81| Kardeş

680 65 135
                                    

Selam, n'aber?

Bu bölümü yazarken çok eğlendim shdkhdh bence güzel, tatlı bir bölüm oldu.

Bölüme geçmeden önce şeyi belirtmek istiyorum, küçük bir zaman atlaması var bölümde, yani şu an haziran ayındalar hikayede.

Umarım severek okursunuz.

İyi okumalar.

🥂🔥

2 Hafta Sonra

Doruk ciddi bir yüz ifadesiyle "Şimdi Ömer Efendi..." dediğinde gülüşünü tutamadı Melisa. Asiye, kısık sesle "Ciddi durmuyor muydum ya?" diyen Doruk'un koluna koydu elini. "Çok ciddi duruyordun aşkım." "Neden güldü o zaman bu?" "Bilmem, gerginlikten herhalde." dedi Asiye gülüşünü bastırmaya çalışırken. "Konuş kocacığım sen, çok ciddisin şu an."

"Şimdi bak genç adam, benim karşıma böyle geldin madem, her şeyden üstün tutacaksın sevdiğini, onu üzmemek için çabalayacaksın." "Ya o beni üzer mi hiç?" "Hele bir üzsün. Evet, benden neden sakladınız, açıklama bekliyorum."

"Ya şimdi abi, ya da sayın yargıç mı, desem..." "Dalga geçme benle, abiyle dalga geçilmez, taş olursun." "Abi, ben korktum ya. Benim yüzümden aranız bozulur, eskisi gibi olamayız diye."

"Kızım canımsın sen benim, benim senin mutluluğundan rahatsız olmam mümkün mü? Hem bu genç adam da iyi bir çocuğa benziyor." Ömer, ona gülerken "Ne anlatıyorsun oğlum sen?" deyince "Bundan sonra böyle," dedi Doruk. "Kardeş devri bitti, artık damat aday adayısın." "Laflara bak ya."

Doruk, ona güldükten sonra "İlla ki Melisa'nın hayatında biri olacak," diye konuşmaya başladı. "Kim olduğunu bilmediğim birindense sen olmasını tercih ederim. Ama bu demek değil ki senle eskisi gibi olacağız. Melisa'nın en ufak üzüntüsünde karşında beni bulursun herkesten önce, sakın üzme kardeşimi."

"Gözün arkada kalmasın kardeşim," dedikten sonra Melisa'ya dönüp gülümsedi Ömer. "Ben onu üzeceğime kendimi yok ederim." Doruk kafa sallayarak cevap verdikten sonra arkasına yaslandı Ömer ve "Valla rahatladım." dedi.

"Lan hırt, daha önce söyleseydin o zaman, ne diye sakladınız 1.5 sene?" "Abi konuştuk ya bunları." "Ben bunu uzun bir süre sindiremem, üstüme gelmeyin." dedikten sonra kollarını Asiye'nin beline sardı Doruk ve omzuna yasladı başını.

Asiye gülümseyerek ona bir bakış attıktan sonra saçları gezdirmeye başladı ellerini. "Aşkım geç içeri, yat biraz istersen." "Yok, iyiyim böyle." "Yatmadın yine gece, değil mi?" "Yoo, yattım." "Doruk!" "Birkaç saat." "Hasta olacaksın yine." "Yok, hasta olamam. Daha geçen hastalandığım için sarkan işler bitmedi, tekrar hasta olursam sonsuz bir paradoksun içine gireriz." "Çok yoruluyorsun ama böyle." "Merak etme sen beni, iyiyim ben."

"Ulan Doruk," dedi Ömer gülerek. "Şaka maka aile babası oldun lan sen. Şu haline bak, çalışmaktan yorgun düşmüşsün." "Çalışacağım tabi oğlum, babayım ben, saksı değilim. Şimdi çok çalışacağım ki ilerde oğlumla oynamak için çok vaktim olsun."

Asiye, ona gülümsedikten sonra bir öpücük bıraktı saçları arasına ve "Ama yine de bu şimdi kendini hırpalayacağın anlamına gelmez." dedi. "Hem bak erken çökersin, çabuk yaşlanırsın." "Nasıl ya, çöktüm mü ben? Kırışıklıklarım da var mı, beni eskisi kadar beğenmiyor musun artık?" "Aşkım buraya nasıl bağladın konuyu?" "Bilmem."

Endişeli bir yüzle kendisine bakan Doruk'un yanağına bir öpücük bıraktı Asiye ve "Ben seni her halinle seviyorum." dedi.

🥂🔥

BEYAZ ŞARAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin