Selam, n'aber?
Sınır dün dolmuştu aslında ama bölüm atamadım ders çalışmam gerektiği için, neyse geç olsun güç olmasın diyelim.
Bu bölüm daha önce de dediğim gibi ufak bir zaman atlaması ve ek olarak bir yolculuğumuz var, bakalım nereye gidiyoruz, var mı tahmin?
Yeni bölüm için sınır: 70 Oy ve 25 kişiden yorum
Ben bölümü severek yazdım, umarım siz de severek okursunuz.
İyi okumalar.
🥂🔥
3 Ay Sonra
Asiye kucağında uyuyan oğlunun boynuna bir öpücük bıraktıktan sonra "Ağzını, burnunu yerim annem." dedi. "Şu güzelliğe bak."
"Asiye araba kullanıyorum, dikkatimi dağıtma." "Ne yaptım ya?" "E yanımda oğlumu seviyorsun, canım çekiyor." "Seveceğim, tabi seveceğim. Ben doğurdum onu, şu güzelliğe bak ya rabbim." dedi Asiye ve bir öpücük daha bıraktı oğlunun boynuna.
"Bir yerde Atlas'ı sevme molası mı versek?" diyen Doruk'a güldü Asiye ve "Az kaldı zaten, varınca seversin." dedi. "Gerçekten babanın yanında oğlumu sevebileceğime inanıyor musun? Adam beni öldürmek falan istiyor bence, ki işin kötü tarafı haksız değil." Asiye, ona güldükten sonra "Hadi hadi," dedi. "Çok konuştun yine, önüne bak."
Oğlunun başını göğsüne yasladıktan sonra saçlarına bir öpücük bıraktı ve koltukta iyice arkasına yaslanarak yumdu gözlerini. Kucağındaki bebeği gibi o da uykuya dalarken, aldığı her nefeste hissettiği kokusu hiç şüphesiz ona sunulmuş bir hediyeydi.
🥂🔥
"Asiye'm," dedi Doruk, sevdiği kadının yüzüne düşen saçları kenara alırken. "Hadi uyan güzelim, geldik." Asiye'nin kucağında kıpırdanmaya başlayan Atlas'a gülerek baktı ve saçlarına bir öpücük bıraktıktan sonra kucağına aldı oğlunu. "Anneyi uyandıramadık oğlum, ne yapsak ki?" dedi kıkırdayarak.
Tekrar "Asiye hadi güzelim, uyan." dediğinde yüzünü buruşturdu Asiye ve "Uyuyordum ya." dedi memnuniyetsiz bir ses tonuyla. "Görüyorum sevgilim ama geldik." "Ne ara geldik ya?" dedi Asiye toparlanmaya çalışarak. "E neredeyse 1 saattir uyuyorsun." "Oldu mu o kadar?" "Oldu. Çok güzeldiniz, yanınıza kıvrılmak istedim ama malum şartlar."
Asiye, ona gülerken "Gidelim mi?" diyen Doruk ile durgun bir hal aldı gülüşü. Bakışları, görüş açısındaki eve kayarken, buraya son geldiğinde yaşadıkları geldi aklına. Refleks olarak bebeğini hissetmek isteyince Atlas'ı buldu gözleri ve bir gülümseme yerleşti yüzüne. Oğlunun küçük eline bir öpücük bıraktıktan sonra hafifçe kafa sallayarak cevap verdi Doruk'un sorusuna.
Arabadan inmeden önce Atlas'a giydirdiği ceketin fermuarını biraz daha yukarı çekip kafasındaki şapkayı da düzeltirken hapşırığını duyunca korkuyla açıldı gözleri ve "Doruk hasta mı ettik çocuğu yollarda?" dedi. "Umarım öyle değildir."
Oğlunu kucağına aldıktan sonra arabadan indi Asiye ve soğuğa daha fazla maruz kalmamak için hızlı adımlarla eve doğru yürümeye başladı. Merdivenleri çıkıp kapının önünde durduğunda zili çalmadan önce Doruk'a bir bakış attığında arabayı park edip indiğini görünce ona gülümsemeye zorladı kendini ve derin bir nefes aldıktan sonra içindeki korkuya rağmen çaldı kapıyı.
Her zamanki gibi annesinin sesi karşıladı onu önce. Kapıyı açtığında ise gülen yüzünün soluşuna şahit oldu. Hayal kırıklığını saklamaya çalışarak "Anne?" dediğinde onun yüzünden, kucağında duran bebeğe kaydı karşısındaki kadının bakışları.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZ ŞARAP
FanficAsiye Eren ve Doruk Atakul... Hayat onları zıt kutupların birbirlerini çekmesi misali buluşturdu ve bir yol çizdi önlerine. Bu yolu nasıl yürüyeceklerini ise onlar seçecekti: el ele mi, yoksa birbirine mecbur olarak mı? Bambaşka bir şekilde başlayan...