85| İz

634 51 146
                                    

Selam, n'aber?

Bu hafta neden bu kadar uzun sürdü ya, sanki 2 senedir bölüm atmıyormuş gibi hissediyorum fsdfghjgdj eğer bu kadar yoğun bir hafta geçirmeseydim muhtemelen hafta ortasında bölüm gelmiş olurdu jfhjgdhjgkfd

Bölüme geçmeden önce gördüğüm birkaç yoruma istinaden konuşmak istiyorum. Bu kitabın finalini yaklaşık 1 sene önce yazdım ve dizideki olayla hiçbir alakası yok dolayısıyla. 

Finali tabi ki değiştirmeyeceğim, çünkü çok emek harcadım. Zaten siz de okuduğunuzda o zamana kadar okuduğunuz her bölümdeki spoileri fark edeceğiniz, hatta bazı yerlerde dejavu yaşatacak kadar önden planlanmış bir final, bazı sahneleri sırf finale paralel olsun diye yazdım shfsdhfsdk

Ayrıca bölümü okuduğunuzda kullanılan çeşitli alıntılar ve anlatımı tamamlayan sözler göreceksiniz. 

Kısacası bu kitabın finali için çok emek verdim, çok özendim ve değiştirmeyi düşünmüyorum. Finalle ilgili spoiler yok ama sürprizli olduğunu söyleyebilirim.

Bu bölümü severek yazdım, umarım siz de severek okursunuz.

İyi okumalar.

🥂🔥

Asiye sabaha karşı gözlerini açtığında başındaki ağrıya rağmen gülümsedi yanındaki adama. Öyle güzeldi ki uykusunda, dünyanın en güzel manzarası gözleri önüne seriliydi sanki.

Uykuda olmasını fırsat bilerek uzun uzun onu izlerken, bakışlarını üzerinde gezdirdiğinde göğsündeki tırnak izlerini görünce bakışlarını tavana çevirerek gülümsedi. Ardından kolunun üstünde ona yaklaştı ve dün gece çizdiği, kanattığı yerlerin üstünde gezdirdi parmaklarını. Sanki şifası onun tenindeymiş gibi okşamak, iyileştirmek istedi.

Dün o kadar sarhoşlardı ki, geceye dair hiçbir şey hatırlamıyordu. Sadece aldığı hazzın karşılığı olarak dudaklarından dökülen sesler, duvarlara iz yapmış gibi kulaklarında çınlıyordu. Doruk'un onu sarışı, öpüşü ezberinde olduğu için mi bu kadar iyi hatırlıyordu bilmese de düşünceleriyle alt dudağına geçirdi dişlerini.

Üzerinde doğrulduktan sonra dudaklarını göğüs oluğuna bastırdı tüy gibi hafif bir şekilde. Yüzündeki gülümsemeyle geri çekildikten sonra bir öpücük daha bıraktı, bu sefer öncekinden daha belirgindi hareketleri.

Tepkisini görmek için Doruk'a çevirdi bakışlarını ve kaşlarını çatsa da hâlâ uykuda olduğunu gördü. Ona gülerken iki yana salladı kafasını. Elleri kumral saçlarını okşarken, "Uykunda bile kaşlarını çatamazsın ya." diye söylendi.

Onu uyandırma iç güdüsüyle dolarken tekrar üzerine eğildi ve bu sefer boynuna bir öpücük bıraktı. Eli, tenini okşarken yüzünü boyun girintisine gömdü ve derin bir nefes çekti içine.

Belinde hissettiği dokunuşla amacına ulaştığını anlarken, saçlarında bir öpücük hissetti. Başını sevdiği adamın omzuna yasladı ve ona bakarken "Günaydın." dedi gülümseyerek. "Günaydın güzelim."

"Özür dilerim." dediğinde "Sabah olmak üzere zaten, uyanırdım birazdan." diyen Doruk'a güldü ve "O yüzden değil," dedi ve göğsünde gezdirmeye başladı ellerini.

Doruk'un bakışları orayı bulunca güldü ve belinden tuttuğu Asiye'yi kendine çekerken "Taşımaktan mutlu olacağım bir iz." dedi.

Asiye, ona gülerken üzerine eğildi ve birbirine bastırdı dudaklarını. Küçük bir öpücükten sonra geri çekti kendini ve gülümseyerek karşısındaki adama baktı. Ardından dudaklarını, onun dudağının kenarına bastırdı.

BEYAZ ŞARAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin