*Tekrar Merhaba o güzel yorumlarınız bana okadar iyi geldi ki çok teşekkür ederim ve iyi okumalar dilerim aslında yarın atmaktı planım fakat yarın benim için çok yoğun bir gün olacak iyi okumalar dilerim sizleri seviyorum ve kendinize iyi bakın...Dedublüman :Belki 🖤
🔥Günlerdir uykusuzluktan mahvolduğumu hissediyordum. Demlediğim kaçıncı papatya çayıydı bilmiyordum. Fakat gevşememi sağlıyordu. Ve iyi hissettiriyordu.
Düzenli bir hayata oturmak istiyordum artık. Boşanma gününe son iki gün kalmıştı. Ne hissedeceğimi bilmiyordum artık.
Evden çıksam onunla karşılaşır olmuştum. Çıkmasam zil zır zır çalıp bir bahane ile buraya geliyordu.
Özellikle bahanesi kızımdı. Tabiki de görmek hakkıydı. Onları ayıramazdım fakat fazla değil miydi artık.
Sıkıntı ile nefesimi verdim.Babam ve Sedat dün gece bende kalmışlardı. Bir nevi benimle ilgileniyorlardı.
Hoşuma gitmiyor değildi. Ara ara vuran sancılar ile yüzüm buruşturdum. Bu gün Çiçek'i Sedat ile okula bırakacaktık. Sonra ise Batı ile kahvaltı için buluşacaktık. Ardından Ceylan'a randevum vardı.
Bu gün bebeklerimi görmek iyi gelecekti. Kimseye söylememiştim. Yalnız gidecektim. Aksi halde kesinlikle Ceren peşime Ateş'i takacağından emindim. Saçma bir şekilde beni onunla barıştırmak istemesi beni sinirlendiriyordu. Tamam bana üzülüyor ve mutlu olmamı istiyordu ama böyle yapmaması gerekirdi, eğer devam ederse önüne fena halde set çekecektim. Artık boğazıma kadar geliyordu, sabrımın da bir sonu vardı.
Adımlarım balkona değdi. Sokağın lambası hava açıldıkça rengi cılıza dönüyordu. Sessizlik hissettim.
Kimi zaman bu sessizlik yalnızlığı simgelese de kimi zaman ise, huzuru anımsatıyordu.Sandalyeyi kendime çektim ve oturdum. Rüzgarın sesi ile gözlerimi kapadım. Saçlarımın savrulmasına izin verirken, son zamanlarda yaşanan onca şeyi düşünmeden edemedim.
Kendimi hiçbir zaman alı koyamıyordum hiçbirseyden. Sanki bir el beni ordan oraya savruyordu.
Omzuma dokunan bir el ile sıçradım."Korkutmak istemedim."
"Önemli değil baba." Yanıma oturdu.
"Ne yapıyorsun burda."
"Hiç" demekle yetindim.
"Uyuyamıyorsun yine değil mi?" Başımı salladım.
"Uyumaya çalışmak uykusuzluktan daha zor. Rüyamda annemi görüyorum, sonra rüyam kabusa dönüşüyor baba. Sonra kendimi o mezarlığın içinde hissediyorum." Elim boğazıma acıyla gitti. "Nefes alamıyorum. Boğuluyorum. Sonra birden bebek sesi geliyor kulağıma. Son zamanlarda duyduğum en tuhaf his bu olsa gerek, susmuyor, sussun istiyorum, ama yine de susmuyor baba. Sürekli bebek ağlıyor, bakıyorum etrafıma bulamıyorum. Ve yine Bulamıyorum. Bir bakıyorum ki mezarlığın başında direnmiş küçük bir kız çocuğu, masmavi gözleri, uzun saçları bana bakıyor, yaklaşıyorum, ve kayboluyor. "Yanağımı ıslatan yaşlar neyin nesiydi bilmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH KÜL
Teen Fiction"Benden sakladın." Genç kızın gözleri acı ile parladı. Acı öyle derinine inmişti ki öfke ile kan kusuyordu. Tam mutlu olduğunu zannederken acıları bir kez daha genç kızı alaşağı etmişti. Ruhu bedeninden ikiye ayrıldı sanki. Yaşadığı acı aslında bi...