52| Bağ

1.2K 98 439
                                    

Selam, n'aber?

Bölümün ne zaman geleceğini soran herkese teşekkür ederim öncelikle ama daha önce de dediğim gibi bu benim değil, sizin elinizde. Sonuçta belirlediğim bir sınır var ve sınır dolunca en kısa süre içerisinde bölümü atmaya çalışıyorum.

Bu, önceki bölümün devamı. Doruk'un doğum gününün romantik kısmını atlattık, şimdi biraz da diğer duyguları görelim istiyorum.

Ben severek yazdım, umarım siz de severek okursunuz.

Yeni bölüm için sınır: 70 oy ve 25 farklı kişiden yorum.

İyi okumalar.

🥂🔥

Tıklattıkları büyük, ahşap kapı açıldığında kucağındaki Atlas ile birlikte Melisa karşıladı onu. Asiye, ona bakan oğlunu kucağına alınca kollarını abisine sardı Melisa da ve "Abim," dedi dolu dolu. "İyi ki doğmuşsun, iyi ki varsın." "İyi ki varım tabi kızım, abiyim ben, saksı değilim."

Asiye ve Melisa, ona gülerken oğlunu kucağına aldı ve arka arkaya birkaç öpücük bıraktı. "İçeri geçsenize, herkes sizi bekliyor." Birlikte salona geldiklerinde patlayan konfeti Atlas'ı korkutup ağlatırken, onu kendi kucağına aldı Asiye ve göğsüne bastırdı şefkatle, saçlarına birkaç öpücük bırakarak sakinleştirmeye çalıştı.

Doruk karşısında ona ve küçük çekirdek ailesine dolu gözleriyle bakan annesini görünce onun önünde durdu ve "Anneciğim iyi misin sen?" dedi. "İyiyim, iyiyim güzel oğlum benim. Bugün seni kucağıma ilk aldığım gün ve sen kapıdan içeriye kendi oğlunla girdin. Geçen gün dedin ya bana 'Oğlum çok güzel gülüyor anne, o gülünce hayat anlam kazanıyor sanki.' diye, her şeyin böyleydi benim için de Doruk. Size kendi oğlunuzun gülüşü bile mucize gibi gelirken, şimdi benim oğlum karşımda oğluyla duruyor. Daha dün almıştım kucağıma seni, ne ara büyüdün böyle?"

Annesinin yanağına bir öpücük bıraktı Doruk ve "Artık biraz büyümem gerekiyordu anne," dedi. "Ben de büyüyebileceğim en güzel şekilde büyüdüm. Baba oldum ben ve hayatımda ilk defa bu kadar çok büyüdüm anne, ilk defa bu kadar çok hissettim büyüdüğümü." "Güzel oğlum benim, hem de o kadar güzel bir baba oldun ki..."

Onların duygusallığını bozmak isteyerek "Ya Neboş'um üzülme, oğlan kazık kadar oldu ama sen gençsin daha." dedi Akif. "İlahi Akif, onun için mi söyledim sanki." "Sen boş ver neden söylediğini, hâlâ çok güzelsin sen." "Ay öyle mi diyorsun?" "Aa, öyle tabi anneciğim, soru mu bu?" dedikten sonra Atlas'ı Nebahat'ın kucağına verdi Doruk ve yalandan inceledikten sonra "Babaanne torundan çok abla kardeş gibisiniz." diyerek bariz bir yalan söyledi.

Nebahat, ona gülerken, elini Doruk'un omzuna koydu Akif ve "Doğum günün kutlu olsun aslan parçası," dedi. "İlk defa bir doğum gününde, aklını başına al, demeyeceğim sana." diye devam ederken güldü o da ve "Ailenle geçireceğin çok güzel yılların olsun." dedi.

Atlas, olduğu kucakta mızıklamaya başlayınca oğlunu kucağına aldı Asiye "Gel anneciğim." diyerek. Kucağıyla buluşan oğlu, üzerindeki elbisenin yakasını çekiştirmeye başlayınca güldü ve "Melisa, odan müsait mi canım?" dedi. "Tabi tabi, geç sen."

Asiye, Atlas'ı emzirmek için odadan çıkarken, Ömer elini Doruk'un omzuna attı ve "Oğlum şaka maka büyüdün lan sen." dedi. "Ama yaş olarak değil, kafa olarak birden 24 yaş büyüdün." "Önceden akıl yaşım 0 mıydı Ömer?" "Evet." "Sağ ol ya, gerçekten. İyi ki varsın yani, senin gibi bir arkadaşım olduğu için çok şanslıyım." "Biliyorum."

Doruk, ona gülerken sarıldı çocukluk arkadaşına ve "İyi ki onca şeye rağmen bırakmadın lan beni," dedi. "Sahip olduğum her şey, içinde olduğum masalsı hayat senin sayende." "Valla kardeşim, benim hiçbir katkım yok." dedi Ömer gülerek. "Asiye'yi sen buldun oğlum, yoksa o geceden sonra ne Asiye kalacaktı benim için ne de Atlas. Kısacası sen olmasan benim ömrüm bomboş akıp gidecekti."

BEYAZ ŞARAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin