Bugün düşerse yarın kalkar, bu kız kendine acımaz artık.
Selam, n'aber?
Buraları biraz boşladım gibi ama öyle olması gerekiyordu toparlanmam için.
Bölüme gelecek olursam Asiye'nin Doruk'un yanından ayrıldıktan sonraki halini göreceksiniz, birkaç sürpriz kişiyle birlikte. Umarım beğenirsiniz.
İyi okumalar.
🥂🔥
Asiye otelden çıktıktan sonra gördüğü ilk taksiyi çevirdi ve hızla bindi, sanki evine gidince her şey düzelecekmiş gibi. Adresi araya giren hıçkırıkları ile tarif ettikten sonra kafasını cama dayayıp ağlamaya başladı.
"Bir yerde durmamı ister misiniz?" diyen sese döndüğünde aynadan kendisine bakan şoförü gördü. "Hayır, siz devam edin lütfen." dedikten sonra tekrar cama dayadı kafasını ve evine giden yolun bitmesini beklemeye başladı.
Taksi yarım saat sonra evinin önünde durduğunda titreyen elleriyle cüzdanından çıkardığı parayı adama uzattı ve indi arabadan. Sarsak adımlarla apartmanın önünde durduktan sonra gözyaşlarının görüşünü bulanıklaştırmasını yok sayarak anahtarını aradı çantasında. Sonunda bulduğunda zorlanarak kapıyı açtıktan sonra hızlı adımlarla birkaç kez tökezleyerek evinin olduğu kata çıkmaya başladı.
Yine zorlanarak kapıyı açtıktan sonra içeri girip hızla kapattı ve sırtını kapıya dayayarak yere çöktü. Sessiz ağlaması şiddetlenirken kapı sesini duyan Talya "Asiye neredesin sen? Meraktan deli oldum." diyerek yanına doğru yürümeye başladı.
Kapının önünde ağlayan Asiye'yi görünce yanına çöktü ve "Ne oldu sana?" dedi telaşla. "Asiye söylesene, ne oldu?" Asiye ağlaması arasında "Talya..." deyince "Söyle güzelim, ne oldu, anlat hadi." dedi Talya.
Asiye anlatmak için dudaklarını aralasa da sabah tanımadığı bir adamın kollarında uyandığını ve devamını hatırlayınca aralanan dudaklarından hıçkırığı firar etti sadece.
Talya, ona korku dolu gözlerle bakarken "Ben... Ben uyumak istiyorum. Gelme, biraz yalnız kalayım, olur mu?" dedi Asiye düz bir tonda. Bir cevap beklemeden oturduğu yerden kalkmaya çalıştığında kasıklarındaki sızı durmasına sebep oldu ve "Allah kahretsin." dedi ağlamaya devam ederken.
Yavaş adımlarla odasına girdikten sonra kapısını kapatıp kilitledi ve kendini yatağına atarak örtüyü üstüne çekti. Ağlamasına Talya'nın "Asiye hadi aç kapıyı konuşalım." diyen naif sesi karışırken ağlamaya devam etti sadece.
🥂🔥
Duyduğu seslerle gözlerini araladığında Talya'nın "Gece eve gelmedi." diyen sesini duydu. "Sabah da çok erken saatte ağlayarak geldi. Ne olduğunu sordum ama cevap vermedi, kendini odaya kilitledi. Saatlerdir çıkmıyor."
Berk'in "Bana neden daha önce haber vermedin?" diyen sesinin ardından Talya'nın "Telaşlanma istedim." deyişini duydu. Güçlü bir nefes sesinden sonra kapısı çalındı ve Berk "Asiye hadi aç kapıyı bir tanem." dedi. "Hadi aç kapıyı, konuşalım."
Onun sesini duyunca duran ağlaması tekrar başlarken, Berk kapıyı zorlamaya başladı. "Asiye bak, aç kapıyı. Aç, yoksa kıracağım." Yatağından ruhsuz adımlarla çıktıktan sonra kapının üzerindeki anahtarı çevirdi ve tekrar yatağına yatıp üstünü örttü.
Berk ve Talya odaya girdikten sonra yatağının kenarında oluşan çökelmeyle yanına birinin oturduğunu anladı Asiye. Gözyaşları sessizce akarken Berk'in "Ne olduğunu anlatmayacak mısın bana?" diyen sesini duydu. "Asiye eğer anlatırsan biz çözeriz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZ ŞARAP
FanficAsiye Eren ve Doruk Atakul... Hayat onları zıt kutupların birbirlerini çekmesi misali buluşturdu ve bir yol çizdi önlerine. Bu yolu nasıl yürüyeceklerini ise onlar seçecekti: el ele mi, yoksa birbirine mecbur olarak mı? Bambaşka bir şekilde başlayan...