Günleriniz aydınlık olsun yeni bölüm yayında iyi okumalar dilerim arkadaşlar...
Sezon finaline son beş bölüm kaldı elimden geldiğince yayınlamaya çalışıyorum...
Ama lütfen oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin...
Sizleri seviyorum...
S. N. A
Acının her zaman içinden geçersin.
Dışına çıkamazsın..
S. N. AHayat bize oyun oynamaktan vazgeçmiyordu. Ne zaman düşecek olsam bir el ben burdayım, dedi. O el sevdiğim adamın eliydi. Bana yapılan bütün yanlışlara rağmen herkesi sildim. Bu halam da dahil. O günün üzerinden iki gün daha geçmişti. İyi değildim fakat iyi olmuş gibi davranıyordum. Sedat ile yüzleşmeye korkuyordum. Halam ile yine bir mülakaşaya girmek istemiyordum. Annemin benim yüzümden değilde başkası yüzünden öldürülmesi beni sarsmıştı. Bunca yıl hep kendimi suçladım. Benim doğuşumda yas vardı. Gam keder hüzün vardı. Hep düşünürdüm doğduğum günü o gün benim en uğursuz gecem ve gündüzüm olmuştu. Annemi benden kopardılar, babamım geleceğini ümitle beklediğim günler olurken, gerçek ne kadar acı ve derindi. Annemi bende görmemek için kaçmış dokunamamıştı bile, gözlerim yine sulandı. Canı acımışmıydı, hep aklımda bu vardı. Hem kaybedip, hem kazanmaya çalışmak nasıl bir duyguydu acaba, o adam hayatıma girmesi ile benim dengemi bozmuştu.
O adamı o günden sonra görmemiştim. Görmesem de iyiydi. Kabusum olmuştu. Bir türlü rüyalarımda rahat bırakmıyordu. Ateş ise daima yanımdaydı. Bu gün ilk defa işe gidecekti. Çünkü çok önemli bir toplantısı vardı. Toplantıdan sonra döneceğini dile getirse de endişe etmemesi gerektiğini açık ve net bir şekilde belli etmiştim. Çünkü artık bebeklerim için iyiydim. Olmak zorundaydım. Ne için üzülüyordum kim için, olmayan birisi için göz yaşı dökmek ne kadar doğruydu. Üzüldüğüm şey sadece annemin yasıydı. Birde saklanan gerçekler, halamdan böyle bir şeyi asla beklemezdim. O benim doğrucu davudum gibi bir şeydi. İnsanlar en çok güvendiği yerden yara alırmış.Sedat ile nasıl olacaktım bilmiyordum fakat artık ona arkadaş gözü ile bakamayacağımı biliyordum. Onu nasıl görmezden gelebilirim ki, ona nasıl kıyacaktım. Aklım karmaşıktı. Ateş'in omzuma öpücük kondurması ile, gülümsedim. "kahvaltını edeceksin. Kendine iyi bakacaksın." Dediğinde başımı salladım. Ona doğru döndüm. Takım elbise yakışmıştı. Kravatını elimle düzelttim.
"Sen fazla mı yakışıklı olmaya başladın." Diye gülümsedim. Dudaklarıma yakıcı bir öpücük kondurdu.
"Karım beni yeni fark etmiş olabilir herhalde. Ben her zaman yakışıklıyım." Omzuna vurdum. "Ukala." Dediğimde suratıma sakalını sürttü. "Bu ukala sana yanık." Başımı salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH KÜL
Teen Fiction"Benden sakladın." Genç kızın gözleri acı ile parladı. Acı öyle derinine inmişti ki öfke ile kan kusuyordu. Tam mutlu olduğunu zannederken acıları bir kez daha genç kızı alaşağı etmişti. Ruhu bedeninden ikiye ayrıldı sanki. Yaşadığı acı aslında bi...