Selam, n'aber?
Bölüm atmak için en uygun saatler bence 🤝🏻
Bu bölümü o kadar sevdim ki, ilk kısım özellikle. ALLAH'IM, DELİRECEĞİM, ÇOK GÜZEL OLDU AĞĞĞ
Umarım siz de seversiniz.
🥂🔥
Asiye karşısındaki hasta yatağında yatan Doruk'a baktı ıslak gözleriyle. Eli, yüzünde gezerken "Güzel sevgilim..." dedi.
Tam 4 ay olmuştu Doruk'u hissetmeyeli, kolları tarafından sarılıp bakışlarında ısınmayalı. Bu 4 ayda her gün olduğu gibi yine yanına girmişti Doruk'un, her seferinde öncesinde kendine verdiği sözü tutamamıştı, yine ağlıyordu.
Asiye yanına geldi Doruk'a yuva olan mezarın, dizleri üstüne çöktü toprağın ıslak olmasını umursamadan.
Eli, Doruk'un mezar toprağının üzerinde gezerken, "Güzel sevgilim..." diyen sesi duyuldu boş mezarlıkta.
"Doruk çok zor," dedi Asiye ağlaması, sesli bir hal alırken. "Benden seni öldürmemi istiyorlar, katilin olmamı istiyorlar. Doruk... Hayatına son verenin ben olmamı istiyorlar."
"Ben senin uyanacağın günü beklerken, benim için atan kalbini durdurmamı istiyorlar. Sensizliğin düşüncesi bile beni öldürürken bir de bunun vicdan azabını yüklemek istiyorlar omuzlarıma."
"Ben... Doruk, ben nasıl yapacağım, nasıl karşı koyacağım, bilmiyorum."
Titreyen ellerini Doruk'un ellerinin üstüne koyduktan sonra bir öpücük bıraktı elinin üstüne. "Ne olur uyan artık, yalvarırım. Doruk yalvarırım aç gözlerini. Ben dayanamıyorum artık, sensizlik çok zor, ne olur gel artık."
Asiye, başını Doruk'un mezar taşına yasladıktan sonra bir öpücük bıraktı üstüne. Elini, adı yazılı olan mezar taşında gezdirirken "Ne olur gel artık," dedi. "Yalvarırım. Doruk yalvarırım aç gözlerini. Ben dayanamıyorum artık, sensizlik çok zor, ne olur gel artık."
"Doruk ne olur... Lütfen uyan artık. Sensizlik çok zor, ben yokluğunla bile başa çıkamazken, her şeye tek başıma direnmeye çalışmak... Doruk çok zor, beni yalnız bırakma, yalvarırım yalnız bırakma beni. Aç gözlerini, ellerimi tut yine, sımsıcak sarıl. Doruk sen yokken ben çok üşüyorum, gel, yine sen ısıt beni. Yalvarırım, ne olur uyan artık."
Asiye gözyaşlarını hızlıca silerken "Sensizlik çok zor," dedi. Dizleri, Doruk'un ıslak mezar toprağına değdiği için ıslanırken "Ben yokluğunla bile başa çıkamazken, her şeye tek başıma direnmeye çalışmak... Doruk çok zor. Doruk sen yokken ben çok üşüyorum, gel, yine sen ısıt beni." diye devam etti.
"Atlas seni soruyor sürekli," derken burnunu çekti Asiye. Ardından elini Doruk'un yüzünün kenarında, saçlarında gezdirdi dolu gözleriyle ona bakarken. "Babam ne zaman gelecek, diyor. Doruk, benim artık söyleyecek yalanım kalmadı, gücüm de yok zaten. Ne olur... Daha fazla yalan söylemeye mecbur bırakma beni, ne olur. Ne olur gel artık, ben dayanamıyorum sensizliğe."
"Atlas seni soruyor sürekli," derken burnunu çekti Asiye. Ardından elini Doruk'u ondan alan kara toprağın üzerinde gezdirdi dolu gözleriyle mezarına bakarken. "Babam ne zaman gelecek, diyor. Doruk, benim artık söyleyecek yalanım kalmadı, gücüm de yok zaten. Ne olur... Daha fazla yalan söylemeye mecbur bırakma beni, ne olur. Ne olur gel artık, ben dayanamıyorum sensizliğe."
"Atlas'ın, kızımızın babalarına ihtiyacı var, benim sana ihtiyacım var. Doruk... Ne olur beni daha fazla yalnız bırakma sevgilim. Bak, herkes gitti. Vazgeç, diyorlar bana. Gitti Doruk, diyorlar, öldü, diyorlar. Ömer, Melisa, Berk... Doruk, annen bile... Herkes kabullendi yokluğunu ama ben biliyorum, sen uyanacaksın. Biz bu hastaneden el ele çıkacağız sevgilim, biliyorum. Ama... Ama Doruk ne olur daha fazla yalnız bırakma beni, benim artık dayanacak gücüm kalmadı, ne olur uyan artık, ne olur."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZ ŞARAP
FanfictionAsiye Eren ve Doruk Atakul... Hayat onları zıt kutupların birbirlerini çekmesi misali buluşturdu ve bir yol çizdi önlerine. Bu yolu nasıl yürüyeceklerini ise onlar seçecekti: el ele mi, yoksa birbirine mecbur olarak mı? Bambaşka bir şekilde başlayan...