SİYAH KÜL

(62) SENİNLE SONSUZ OLACAĞIZ ADAM

Oy ve yorumlarınız bekliyorum yeni bölüm yayında iyi okumalar dilerim 🙏

Günlerdir bebeğimin başında topurcu olduktan sonra beklemiş ve rahat bir nefes alarak Bodrum'daki yeni evimize dönmüştük. Ve kızım sürprizin kardeşi olduğunu öğrenince havalara uçmuştu. Evimizde bayram esintisi yaşanıyordu.

Ateş ben kızım ve minik oğlumuz, öyle güzeldi ki, içim içime sığmıyordu. Doğumumun üzerinden on beş gün geçmişti ve neredeyse gayet iyi toparlanmış hissediyordum kendimi.

Günümün çoğunu kalabalık ailem ve oğlumla geçiriyordum. Can ailemize çok iyi gelmişti. Şuanlık uykusu gayet iyiydi, acıkınca felaket bir şekilde çığlığı basıyordu.

Sıra sıra bakar olmuştuk, herkes ben alacağım, ben bakacağım diyerek oğluma doyamaz olmuşlardı. İsmini kulağına babamın okuması beni çok duygulandırmıştı.

İyi yürekli temiz kalpli olması için elimden ne geliyorsa yapacaktım. Vücudum artık bir şekilde kendi kendine formuna geri dönmesi için biraz da çaba harcıyordum. Küçük hafif denecek bir şekilde göbeğim kalmıştı. Doğumumla birlikte sanki bütün kilom gitmişti. Ama halam şişkinlik olduğu için birden gittiğini söylemesi ile ona hak vermiştim. Çok kilo alan bir kız değildim çok zayıflıktan ölen bir kadın da değildim. İkisinin ortasındaydım. Ama zayıf olmayı severdim. Kim sevmezdi ki? Lohusalığımın bitmesine henüz on iki gün kalmıştı.

Köşe bucak Ateş'in elinden zor kurtuluyordum. Adam benim yüzümden ne hallere düşmüştü. Kendi kendime gülerken bebeğimin ağladığını duymam ile hızlıca banyodan çıktım. Elimdeki geceliklerimi yatağın üzerine attım ve hızlıca küçük beşiğe yaklaştım.

"Bebeğim, mis kokulum. Uyandın mı sen? Acıktın mı sen annem?" Diyerek oğlumu kucağıma aldım.

Cennet kokuyordu. Başındaki şapkayı düzelttim. Yatağıma oturduğumda elbisemin sağ askılığını indirdim ve göğsümü açıkta bırakarak emmesine izin verirken iç çektim.

Misler gibi kokuyordu, az önce onu halamla ilk defa yıkamıştık. Parmağımı kavradı.

"Acıktın mı sen?" Diye yinelerken gülümsemem derinleşirken"Birtek o acıkmadı ama? "Dediğinde kıkırdadım. Yanıma yaklaştı ve arkamdan bedenime sarılarak oturması ile sakalını omzuma sürtüp öpücükler kondurdu.

" Saçların ıslak "diye fısıldadı.
Başımı sallarken" yanaklar al al olmuş. "Diyerek sırtımı okşarken dudaklarımı heyecanla açtım.

" Özledim seni "Dudaklarını boynumda gezdirirken" Bende.. "demeyi ihmal etmemiştim.

" Bu velet seni benden daha çok alıyor, ve ben bundan hiç memnun değilim kadın. "Seslice güldüm.

" Saçmalama küçücük daha o, bana ihtiyacı var "Dediğimde dudakları ensemde durdu ve öpücükleri ile mest ederken iç çektim. Saçlarımı kavradı ve okşadı.

" Bende sevmek istiyorum ama seni, "küçük bir çocuğu andırıyordu şuanda. Oldukça baştan çıkarıcı ve çekiciydi.

Bütün her şeyini bize adamıştı bir saniye bile ayrılmıyordu yanımızdan. Çiçek'i mutlu etmek için elinden geleni de yapıyordu, ve benim içinde öyleydi.

Çok güzel bir baba ve aynı zaman da iyi bir eş oluyordu. Bazen diyorum onu affetmeseydim belkide bu andan geleceğimizden vazgeçmiş olan ben olacaktım. Ozamanlar tabi mutsuz ve onsuz kalabilirken şuanda iyiki diyebiliyordum. İyiki onu affettim ve iyiki hayatımdan çıkmamış inatçı kocam.

Bazen sevgi vazgeçilmez oluyordu. Aşkımız ilk günkü gibi yakıcı ve dayanılmazdı.

"En çok sen seviyorsun ya beni" Dediğimde nefesini nabzıma verdi. Oğlum göğsümü bırakması ile göğsümü düzeltip tekrar uykuya dalan oğlumuzu beşiğin içerisine bıraktım.