Selam, n'aber?
Bu bölümü çok severek yazdım, repliklerine kadar fgsjgsjfgjs
Çok uzatmak istemiyorum konuşmayı, umarım severek okursunuz.
İyi okumalar.
🥂🔥
Asiye içinde olduğu mini elbiseyle etrafında döndükten sonra "Nasıl olmuşum?" dediğinde ona yaklaştı Doruk ve boynuna bir öpücük bıraktıktan sonra "Çok güzelsin." dedi. "Her zamanki gibi."
Ona gülümsedi Asiye ve yaklaşıp bir öpücük bıraktı yanağına. "Vay be, benim karım bugün avukat oluyor." "Hayır, ruhsatım yok daha." "Olsun, bu avukat olmadığın anlamına mı gelir?" "Aşkım evet."
"Yine de benim için dünyanın en güzel avukatı sensin artık." dediğinde, kaşlarını çatarken "Ha bugüne kadar başkasıydı yani?" dedi Asiye.
Doruk'un yüz ifadesi ciddileşirken "Asiye yok artık, aşkım ben öyle demek istemedim, valla." dedi. "Sen benim için dünyadaki tek avukatsın, senden bir tane daha yok." "Evet, böyle devam et kocacığım." dedi Asiye, onun yakalarını düzeltirken.
"Asiye'm her şey iyi hoş da biz böyle niye hepimiz sarı giydik ya, sarılık olmuşuz gibi?" "Abartma Doruk ya, ben sarı giydim diye sarı kravat taktın alt tarafı." "Aşkım ama sarı." "Çıkar o zaman Doruk, Allah Allah ya."
Asiye başka bir şey demeden arkadaki koltuğa oturunca yanına oturdu Doruk da ve "Gergin miyiz biraz?" dedi. "Biraz ama çok az." "Sevgilim," dedi Doruk onun ellerini tutarken. "Sen benim gördüğüm en disiplinli, en çalışkan hukukçusun." "Tanıdığın başka hukukçu yok çünkü." "Dur, karıştırma orayı. Ne diyordum, heh, sen benim gördüğüm en iyi hukukçusun ve çok daha başarılı olacaksın. Çok gerici bir an, biliyorum ama elinden geldiğince sakin olmaya çalış. Sen bugüne kadar hep elinden gelenin en iyisini yaptın, şimdi bunun karşılığını alma vakti."
Duyduğu şeyle gülüşünü bastırmaya çalıştı Asiye ve "Haklısın," dedi. "Bugün bunca emeğimin mükâfatını alacağım. Ama sanırım birlikte alacağız, çünkü sana bir sürprizim var."
"Oha, ne?" "Aşkım sürpriz." "Olsun söyle, ben bilmiyormuş gibi yaparım." "Doruk!" "Ya Asiye... Söylemeyeceksen neden heyecanlandırıyorsun?" "E sürprizin amacı bu zaten." "O da doğru. Ama sen yine de söyle." "Hadi çıkalım artık." "Asiye..." "Heyecandan çocuğu unutma." "Of Asiye ya."
"Oflama bana." dedi Asiye, onun yanağına bir öpücük bıraktıktan sonra ve çıktı evden.
🥂🔥
Asiye cübbesiyle karşısında durunca dolan gözlerine engel olamadı Doruk. "Çok güzel seni böyle görmek." dediğinde gülümseyen Asiye'ye karşılık "Ben çok korkuyordum benim yüzümden okulunu bitiremeyeceksin diye." dediğinde "Aşkım senle ne alakası var?" dedi Asiye.
"Ya işte, ne bileyim, Atlas için dondurdun ya okulunu. Eğer sonra devam edemeseydin, etmeseydin ya da..." "Ama ettim ve bugün buradayız, değil mi? Hem o 1 sene bizim hayatımızda neleri değiştirdi, bir düşünsene. Kendini suçlamaya yer arıyorsun ama karşında bir avukat var, yanlış tercih Doruk Bey." "Öyle mi?" diyen Doruk'a karşılık kafa sallarken "Öyle." dedi Asiye yüzlerini birbirine yaklaştırıp.
"Ne yaparsın mesela, dava mı açarsın bana?" "Yargıcın ben olacaksam?" "Kalbim zaten sana sürgünken mi?" Asiye, ona kafasını sallayarak karşılık verirken, yüzünü boynuna bastırdı Doruk ve yumuşak bir öpücük bıraktı. Ardından dudaklarını birkaç santim yukarı taşıdı ten temasını kesmeden.
Yanaklarını yol eden dudaklar, nihayet Asiye'nin dudaklarıyla buluştuğunda kolunu beline atarak kendine çekti onu.
Asiye ondan ayrıldıktan sonra kısık sesiyle "Makyajımı bozacaksın." deyince güldü ve "Çok güzelsin." dedi sadece. "Hadi sen içeri geç artık, tören başlayacak." Doruk, ona kafa sallayarak cevap verdikten sonra bir öpücük bıraktı yanağına ve tören salonuna geçmek için çıktı kulisten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZ ŞARAP
FanfictionAsiye Eren ve Doruk Atakul... Hayat onları zıt kutupların birbirlerini çekmesi misali buluşturdu ve bir yol çizdi önlerine. Bu yolu nasıl yürüyeceklerini ise onlar seçecekti: el ele mi, yoksa birbirine mecbur olarak mı? Bambaşka bir şekilde başlayan...