Selam, n'aber?
Bu sefer sınırı geç doldurduğunuz için bi' çıtır modum düşük, bilmenizi isterim. Bu bölüm için çok heyecanlıydım ama böyle olunca hevesim kırıldı ister istemez.
Ayrıca bölümün ne zaman geleceğini soran arkadaşlar, bölümün gelmesi için oy ve yorum bırakırlarsa daha iyi olur diye düşünüyorum.
Meh-rû'dan sonra buraya geçince kendimi cennette gibi hissediyorum ama kafamın içinde de evrenler bir o kadar karışık ki dsfgsdgfjdsh neyse, halledeceğim.
Bu bölüm aşkımız yeni bir tılsım kazanacak, en sevdiğim şeylerden biri bir şeylere anlam yüklemek, bunu biliyorsunuz artık. Bakalım bu sefer neler bekliyor bizi?
Ben severek yazdım, umarım siz de severek okursunuz.
Yeni bölüm için sınır: 70 oy ve 25 farklı kişiden yorum.
İyi okumalar.
🥂🔥
17 Ocak 2023
Asiye olduğu yerde heyecanla kıpırdanırken bileğine takılı saatten Doruk'un gelmesine daha ne kadar olduğunu kontrol etti. Bakışları, kızarmış bileğine kaydığında ise bir gülümseme yayıldı yüzüne. Bileğindeki kızarıklığın üstünde gezdirdi parmaklarını.
O, yerinde duramayarak odada volta atmaya devam ederken, duyduğu anahtar sesiyle kapıya doğru yönlendirdi adımlarını ve Doruk'tan önce davranarak kapıyı açtı. Daha göz göze gelmeden kollarını onun boynuna sardığında kolunu beline dolayan Doruk "Bir şey mi oldu?" deyince yüzündeki gülümseme ile geri çekildi.
Doruk, onu yüzünde çapkın bir gülüşle süzdükten sonra "Bir şeyi mi kutluyoruz?" deyince güldü Asiye ve "Evet, kutluyoruz." dedi. "Bugün dünyaya yaşam elinin değdiği gün." Kendisine anlamadan bakan Doruk ile "Kendi doğum gününü unutmuş olamazsın, değil mi?" deyince "Oha, bugün doğum günüm!" dedi Doruk.
Asiye, elinden tuttuğu sevgilisini içeri çektikten sonra kapattı kapıyı ve "Bugün doğum günün, evet." dedi. "Bugün kaderlerimizin ilk kez birbirine yazıldığı gün sevgilim, dünyanın katlanılır kılınışının günü bugün. İyi ki doğdun, teşekkür ederim."
Doruk, ona dolu gözleriyle bakarken, son duyduğu şey ile güldü ve "Sen neden teşekkür ediyorsun?" dedi. "Varoluşun bana hediye çünkü, teşekkür ederim dünyamı yaşanır kıldığın için. Ben seni tanıyana kadar yaşamamışım Doruk, sensiz hiç var olmamışım ben. Varlığım, sana bağlı, senin sayende."
Onun yüzünü avuçları arasına aldıktan sonra "Ben dünyada bunca yıl ipi kopuk uçurtma gibi dolanıp durmuşum Asiye, seni bulmakmış benim dünyaya geliş amacım. Seni bulana kadar bir yanım eksikmiş hep, o yüzden oradan oraya savrulmuşum. Şimdi demir attım bir limana, denizin içinde denize hasret geçen yılların acısını çıkarıyorum." dedi.
Cihân-ârâ cihân içindedir ârâyı bilmezler (Süslü bir dünyanın içinde ama süsü bilmiyor)
O mâhiler ki deryâ içredir deryâyı bilmezler (O balıklar ki denizin içinde ama denizi bilmiyor)
Birlikte salona geldiklerinde "Sana verecek bir hediye bulamadım." diyen Asiye'ye gülümsedi Doruk ve "Sen benim en büyük hediyemsin zaten." dedi. "Varlığın bile bana bir lütufken sen bana bir evlat verdin Asiye, hiçbir hediye senden, Atlas'tan daha değerli olamaz benim için."
Asiye, ona gülümseyip yanağına bir öpücük bıraktıktan sonra geri çekildi ve "Sana hediye düşünürken geçen günkü konuşmamız takıldı aklıma." dedi. Doruk yüzüne anlamadığını belli eden bir yüz ifadesiyle bakarken, aralarındaki mesafeyi bir adımla kapattı Asiye ve avuç içini Doruk'un göğsüne yasladıktan sonra "Ben senden hiç gitmedim Doruk," dedi. "Gidemem de zaten. Bedenim senden uzakta olsa bile sen hep kalbimdesin, benimlesin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZ ŞARAP
FanficAsiye Eren ve Doruk Atakul... Hayat onları zıt kutupların birbirlerini çekmesi misali buluşturdu ve bir yol çizdi önlerine. Bu yolu nasıl yürüyeceklerini ise onlar seçecekti: el ele mi, yoksa birbirine mecbur olarak mı? Bambaşka bir şekilde başlayan...