığı için ne tepki vereceğini şaşırmıştı.

Eline uzanıp tuttu nazikçe. Bir süre ovdu sakinleşmesi için zaman tanıdı ona.

"Ji birtanem ne oldu" diye sordu akan gözyaşlarını yanaklarından silerken.

"M-minho hik bebeğimiz" dedi nefesini toplanmaya çalışırken. Herkes pür dikkat onu dinliyordu neden endişelenmiş neye ağlıyordu hiçbiri bilmiyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 12 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

dandelions, minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin