Selam, n'aber?
Bölüme geçmeden önce geçmiş olsun mesajlarınız ve iyi dilekleriniz için teşekkür etmek istedim. Beni hem fiziksel hem de mental olarak yıpratan bir süreç ama iyi geliyorsunuz, teşekkür ederim.
Bu bölümü çok sevmedim açıkçası ama olması gereken bir bölümdü bence. Zaten "Yazmazsam içimde kalır." listemdekileri tamamlıyorum şu an sgfhdsgds umarım severek okursunuz.
Yeni bölüm için sınır: 70 oy ve 25 farklı kişiden yorum
İyi okumalar.
🥂🔥
Doruk dudaklarını Asiye'nin vücudu üzerinde gezdirirken, üzerindeki ince badiyi çekip çıkardı. İçine sutyen giymemiş olması, yüzüne yamuk bir gülüş oturturken, süt verdiği için iyice dolgunlaşan göğüslerinin arasına bir öpücük bıraktı.
Özlediği kokusunun başını döndürdüğünü hissederken, kendisine tutunur gibi asılan kolları üzerinden itti ve doğrulduktan sonra gömleğinin düğmelerini çözüp çıkardı. Üzerlerinde kalan diğer kıyafetleri de çıkardıktan sonra tekrar üzerindeki yerini aldı ve vücuduna sürtünen göğüslerini sıktı avuçları içinde.
Ona her dokunuşunda teni ilk günkü gibi yanarken, o gün olduğundan farklı olarak göğüs ucundan süzülen süt, gülümsemesine sebep oldu. Üzerine eğilip boynuna bastırdı dudaklarını ve beyaz tenini kıstırdı dudakları arasına.
Asiye'nin dudakları arasından bir inleme firar ederken, bundan bile tatmin olduğunu fark edince özlemi çarptı yüzüne bir kez daha. Her hareketi, ona birlikte oldukları ilk geceyi hatırlatırken, adı Asiye'nin dudakları arasından biçare bir şekilde döküldü.
Vücutlarını birleştirdiğinde güçlü bir inleme çarptı odanın duvarlarına. Sesleri, onlara geri dönüş sağlarken, bir yenisi takip ediyordu onu sürekli. Özlemleri bir dağ gibi aralarında büyürken, buzdanmış gibi eridiler birlikte.
Sonunda birbirlerine karıştıklarında nefes nefese bir şekilde baktı olduğu yerden. "Çok seviyorum seni." dedikten sonra dudaklarını birleştirdiğinde öpüşüne karşılık verirken, kollarını ona sardı Asiye.
🥂🔥
Asiye yüzünü buruşturduktan sonra hâlâ kapalı gözleriyle dururken, şakaklarını parmakları arasına kıstırdı. Kendi kendine "Başım çatlıyor." derken, beline dolanan kolu hissedince korkuyla açtı gözlerini ve yatağın diğer tarafına çevirdi bakışlarını.
Yanında yatan Doruk'u görünce yüzüne şaşkın bir ifade yerleşirken üzerlerini örten ince örtüyü kaldırıp altına baktı. Onu çıplak vücutları karşılarken "Ne yaşadık biz dün gece ya," dedi yine kendi kendine. "Barıştık mı şimdi biz?"
Onu Doruk'un "Sana küs kalmak mümkün mü?" diyen sesi cevaplayınca oraya döndü ve "Doruk..." dedi doluşuna engel olamadığı gözleriyle. Elini onun yüzüne çıkardı Doruk ve "Ağlama artık." dedi. "Özür dilerim ben, çok özür dilerim." "Tamam, konuşacağız. Ama şimdi değil, şimdi sadece hasret gidermek istiyorum."
Asiye, ona gülümserken kolları arasına aldı sevdiği kadını ve bir öpücük bıraktı saçlarına. "Çok seviyorum seni." diyen kadına güldü ve "Emin misin, en son hatırlamıyordun öyle bir şey." dedi. "Ben hiçbir şey hatırlamıyorum ya, başım çatlıyor zaten."
"E ağrır tabi, o kadar içmiştin ki. Sahi, neden içtin sen?" "Sana kızdım çünkü." dedi Asiye net bir şekilde. "Küs de olsak eve gelmen, en azından bana haber vermen gerekirdi." derken aklına gelen şeyle uzaklaştı ondan ve "Neredeydin sen o saate kadar?" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZ ŞARAP
FanficAsiye Eren ve Doruk Atakul... Hayat onları zıt kutupların birbirlerini çekmesi misali buluşturdu ve bir yol çizdi önlerine. Bu yolu nasıl yürüyeceklerini ise onlar seçecekti: el ele mi, yoksa birbirine mecbur olarak mı? Bambaşka bir şekilde başlayan...