Selam, n'aber?
Psikolojik olarak çok stresli 3 gün geçirdim, o yüzden buraya vakit ayıramadım sdgfdsgd var mı içinizde sınava giren, nasıl geçti?
Bu bölümü severek yazdım, umarım siz de severek okursunuz.
Yeni bölüm için sınır: 80 oy ve 27 farklı kişiden yorum
İyi okumalar.
🥂🔥
Asiye, Doruk'un ağaca yaptığı salıncağa bakarken "Eminsin değil mi," dedi. "Bizi taşır yani?" "Aşkım taşır, ben çok sağlam yaptım onu, valla bak. İstersen ben deneyeyim önce." "Aşkım hiç istemem, düşüp bir yerini kırarsın bir de, hiç gerek yok."
"Ee, boşuna mı yaptım ben bu salıncağı?" "Doruk, ben mi dedim yap diye?" derken gülen Asiye'ye karşılık "Ya hadi bin, sallayayım seni." deyince "Düşersem benle finallere çalışırsın." dedi Asiye işaret parmağını havaya kaldırırken.
"Güzelim, ben senle daha çok vakit geçirmek için medeni hukuk ders kitabı olacağım elimden gelse, sen bana ne diyorsun." "Aşkım ya." derken kollarını ona sardı Asiye ve bir öpücük bıraktı yanağına.
Yavaşça salıncağa oturduktan sonra "Yavaş salla ama." dediğinde "Sen güven kocana." dedi Doruk ve sallamaya başladı onu. Asiye'nin gülüşleri, ağaçlar arasında yankılanırken, baharı müjdeliyordu sanki.
"Doruk yavaş, düşeceğim." "Ya ben seni düşürür müyüm hiç?" derken salıncağı durdurdu Doruk ve hâlâ gülen Asiye'nin önünde durduktan sonra elini uzattı kalkmasına yardım etmek için.
Asiye karşısında durduğunda yüzüne düşen saçlarını kulağının arkasına sıkıştırdıktan sonra elini sevdiği kadının yüzünde gezdirmeye başladı Doruk. Hâlâ yüzündeki gülümsemeyle ona bakan Asiye'ye hayranlıkla bakarken "Senin bu gülüşünde ne var, bilmiyorum." dedi. "Tazeleniyorum sen gülünce, her atışını hissediyorum kalbimin, sen gülünce zaman dursun, sen gül istiyorum."
Elini, yüzündeki elin üstüne koydu Asiye ve bir öpücük bıraktı Doruk'un avuç içine. "Sana aşkımı anlatsam masal olur Doruk," dedi. "Kimse inanamaz böyle bir sevginin gerçek olduğuna. Seni aklımın almayacağı kadar çok seviyorum. Kalbimi böyle delicesine çarptırışını, her bakışında aşktan kalbim patlayacakmış gibi hissetmeyi çok seviyorum. Ben imkan vermezdim böyle bir aşk yaşayacağıma, aşklar sadece filmlerde böyle sanırdım. Şimdi ya sen bana ezberlerimi bozduruyorsun ya da biz bir filmin kahramanlarıyız."
"Yaşadığımız her şey gerçek Asiye'm, kanat çırpan bir kuş gibi atan kalbim gerçek, aldığım her nefeste içimde çiçek açtıran kokun gerçek, sen gerçeksin, aşkımız gerçek." Doruk alnını Asiye'nin alnına yasladıktan sonra "Bizim aşkımız hayal olamayacak kadar güzel." dedi.
Dudaklarını birleştirmek için eğildiğinde bebek telsizinden duydukları ağlama sesiyle kendini geri çekti Asiye. "Ya bir öpseydim." "Çocuk ağlıyor Doruk, sonra öpersin."
Asiye eve doğru birkaç adım attığında arkasından gülerek kafasını iki yana salladı Doruk ve peşine takıldı. Koridorun başında durduklarında odalarının kapısına tutunmuş ıslak gözleriyle onlara bakan Atlas, kollarını havaya kaldırarak annesine uzanınca "Anneciğim neden ağladın sen?" dedi Asiye onu kucağına alırken. "Doruk, uyanıp bizi göremeyince korkmuş herhalde ya, baksana ağlamış bayağı."
"Babacığım," dedi Doruk, oğlunun saçlarına bir öpücük bıraktıktan sonra. "Korktun mu sen oğlum?" Atlas, birkaç saniye ona baktıktan sonra başını, annesinin boynuna gömünce oğlunun saçlarına bir öpücük bıraktı Asiye. "Tamam anneciğim, buradayız biz, korkma."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZ ŞARAP
FanfictionAsiye Eren ve Doruk Atakul... Hayat onları zıt kutupların birbirlerini çekmesi misali buluşturdu ve bir yol çizdi önlerine. Bu yolu nasıl yürüyeceklerini ise onlar seçecekti: el ele mi, yoksa birbirine mecbur olarak mı? Bambaşka bir şekilde başlayan...